Google kuşağı efsanesi

Şüphesiz internet, 20. yüzyılın çığır açan icadlarının başında yer alıyor. İlk etapta bir haberleşme ağı olarak tasarlanan internet, milyonlarca kullanıcısına haberleşmenin yanı sıra, zaman ve mekan sınırlaması olmadan bilgi erişimi sağlıyor. Ancak İngiliz bilim adamlarının yaptığı bir araştırma, internetin yanlış kullanımının çağımız bilgi toplumuna zarar verdiğini ortaya koydu.

"Sorgulanmayan" bilgi

University College London ve British Library'nin işbirliğinde yapılan araştırma sonucuna göre, çağımız internet kullanıcıları, ulaşmak istedikleri veriler için yeterli araştırma yapmadan, arama motorlarında karşılaştıkları ilk sonuçla tatmin oluyor. Bir an önce elde edilmek istenen verinin kaynağı ya da doğru olup olmadığı kontrol edilmiyor. Söz konusu araştırmaya göre, çoğu internet kullanıcısı karşılaştığı ilk kaynağı doğru olarak kabul ediyor. Araştırmayı yürüten uzmanlar grubuna göre, yaşı, mesleği ve cinsiyeti ne olursa olsun, internet kullanıcılarının eğilimi “sorgulamamak” yönünde. İngiliz Milli kütüphanesi British Library'den Joanna Newman, araştırmalarında kullanıcıların demografik özelliklerini de dikkate aldıklarını anlatıyor. Newman "Kulanıcılar, okumaktan ziyade daha çok bakıyorlar.

İlgi çeken görsel unsurlar

Resim, grafik ya da animasyonlar kullanıcının dikkatini daha çok çekiyor. Bu davranış biçimi internetsiz bir yaşam düşünemeyen sadece genç yaştaki kullanıcılar için geçerli değil." diyor. Newman, her yaş grubunun, interneti bu türlü bir yüzeysellikle kullandığını tespit etiklerini anlatıyor. Newman sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ayrıca hemen herkeste aynı sabırsızlık var. Ulaşmak istenen bilgiye derhal ulaşılamıyorsa, o zaman bu bilgiye başka yollarla ulaşma yöntemine başvurulmuyor, bir kenara atılıyor. Şayet bu eğilim devam ederse, bunun ciddi sonuçları olacaktır.”

Kimlere görev düşüyor?

Araştırma, kullanıcıların aradıkları konularla ilgili sonuçlara ulaşabildiklerini ancak elde edilen verileri doğru değerlendiremediklerini ortaya koyuyor. Yani internet dünyası geliştikçe, kullanıcılar edindikleri bilgiyi sorgulama, değerlendirme ve eleştirel yaklaşımdan uzaklaşıyor. İngiliz milli kütüphanesinden Joanna Newman, “bu durum uzun vadede bilgi toplumumuzu köreltir” tespitinde bulunuyor. “İnternette nasıl araştırma yapılacağının öğrenilmesi gerekir. Örneğin sorgulama imkanın sadece Google arama motoruyla değil, bunun için pek çok imkanın var olduğu öğrenilmeli. Ya da şirketlerin arama sonuçlarında baş sıralarda yer almak için bazı hilelere başvurduğu gerçeği bilinmeli." Diyen Joanna Newman, bu konuda en büyük görevin okullara birlikte hükümetlere düştüğünü anlatıyor. Newman sözlerini şöyle devam ettiriyor: "Okular, çocuklara internetin ne olduğu ve nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi vermeli. Hükümetlerin de aynı ölçüde sorumluluğu var. Hükümetler de, internet dünyasında yer alan bilgilerden hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğuna dair bir yol haritası niteliğinde olan geleneksel kütüphanelerin varlığını korumalılar.”

Uzmanların yaptığı araştırma, geleneksel okuma alışkanlıklarının da değiştiğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, araştırma kapsamında incelenen online gazete abonelerinin, gazete okuma süreleri de kısaldı. Araştırmaya katılan abonelerden yüzde 60'ı sadece gazetelerin ilk üç sayfasını inceliyor.