Gül Avrupa’ya mesaj verdi

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Rene van der Linden'in davetlisi olarak Strasbourg'da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Jean Paul Costa ile AİHM bünyesinde yapılması beklenen kurumsal reformlar, Türkiye'den AİHM'ye gelen başvurular ve Türkiye'de insan hakları ve demokrasi alanında yapılan reformlara ilişkin olarak görüştükten sonra, AKPM genel kuruluna hitap etti.

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında önemli mesajlar verdi. Beş yıl öncesine kıyasla Türkiye’nin daha demokratik ve daha hoşgörülü bir ülke olduğunu belirten Gül, “Her türlü ayrımcılık yasaklanmıştır. Dernek kurma ve toplama hakkına ilişkin yasal ve anayasal güvenceler güçlendirilmiştir. İfade özgürlüğüne getirilen sınırlamalar AİHM içtihadına uygun olarak azaltılmıştır. Kültürel ve dini haklar daha da genişletilmiştir“ dedi. İşkence ve kötü muameleyle mücadelenin de diğer bir önceliği teşkil ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı, işkenceye karşı sıfır tolerans politikasının da etkili sonuçlar verdiğini vurguladı.

“Reform süreci devam ediyor“

Türkiye'deki reform sürecinin devam edeceğini kaydeden Abdullah Gül, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili olarak da “Bu tartışma, tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, düşünce kuruluşlarının, aydınların, basının ve vatandaşların katılımıyla devam edecektir. Bu tartışmanın Türkiye'de anayasal normların 21. yüzyılın gereklerine uygun şekilde geliştirilmesiyle sonuçlandırılacağına inanıyorum“ diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs konusunda Türk tarafının, yerleşik BM parametreleri temelinde ve BM Genel Sekreteri "iyi niyet misyonu" çerçevesinde, Ada'nın yeniden birleşmesini sağlayacak siyasi bir çözümü desteklemeye devam ettiğini söyledi.

Güney Kafkasya ve Güneydoğu Avrupa’daki sorunlara ilişkin de görüşlerini açıklayan hiç kimsenin Irak'ın toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygı göstermeyen alternatif çözüm arayışlarına girmemesi gerektiğini, böyle bir hareket tarzının mevcut durumu daha da karmaşık hale getireceğini belirtti, Irak'taki durumun, terörle mücadele alanında ortaya çıkardığı sıkıntılardan dolayı Türkiye'nin güvenliğiyle de doğrudan ilgili olduğuna dikkat çekti.

301. madde vurgusu

AKPM genel kuruluna hitap ettikten sonra, Avrupalı parlamenterlerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı’na ifade özgürlüğü, seçim barajı, Kıbrıs, Ermeni iddiaları ve laiklik konularına ilişkin sorular yöneltildi. Laiklikle ilgili bir soru üzerine Gül, “Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu ilkesinin“, anayasanın değişmez bir ilkesi olduğunu belirtti ve yeni anayasada da bu ilkenin korunacağını söyledi.

Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) genel kurulunda yaptığı konuşmadan sonra, AKPM Başkanı Rene van der Linden ile ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül, TCK ve 301. madde ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, bu konunun Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili olmadığını ve her şeyi orduya yüklememek gerektiğini söyledi. Gül, bu konunun hükümet ve parlamento tarafından ele alındığını söyledi.

Türkiye'de hiç kimsenin düşündüklerini ifade ettiği için cezaevinde olmadığını, bu konuda seçimlerden önce çalışma başlatıldığını belirten Gül, Nobel ödülü sahibi Orhan Pamuk ile Elif Şafak gibi yazarların mahkum edildiği gibi izlenimler bulunduğunu, bunun Türkiye'ye haksızlık olduğunu belirterek, bu nedenlerden dolayı 301. maddenin değişmesinden yana olduğunu söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri ve siyasetle ilgili bir soru üzerine Gül, TSK'nin görev, yetki ve sorumluluklarının anayasa tarafından belirlendiğini hatırlatarak, TSK'nin Türkiye'nin modernleşme sürecinde önemli rol oynadığını söyledi. Gül, “TSK'yi günlük siyasete sokmamak gerektiğini” ifade etti.