Erdoğan’a AB’den reform çağrısı

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim zaferini yaptıkları ortak bir açıklama ile kutladı.

Barroso ve Van Rompuy yaptıkları yazılı açıklamada, “Seçim sonuçları Türkiye'nin demokratik kurumlarının daha fazla güçlendirilmesi ve ülkenin modernleşmesinin yolunu açmaktadır“ ifadeleri yer aldı.

AB'ye üye adayı Türkiye ile 27 AB üyesi arasında daha fazla güven tesis edileceğine inandıklarını belirten Barroso ve Van Rompuy, “Gelecek dönemin mümkün olan en geniş danışmayla, diyalog ve uzlaşma ruhu içinde yeni anayasa çalışması ve Türkiye ile AB üyeleri arasında güven artırımı dahil daha fazla reform için yeni fırsatlar yarattığından eminiz. Bu alanlardaki ilerlemeler Türkiye'nin AB katılım müzakerelerine yeni bir ivme kazandırmalıdır" dedi.

AB kurumlarının liderleri, "Vatandaşlarımız ve bölge lehine olan diyalog ve işbirliğimizi güçlendirmeye kararlıyız" diyerek Başbakan Erdoğan'ı ilk fırsatta Brüksel'i ziyaret etmesi için davet ettiler.

Türkiye raportöründen çağrı

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) seçim zaferinden dolayı kutladı.

Arka arkaya üçüncü kez seçmenin onayını alan AKP hükümetinin önemli bir sorumluluk yüklendiğini belirten Oomen-Ruijten, Avrupa Birliği katılım süreci ve reformlar konusunda taahhütlerin sürdürülmesini umut ettiklerini kaydetti.

Hollandalı Hrıstiyan Demokrat parlamenter, hükümetin bekleyen reformlar üzerine yoğunlaşmasını, AB katılım sürecine tam bağlılık göstermesini, AB'ye yönelik yapıcı bir isteklilik sergilemesini beklediklerini dile getirdi. Oomen-Ruijten, AKP'nin seçim başarısı ile Türkiye'nin geleceği için güçlü, iddialı ve tüm siyasi çizgileriyle Türk toplumunu temsil eden bir vizyonu inşa etme yeteneğini kazandığını ifade etti.

Siyasi konsensüs çağrısı

Oomen-Ruijten, seçim kampanyaları sırasında neredeyse tüm siyasi partilerin yeni anayasa ve azınlıkların haklarını, yeni dönemin öncelikleri olarak nitelediklerini anımsatarak şunları kaydetti:

''Umarım tüm siyasi partiler, bu konuları uzlaşma ve mutabakat ruhu içinde, sorumlu bir şekilde ele alırlar. Türk toplumunu her yurttaşa eşit haklar temelinde birleştirmenin tek yolu, barışçıl yollarla uzlaşma için siyasi diyalog ve somut inisiyatifler yürütmektir. Bu sayede Türkiye, her iki tarafın da çıkarına olacak şekilde AB'ye yakınlaşacaktır.'' ifadesini kullandı.

Seçimleri izleyen Avrupa Güven

lik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcileri de Türkiye'de seçimlerin iyi organize edildiği ve çoğulculuğu yansıttığı değerlendirmesinde bulundu.

Ancak seçim gözlemcileri, düşünce özgürlüğünde eksiklikler bulunduğunu ve Türkiye'de ''siyasi baskıdan uzak bir medya oluşturulması'' çağrısında bulundu.

AGİT gözlemcileri Türkiye'nin, küçük partileri parlamento dışında bırakan yüzde 10'luk seçim barajını da eleştirdi ve bunun parlamentonun milletvekili yapısına set çektiğini belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AA/dapd, AŞ/HK/AG