1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İktidar Putin’in siyasi evlatlığında

Cornalia Rabitz3 Mart 2008

Rusya’da seçimleri beklendiği gibi Dimitri Medvedev kazandı. Deutsche Welle Rusça Servisi’nden Cornelia Rabitz, yorumunda, Rusya’da görev değişiminin demokrasi açısından şüphe uyandırdığını belirtiyor.

https://p.dw.com/p/DHIC
Cornelia Rabitz
Cornelia Rabitz

Rusya’da seçim sonuçları kimseyi şaşırtmadı. Yeni Devlet Başkanı’nın adının Dimitri Medvedev olacağı ve Vladimir Putin’i Başbakanlık görevine atayacağı zaten önceden belliydi.

Tüm bu olanların gerçek demokratik prosedürle bir ilgisi yok, çünkü gerçek anlamda alternatifler hiç tartışma konusu olmadı. Rus halkı sadece, Putin’in belirlediği halefi tasdik etmeye çağrıldı ve bu beklentiyi yerine getirdi. Halk, her şeyin olduğu gibi devam etmesi umuduyla, iktidarı elde tutmak için oynanan bu garip oyuna kayıtsız kaldı.

Putin’in yörüngesi

Rus halkının büyük bölümü, Putin’in ülkeye refah ve istikrar getirdiğine inanıyor ve Medvedev yönetiminde de bunun süreceğini düşünüyor. Kremlin, böylece tüm dünyaya her şeyin yasalara uygun olduğunu ve seçim sürecinde anayasaya sadık kalındığını söyleyebiliyor.

Şimdi tüm gözler 42 yaşındaki Dimitri Medvedev’in üstünde. Siyasette hangi noktalara vurgu yapacak? Pek çok kişinin gözünde dünyaya açık ve ‘yüzü Batı’ya dönük’ olarak tanımlanan Medvedev Rusya’da liberalleşmeyi gerçekleştirebilecek, Putin’in yörüngesinden çıkabilecek mi?

Bu soruların yanıtını henüz bilmiyoruz, şüphelenmek doğal. Şimdiye kadar Medvedev’in akıntıyı tersine çevirebileceğine dair bir işaret gelmedi. Putin’in siyasi evlatlığı, seçim kampanyalarında da keskin çizgiler çizmedi. Yine de Putin’den farklı olarak istihbarat kökenli değil ve farklı bir neslin insanı.

İyi bir gelecek umudu

Medvedev, Putin’in sekiz yıl boyunca damgasını vurduğu ve aynı zamanda deforme ettiği bir devletin başına geçiyor. Putin döneminde demokratik kurumlar ve hukuk devleti zayıfladı, sivil topluma gem vuruldu, siyaset ve ekonomi istihbaratçıların elindeydi. Putin’in göklere çıkarılan ekonomik mucizesi de sonuçta karlı petrol ve doğalgaz ihracatı üzerine kuruldu. Ama bu ekonomik mucize küçük bir azınlığı zengin ederken, geniş kitleleri yoksulluğa terk etti.


Sonuçta yeni Devlet Başkanı’nın önünde yapacak çok iş var. Medvedev Rusya’da adalet ve ilerlemeyi teşvik etme, dışarıda da ABD ve AB ile ilişkileri iyileştirme fırsatını kullanabilir.


Tabii Putin adında bir Başbakan ile birlikte çalışacak. Bu, Rusya için alışıldık bir durum değil. Putin gerçekten de Medvedev’in daha geniş yetki ve haklara sahip olmasına göz yumacak mı? Seçim kampanyasını takip edenler bundan kuşku duyacaktır. Gelecekle ilgili büyük stratejiler Medvedev değil, hep Putin tarafından tasvir edildi.

Rusya’nın tarihine de bakıldığında demokrasinin gelişiminin zorlu bir süreç olduğu görülüyor. Avrupa’nın bu büyük komşusunda belki tüm Batılı değerler ve kazanımlar aynı şekilde edinilemeyecek. Ancak sabırsızlığa kapılınmamalı, uzun soluklu olmak gerek. Rus halkının Devlet Başkanlığı seçimi ile bağlantılandırdığı en büyük dileğinin, iyi bir gelecek umudunun, gerçek olması dileğiyle…