1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Eğitim göçmenin de hakkı

DW16 Kasım 2007

Almanya'nın Bonn kentinde “göçmenlerin topluma uyumu ve eğitim hakkı” konulu bir konferans düzenlendi. Toplantıda, eğitimin yalnızca uyum değil, kültürlerarası diyalog açısından da taşıdığı büyük önem vurgulandı.

https://p.dw.com/p/CI8V
Uyumun başlıca unsuru olarak kabul edilen dil eğitimi ön plana çıkıyor.
Uyumun başlıca unsuru olarak kabul edilen dil eğitimi ön plana çıkıyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

İnsan Hakları Evrensel Sözleşmesi, eğitimin; cinsiyet, ırk, etnik yapı ve ulus gibi ayrımlar gözetilmeksizin her bireyin hakkı olduğunu vurgular. Ancak günümüz toplumlarında farklı nedenlerle ayrımcılığa uğrayan insanlar var. Örneğin göçmenler gibi. Almanya’nın Bonn kentinde bugün başlayan iki günlük konferansta da “göçmenlerin topluma uyumu ve eğitim hakkı” konuları gündemi oluşturuyor. Almanya Yaygın Eğitim Kurumları Vakfı’nın Uluslararası İşbirliği Enstitüsü tarafından düzenlenen konferansa 60 ayrı ülkeden 200 civarında uzman katılıyor…

Yeni kültürlere açık olmak

Almaya Federal Meclisi eski Başkanı olan Alman Yaygın Eğitim Kurumları Vakfı Başkanı Rita Süsmuth, eğitim hakkının sadece, insanları meslek hayatına hazırlayan örgün eğitim kurumlarından okullar ve üniversitelerle sınırlı olmadığını belirterek, yeni kütlerlere açık olmayla, yabancı dil eğitimi ve yabancı yaşam tarzlarıyla tanışmanın toplum içi ve toplumlararası diyolog açısından önemli olduğunu vurguluyor:

“Yetişkin eğitimi, örgün eğitimden faydalanabilme yaşını aşmış, yaşı ilerlemiş yetişkinlerin eğitilmesini kapsıyor. Yetişkin eğitiminin toplumumuzda yüz yıllık bir geçmişi var. Zorlayıcılığı bulunmayan bir yapıya sahip olan bu eğitim tarzı, kişinin kendi inisiyatifine bırakılmış bir alternatif eğitim anlayışını kapsıyor. Yetişkin eğitimindeki en güzel unsursa, toplumuzda çok da üzerine düşülmeyen, yeni kültürleri içine alan ve kültürlerarası diyaloğu pekiştiren bir yaklaşıma ağırlık vermesi. “


Kültürlerarası diyalog

Yetişkin eğitiminde kültürlerarası diyaloğa ağırlık verilmesi özellikle göç alan ülkeler için önemli. Şu an dünya üzerinde yaklaşık 200 milyon kişi göçmen konumunda. Sunulan nitelikli eğitim imkanlarıyla, bu insanların yerleştiği topluma uyumu ve gidilen toplumlarda göçmenlere olan yaklaşım olumlu yönde geliştirilebiliyor. Bonn’daki konferansa katılan Antropolog Profesör Wade Pandelton da benzer görüşte. Pandelton 15 yıldır Afrika’nın güneyinde göç süreçleri üzerine araştırmalar yapıyor: “Yetişkin eğitimi iki farklı önem arz ediyor. Birincisi, yetişkin göçmenler arasında yaygın olan; örneğin düşük okur yazarlık oranın aşılması için önemli. Ayrıca göçmenlere mesleki yaşamlarını sürdürebilecek eğitim imkanı da bu sayede sunulabiliyor. Hem yetişkin eğitim kurumları, göçmen kabul eden ülkeler için de önemli. Ülkelerine gelen göçmenlerin hangi vasıflara sahip olduğu ve hangi alanlarda neler yapabilecekleri bu kurumlar sayesinde anlaşılabilir. Tüm bunlar, toplumda yabancı düşmanlığı ve yabancılara karşı önyargıların ortadan kalkması için bir avantajdır”.

Bilimsel tartışma

Bonn’da düzenlenen iki günlük konferansta yetişkin eğitimi, göç ve uyum konuları bilimsel açıdan tartışılıyor. Katılımcılar bu konularla ilgili üç ayrı forumda biraraya geliyorlar. Bu forumların başlıklarıysa; “Uyumun en başlıca unsuru olarak kabul edilen dil eğitimi”, “Göçmenlerin siyasi yaşama dahil edilmesi” ayrıca “Göçmenlerin geldikleri ve yerleştikleri ülkelerdeki durumu”.

Bonn’daki konferansa ev sahipliği yapan Almanya Yaygın Eğitim Kurumları Vakfı’nın Uluslararası İşbirliği Enstitüsü, başta Afrika olmak üzere, Asya ve Latin Amerika’daki kalkınmakta olan ülkelerde yetişkin eğitimi konusunda faaliyet gösteriyor.


Ortak çözümler

Almanya Yaygın Eğitim Kurumları Vakfı’nın Uluslararası İşbirliği Enstitüsü’nün Kültürler ve Dinlerarası İletişim Sorumlusu Beate Schmidt-Behlau, “konferansta göçmenlerin geldiği ülkelerle, göç ettiği ülkeler ortak çözümler için biraraya geliyor” diyor:

Schmidt-Behlau şöyle devam ediyor: “Bizim için konferansın en önemli özelliği, farklı tarafları biraraya getirmesi. Bu konuda düzenlenen diğer platformların aksine sadece tek bir taraf değil, bu konferansa hem göç veren hem de bu göçmenleri kabul eden ülkelerin temsilcileri katılıyor. Bu konferansla, konunun ulusal, Avrupa ve uluslararası boyutunu tartışma imkanı buluyoruz. Ki bu unsurlar birbirinden ayrılamaz ve hepsi bir bütünün parçasıdır.“