“El Kaide’yı dağıtmak imkansız“

11 Eylül’den bu yana İslamcı teröristler, Avrupa dahil, dünyanın dört bir yanında saldırılar gerçekleştirdi. Bu saldırıların çoğunun, El Kaide tarafından gerçekleştirildiği, 7 Temmuz’da Londra’yı kana bulayan saldırıların arkasında da El Kaide’nin olduğu sanılıyor. Nitekim bu saldırı El Kaide tarafından da üstlenildi.

Saldırıların sorumluluğunu El Kaide adına üstlenen Muhammed Sıddık Han “Biz Müslümanlar, kendimizi bu dünyada güvende hissetmedikçe, sizler saldırılarımızın hedefi olacaksınız. Siz bombalamalara, gazla zehirlemelere, tutuklamalara, işkencelere son vermedikçe, biz de savaşa son vermeyeceğiz. Bu bir savaş ve ben bir askerim” açıklamasını yapmıştı. Han, 7 Temmuz’da üç başka intihar eylemcisiyle birlikte, kendini ve 52 insanı havaya uçurdu.

El Kaide, bu video bandını yayınlayarak ilk kez Londra saldırılarını üstlendi. Oysa daha önce El Kaide liderleri tarafından yapılan açıklamalar ve eylemin gerçekleştiriliş biçimi, örgütün saldırılarla ilgisi olmadığına işaret ediyordu. Ancak El Kaide’nin iki numaralı ismi Eyman el Zevahiri bir konuda haklı: Saldırı, doğrudan El Kaide elemanları tarafından gerçekleştirilmemiş olsa bile, failleri, -tıpkı İstanbul, Madrid veya Şarm el Şeyh eylemlerinde olduğu gibi,- El Kaide çevresinde aramak gerekiyor.

Örgüt değil, hareket

El Kaide adı, artık sadece binlerce küçük parçaya bölünmüş bir örgütü tanımlamıyor. El Kaide, Ensar el İslam gibi örgütlerin yanı sıra, bireysel eylemcilerin de bağlı oldukları, acımasız bir ideolojinin adı. Terör uzmanlarına göre, Usame Bin Ladin’in tüm İslamcı teröristlere para ve silah sağladığı, eğitip yardım ve yataklık ettiği kesin.

Londra saldırılarından kısa bir süre sonra El Zevahiri, yeni haçlı seferlerinin neferlerlerinden olduklarına inandığı İngilizler’i, “Londra’da olup bitenlerden Blair sorumlu. Ve devamı da gelecek,” diye tehdit etmişti.

11 Eylül saldırılarının planlayıcısı, El Kaide’nin baş ideoloğu El Zevahiri, Müslüman toprakların, yüzyıllar boyunca batılılar tarafından işgal edildiğini, ama şimdi savaşın batı topraklarında yaşandığını söylüyor. Yani İslamcı terör örgütleri, batıya karşı savaşıyor. En büyük düşmanları ise Irak işgal ederek El Kaide ve sempatizanlarına malzeme veren Amerika Birleşik Devletleri.

Washington’dan dolaylı yardım

Saddam’ın Washington eliyle devrilmesi ve ardından Irak’ta başgösteren kaos ortamı sayesinde, İslamcı teröristler, yeni bir savaş cephesi ve savaşçılarını rahat rahat eğitebilecekleri bir alan kazandı. ABD dolaylı olarak İslamcı teröristlerin ekmeklerine yağ sürmüş olsa da, yine de onların baş düşmanı. El Zevahiri, “Siz Amerikalılar, New York ve Washington’da gördükleriniz, Irak ve Afganistan’da verdiğiniz kayıplar, sadece başlangıç. Siz Müslamünlara düşmanca davranmmayı sürdürdüğünüz takdirde, Vietnam’da yaşadıklarınızı size unutturacak deneyimler edineceksiniz” diyerek bunu vurgulamıştı.

Ama Avrupa ülkeleri de özellikle de Irak’ta asker bulunduran ülkeler El Kaide’nin hedefinde. Usame Bin Ladin, 15 Nisan 2004’te Avrupalıları uyarmış ve aynı zamanda Müslümanlara yönelik saldırıları durdurmayı ve Müslüman ülkelerin içişlerine karışmamayı taahhüt eden devletlere zeytin dalı da uzatmıştı.

Terör uzmanlarına göre, Bin Ladin’in 60 ülkede, 20 binden fazla savaşçısı ve tabii bitmez tükenmez para kaynakları var. Birçok merkezi olan uluslararası çaptaki bu İslamcı terör örgütünü dağıtmaksa imkansız gibi.