1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

#FreeWordsTurkey için 111 bin imza

24 Şubat 2017

Yazar, yayınevleri ve gazeteciler topladıkları 111 binden fazla imzayla Almanya Başbakanı Merkel ve AB Komisyon Başkanı Juncker'den Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğü için daha etkin bir tavır sergilemelerini istedi.

https://p.dw.com/p/2YEc5
Berlin Übergabe einer Türkei-Petition an die Bundesregierung
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/B. von Jutrczenka

Uluslararası Yazarlar Derneği PEN'in Almanya şubesi, Alman yayınevleri, kitabevlerinin çatı kuruluşu Alman Kitap Basım ve Yayıncıları Derneği Borsa Birliği ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e "Türkiye'de ifade özgürlüğünün ciddi tehdit altında" olduğunu belirterek başlattıkları imza kampanyasının sonucunu bir dilekçeyle sundu.

Dilekçenin Başbakan Merkel adına Hükümet Sözcüsü Steffan Seibert'e iletilmesinin ardından açıklama yapan heyetteki gazetecilerden Can Dündar, "Türkiye'nin dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi haline geldiğini, amaçlarının Türkiye'de hapisteki gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları olduğunu" söyledi. Başbakanlığa sunulan dilekçenin altında yaklaşık 111 bin kişinin imzası bulunuyor. Geçen yıl ağustos ayında #FreeWordsTurkey etiketiyle Change.org sitesi üzerinde başlatılan imza kampanyasıyla Başbakan Angela Merkel'in yanı sıra AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'e de çağrıda bulunuluyor.

Kampanyaya ön ayak olan yazar, gazeteci ve yayın evleri Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hükümetin muhalif gazeteci ve medya mensuplarına yönelik sert bir tutum içerisine girdiğini savunuyor. Kampanyanın tanıtım metninde darbe girişiminin ardından pek çok gazetecinin pasaportuna el konduğu, yazarların tutuklandığı ve 130'dan fazla yayın organının kapatıldığı hatırlatılarak destek çağrısı yapılıyor.

Bugün Başbakanlığa sunulan dilekçede Alman hükümeti ve AB Komisyonun ifade özgürlüğünü "kayıtsız şartsız ve etkin bir biçimde desteklemesi gerektiği" belirtilerek bunun örneğin mülteciler meselesi gibi "pazarlık konusu" yapılamayacağı vurgulandı. 

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/epd, MK/BK