1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa'dan Lizbon Sözleşmesi'ne onay

Ajanslar8 Şubat 2008

AB Anayasası’nın referandumda reddedildiği Fransa’da, anayasa yerine oluşturulan Lizbon Sözleşmesi, meclisin ardından senatoda da kabul edildi. Lizbon Sözleşmesi, AB’nin geleceğini şekillendiriyor.

https://p.dw.com/p/D4JY
Anlaşma, AB Anayasası'nın yerine oluşturulmuştuFotoğraf: AP

Fransa'da Meclisin ardından Senato da AB Lizbon Sözleşmesi'ni kabul etti. Senatoda yapılan oylamada, AB Lizbon Sözleşmesi 42'ye karşı 265 oyla kabul edildi. Sözleşme, Fransa Meclisinde dün yapılan oylamada da kabul edilmişti. Meclis ve Senatonun oluşturduğu parlamentonun sözleşmeyi kabul etmesiyle Fransa, sözleşmeyi onaylayan 5. AB ülkesi oldu. AB Lizbon Sözleşmesi, Macaristan, Slovenya, Malta ve Romanya'da da kabul edilmişti.

Lizbon Sözleşmesi’nden önce AB Anayasası ise 2005 yılında Fransa ve Hollanda'da referandumla reddedilmişti. Sözleşmenin 13 Aralıkta Lizbon'da imzalanmasıyla da 29 Ekim 2004 tarihinde Roma'da imzalanan AB Anayasası tarihe karışmıştı.

Üye ülkelerden 14'ünün onay verdiği, Fransa ve Hollanda'da düzenlenen referandumlarla reddedilen AB Anayasası'nın boşluğunu doldurmak ve kurumsal bir krizi önlemek amacıylahazırlanan Lizbon Anlaşması’nın 10 Haziran 2009 tarihinde yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri göz önünde tutularak 1 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe koyulması hedefleniyor. Bu tarihe kadar anlaşmanın tüm üye ülkelerin parlamentolarında onaylaması gerekirken, İrlanda referanduma düzenleyeceğini bildirmişti.

Anlaşmanın içeriği

Temel unsurları ve çerçevesi yılın ilk yarısındaki Almanya dönem başkanlığında belirlenen yeni AB anlaşması, Portekiz dönem başkanlığının düzenlediği hükümetler arası konferansta son şekli verildi. AB'de 6 aylık dönüşümlü başkanlık sistemini kaldıran yeni anayasada 2,5 yıllık süre için üye ülkelerin oy birliğiyle atayacakları AB Konseyi Başkanının yılda 4 kez toplanacak AB zirvelerine de başkanlık etmesi öngörülüyor.

Anlaşmada, dış politikada tek seslilik için atanan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ise Dışişleri Bakanlarını buluşturan Dış İlişkiler Konseyi toplantılarına başkanlık edecek. AB Komisyonu başkan yardımcılığı görevini de üstlenecek Yüksek Temsilci, ''AB'nin dış eylemlerinin eş güdümünü'' sağlayacak. AB böylece, halen AB Komisyonunun dış ilişkilerden ve komşuluk politikasından sorumlu üyesinin yanı sıra AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi yetkisinde, çift başlı yapıda süren dış politikasını tek elden yürütmeye çalışacak.

Anlaşmadaki ''ikili çoğunluk sistemi'' olarak adlandırılan nitelikli oylama yöntemi, karar alınabilmesi için ülke sayısı dikkate alındığında yüzde 55 ve ülke nüfusları dikkate alındığında yüzde 65 destek bulunmasını gerekli kılıyor. Polonya'nın ısrarıyla yeni anlaşmanın yürürlüğe gireceği 2009 yerine 2014 yılına ertelenen ikili çoğunluk sisteminin uygulanmasından herhangi bir oylamada herhangi bir üye ülkenin isteğiyle 31 Mart 2017 tarihine dek vazgeçilebilecek. İkili çoğunluk sisteminin geçerli olmayacağı dış politika, AB bütçesi ve vergi gibi konularda karar alınabilmesi için üye ülkelerin oy birliği gerekecek.