FAZ: Erdoğan’ın korkutmasına izin verilmemeli"

Türkiye ve Yunanistan arasındaki Doğu Akdeniz gerginliği giderek tırmanıyor. Dün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Almanya Başbakanı Angela Merkel Berlin'de bir araya gelerek, Atina ve Ankara'ya itidal çağrısı yapmıştı.

Frankfurter Allgemeine gazetesindeki yorumda, Stoltenberg'in "Dayanışma ruhu" vurgusu mercek altına alınıyor:

"NATO Genel Sekreteri'nin sorunun müttefikler arasında dayanışma ruhu içinde ve uluslararası hukuk temelinde çözülmesi konusundaki uyarısı doğru ve mantıklıdır. Ancak bu dayanışma ile işler gittikçe daha da istikrarsızlaşıyor. Ve bu sadece, dış politika ve enerji politikasındaki genişleme çizgisi söz konusu olduğunda her fırsatta güç gösterisinde bulunan Türkiye gibi bir ortak nedeniyle olmuyor. Mantıklı olmak iyidir ancak otokrat Erdoğan’ın korkutmasına izin verilmemeli"

Junge Welt'teki yorumda Doğu Akdeniz'deki güç dengeleri ve muhtemel yeni oluşumlar ele alınıyor:

"Nihayetinde doğal gaz yatakları konusundaki tartışmalarda Ankara'nın bağımsız hareket etme çabalarından kaynaklanan bir çatışma ortamı belirginleşiyor. Bu durum sadece Yunanistan ile değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz'de de güçlü çıkarları olan Fransa ile de –Lübnan örneğinde olduğu gibi- bir anlaşmazlığa yol açıyor. 'Mavi Vatan' konseptini destekleyen stratejistlere göre, Türkiye içine girdiği apaçık güç savaşında Rusya, muhtemelen de Çin gibi Asya‘daki güçlerden destek alabilmenin arayışına girmeli. Güncel tatbikatları bu kadar çarpıcı kılan da uzun vadede çok sayıda sonucu olacak bu bakış açısı."

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve 16 eyaletin başbakanı Perşembe günü yaptıkları toplantıda, ülkede koronavirüs vaka sayısının artması nedeniyle mevcut korona tedbirlerinin gevşetilmesini reddederek, önlemleri kısmen sıkılaştırdılar.

Augsburger Allgemeine gazetesi korona zirvesini şu cümlelerle yorumluyor:

"Federal ve eyalet yöneticilerinin korona ile mücadeleye nasıl devam edileceğine ilişkin görüşmelerinin sonucu tam bir hayal kırıklığıydı. Zira tedbirlerle oluşturulan yamayı daha da büyüttüler. İnsanların uzun zamandır özlemini çektiği aynı kuralların uygulanmasından, Almanya çok uzakta."

Konuya ilişkin yine Frankfurter Allgemeine gazetesinde yayımlanan yorum ise şöyle: 

"Şunun gibi sorular mevcut: Riskli bölgelerde tatil yapıp dönenler, test yaparak karantinayı ne zaman sonlandırabilir? Beş veya altı gün sonra mı? Test zorunluluğu ne zamana kadar geçerli? Veya maske kuralını ihlal edenler için ceza ne kadar yüksek olmalı? Bu sorular korona rutininin bir parçası. Baharda pandemiye karşı (sert önlemler içeren) 'çekiç' yöntemi doğru sayılırken, şimdi edinilen deneyim sayesinde virüs ile 'dans' gündemde. Bugün kimse yapı malzemeleri satan mağazaları, oyun alanlarını ya da okulları kapatma fikriyle gelmiyor. Bu yüzden 'tedbirleri sıkılaştırma' heyecanları yapay kalıyor. Ancak problemli pek çok durum mevcut, özellikle özel sektörde. Yeni kısıtlamalar gerekiyor."

dpa/TY,AI,JD,HT

© Deutsche Welle Türkçe