1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gazze Şeridi’nde bir yıl sonra…

Peter Philipp / DW12 Eylül 2006

İsrail askerleri, bundan tam bir yıl önce, 12 Eylül 2005’te Gazze Şeridi’nden çekilmişti. Ancak İsrail’in çekilmesinin ardından Gazze Şeridi’nde durum, hem toplumsal hem de siyasi açıdan kötüleşti. DW editörlerinden Peter Philipp’in analizi…

https://p.dw.com/p/AZi6
İsrail askerleri, Gazze'deki kontrolü bir yıl önce Filistinlilere devretmişti
İsrail askerleri, Gazze'deki kontrolü bir yıl önce Filistinlilere devretmiştiFotoğraf: AP

İsrail Başbakanı Ehud Olmert liderliğindeki koalisyon hükümeti, önemli bir dönüm noktasına geldi. İsrail askerlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesinin ardından yaşananlar ve son olarak da Lübnan krizi, Olmert hükümetini politika değişikliğine zorluyor: İsrail, Batı Şeria’dan çekilmeyi artık düşünmüyor. Oysa İsrail askerlerinin Batı Şeria’dan çekilmesi, hükümet programının önemli bir maddesiydi.

Başbakan Olmert’in selefi Ariel Şaron’un başlattığı Gazze Şeridi’nden çekilmeyi, Batı Şeria’nın boşaltılması takip edecekti. Hatta Gazze Şeridi’nde yapıldığı gibi, Filistinliler’in onayını almaya gerek duymayadan, tek taraflı bir operasyon yapılacaktı. Çekilmeyle, İsrailliler’le Filistinliler’i birbirinden ayırarak, -barış olmasa bile- en azından huzurun sağlanması hedefleniyordu. Fakat İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilişinin birinci yıldönümünde, bu planların da artık geçerliliği kalmadı.

Filistinliler dikkate alınmadı

Zaten İsrail’in güvenlik stratejisi de barış politikalarını referans almıyor. İsrail, askerlerini Gazze Şeridi’nden çekerek, dünyanın başka bölgelerinde müzakere ve uzlaşılarla varılan noktaya emrivakiyle gelmeye çalıştı. İsrail, Filistinliler’in istek ve ihtiyaçlarını dikkate almadan, özellikle Filistinliler’in kendilerine ait bir devlet taleplerini hiçe sayarak oyunu kendi koyduğu kurallara göre oynamak istedi.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı: Filistinliler, İsrail’in lütfettikleriyle yetinmedi; Gazze Şeridi’nden tek taraflı çekilerek, İsrail’in Filisitin devletinin sınırlarını çizdiğini, Filistin topraklarını Gazze Şeridi’yle sınırlamaya çalıştığını iddia ederek çekilmeye karşı çıktılar.

Filistinliler, bir taraftan İsrail’in bu emrivakisini protesto ederken, diğer taraftan da Filistin Halk Kurtuluş Örgütü ile Hamas arasındaki gerilim arttı. Derken, yolsuzluk skandallarıyla hayli yıpranmış olan Mahmud Abbas liderliğindeki Halk Kurtuluş Örgütü, iktidarı Hamas’a bırakmak zorunda kaldı.

Hamas’ın iktidarı

Ve İsrailli yetkililer, kendisini devlet olarak tanımayı reddeden Hamas’ın iktidara gelmesiyle birlikte, Gazze Şeridi’nden çekilmekle doğru yapıp yapmadıkarını düşünmeye başladı.

Uluslararası toplum da Hamas’ın dümene geçmesine tepki gösterdi. Yıllar yılı bölgeye demokrasi ihraç etmeye çalışan Batı, Hamas gibi radikal dinci bir örgütün demokratik seçimlerle iktidara gelmesine fena içerledi. AB ve ABD için, İsrail’i tanımayı reddeden, Oslo Barış Anlaşmaları’nı yok sayan ve şiddetten vazgeçmeyen Hamas bir terör örgütünden fazlası olmadığından, Filistin’e yapılan yardımlar ya kesildi ya da kısıldı. Sonra, Hamas devre dışı bırakılarak Filistinliler’e yardımların ulaştırılması tartışılırken, bir İsrail askeri Filistinli militanlarca kaçırıldı; Gazze Şeridi’nden İsrail yerleşim birimlerine füzeler fırlatıldı...

Ve böylece İsrail askerleri yeniden Gazze Şeridi’ne girdi. Bölge yeniden savaş alanına döndü. Bugün gelinen nokta ise şu: Hamas hükümetinin birçok üyesi İsrail hapishanelerinde. Gazze Şeridi’nin alt yapısının büyük bir kısmı kullanılamaz durumda. Kaçırılan asker hala serbest değil. Filistin lideri Mahmud Abbas ve Hamas arasında henüz sonuç veren bir yakınlaşma sağlanamadı. Yani, İsrail’in çekilişinin 1. yıldönümünde, hem İsrail, hem Filistin açısından Gazze Şeridi’nde durum eskisine nazaran daha kötü.