G-8 Zirvesi Afrika gündemine hazırlanıyor

Afrika’nın kalkınmasının anahtarı nerede? Gelecek hafta İskoçya’da yapılacak dünya ekonomi zirvesinden beklenen “büyük atılım“ anahtar olabilir mi? Bu, İngiltere Başbakanı Tony Blair’in önerdiği gibi, mali yardımların artırılmasıyla olanaklı mı? Yoksa daha çok Afrikalı politikacılar ve iş dünyasının yapacağı bir iş mi? Bu soruların yanıtlarının G-8 Zirvesi’nde daha net bir şekilde ortaya çıkması bekleniyor.

Zirveden beklentileri değenlendiren Alman hükümetinin G-8 sorumlusu Uschi Eid, öncelikle kıtanın kendisinden gelen girişimleri överek “Reformcu ülkelerle bundan sonra da ayrıcalıklı ortaklıklar kurulması bunun bir parçası. Bu da NEPAD’da belirlenen reformları gerçekleştiren ülkelere daha fazla para verilmesi anlamına geliyor“ diye konuştu.

NEPAD, yani Afrika’nın Kalkınması İçin Yeni Ortaklık, Afrika Birliği’nin 2001 yılında kararlaştırdığı bir girişim. G-8 ülkeleri de mali teşvik kararlarında bu planı dikkate alıyor. Örneğin, Almanya, Gana ve Kenya’da birer Barış Oluşturma Merkezi finanse ediyor. Bu merkezlerde Batı ve Doğu Afrika’da barış harekatlarına katılacak sivil ve askerler eğitiliyor. Eid, amacın bölgesel kurumların güçlendirilmesi olduğunu belirtiyor. Bu eğitimin ne kadar önemli olduğunu da kriz bölgesi Darfur gösteriyor.

“Kurumlar güçlendirilmeli“

İngiliz Başbakanı Tony Blair, her yıl Afrika’ya akan mali yardımın 2010 yılına kadar iki, 2015 yılına kadar da üç katına çıkarılmasını savunuyor. Fakat Eid’a göre, sadece kalkınma yardımının büyük ölçüde arttırılması yeterli değil. Kalkınma politikası hakkındaki tartışmalarda, İngiliz Maliye Bakanı ve İngiliz Başbakanı’nın düşüncelerinin ağır bastığını ifade eden Eid, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onlar, kalkınma yardımının hızla arttırılması gerektiğini ve bu şekilde Afrika’nın sorunlarının çözüleceğini söylüyor. Bu görüşü bu şekilde desteklemem olanaksız. Güçlü kurumlar, iyi kapasiteler, yani profesyonellik ve uzmanlık olmadan, yardımın ikiye katlanması belirli sektörlerde pek anlamlı değil. Yardımları iki katına çıkarmayı istiyoruz. Ama bunun önce, belirli sektörlerde reformlar yapılmasını sağlaması gerekli.“