1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Eski AB üyelerinde göç korkusu

Cem Sey / Berlin15 Mayıs 2004

1 Mayıs’taki genişlemenin ardından Avrupa Birliği’nin eski 15 üyesinde büyük bir göç dalgası beklentisi var. Ancak bilim adamları yeni üyelerden beklenen göç dalgası endişesinin yersiz olduğunu söylerken, bu konuda Türkiye’yle ilgili ise tahmin yürütülemiyor....

https://p.dw.com/p/AbHc
Avrupa Birliği'ne 1 Mayıs'ta 10 yeni ülke daha üye olmuştu...
Avrupa Birliği'ne 1 Mayıs'ta 10 yeni ülke daha üye olmuştu...Fotoğraf: AP

AB‘nin 1 Mayıs'ta yeni 10 ülkenin katılımıyla genişlemesi, Birliğin eski üyelerinin vatandaşlarında endişe yarattı. Ekonomik durgunluğun yıllardır sürdüğü bir ortamda Batı Avrupa halkları, yeni üyelerden kendi ülkelerine büyük göç dalgalarının gelmesinden korkuyor. Batı Avrupalılar, demografik gelişmeler sonucunda Batı Avrupa halklarının, Doğu ve Güney Avrupalılar karşısında eriyeceğini düşünüyor. Bunun temelinde eski 15 üye ülkenin nüfusunda gençlerin sayısının giderek gerilemesi yatıyor.

Doğu Avrupa ülkelerinde bu durumun farklı olduğu sanılıyor. Oysa Washington'daki Nüfus Referans Dairesi uzmanlarından Carl Haub, Berlin’de düzenlenen bir toplantıda, bu kanının yanlış olduğunu söyledi. Haub'un verdiği bilgilere göre, Doğu Avrupa ülkelerindeki doğum oranı da batıda olduğundan çok yüksek değil, tam tersine. Örnegin Polonya'da doğum oranları hızla düşüyor. Bunun nedenlerini Haub, sosyalist düzenin yıkılmasından sonra ekonominin çökmesinde görüyor.

Bugün Polonya'da kadın başına düşen çocuk sayısı 1,2. Oysa bu rakam, daha bundan 15 yıl önce 2'ydi. Üstelik Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Litvanya gibi ülkelerde de durum farklı değil. Dolayısıyla Haub, son genişlemeden sonra, büyüyen Avrupa Birliği içinde demografik nedenlerle büyük göç dalgaları gerçekleşmeyeceğini vurguluyor.

Beyin göçü

Üstelik AB‘ye tam üyeliğin getireceği serbest dolaşım hakkından yararlanarak Almanya, Fransa ve İngiltere gibi daha yüksek ücret ödeyen ülkelere göç edecek iyi eğitimli kişilerin bu ülkeler için bir kazanç olacağı da biliniyor. Bielefeld Üniversitesi’nde Demografi ve Sağlık Kürsüsü Profesörü Ralf Ulrich, bu durumun tersine yeni üyeleri güç durumda bırakacağını savunuyor.

”Yeni Avrupa Birliği üyelerinden Almanya’ya yüksek nitelikli işgücünün göç etmesi, Almanya için birçok olumlu sonucu beraberinde getirir. Fakat diğer yandan, onların geldiği ülkelerin, örneğin Polonya’nın istihdam piyasasının belirli alanlarında nitelikli isgücü darlığı doğabilir ve bu da bu ülkelerde ekonomik yapının dönüşümünü engelleyebilir."

Türkiye korkusu

Ulrich, Almanya’da göç hareketleri hakkında çalışmalar yapan ve tahminlerde bulunan kurumların, siyasi bakımdan uygun görülmediği için Türkiye hakkındaki tahminlerini acıklamamayı tercih ettiklerini savundu. ”Türkiye’deki göç potansiyelinin boyutlarını kestirmek gerçekten çok güç” diyen Ulrich sözlerini şöyle sürdürdü:

”Diğer yandan, Türkiye’yle Almanya ve diğer Avrupa Birliği üyesi devletler arasındaki ekonomik fark, 1 Mayıs’ta üye olan ülkelere göre çok daha büyük. Bu nedenle, Türkiye’nin üyeliği serbest dolaşım için daha uygun koşullar yaratırsa, kişisel durumlarını düzeltmek için Türkiye’den Avrupa Birliği’ne göç etmek isteyecek insan sayısının az olmadığı tahmin edilebilir.”

Aile planlamasında başarı

Haub, 60'lı yıllardan bu yana Ankara'nın yürüttüğü ciddi aile planlaması çalışmalarının çok etkili olduğunu ve Türkiye'de doğum oranlarının başka ülkelere göre çok daha hızlı azaldığını, bu durumda yakın zamanda ülke nüfusunun azalmaya yüz tutmasının bile beklendiğini açıkladı. Hatta, 2050 yılında, Türkiye bu arada Birliğe üye olmuş dahi olsa, Avrupa nüfusunun bir miktar daha azalmasının beklendigini belirtti. Yine de Haub, Avrupa'daki endişeleri anlayışla karşıladığını söyledi.

Türkiye'deki eğitim sisteminin yetersizlikleri, gelir farkı ve işsizlik de eklenince endişeler daha da artıyor. Bielefeld Üniversitesi’nde Demografi ve Sağlık Kürsüsü Profesörü Ralf Ulrich’in bu alanlarda verdiği çarpıcı rakamlar şöyle: Türkiye’de bir öğretmen başına düşen öğrenci oranı 29,8, yıllık ortalama gelir 6400 Euro, işsizlik oranı ise yüzde 9 dolayında.