1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünyanın gözü Filistin’de

Elif Ural/Kudüs, DW13 Haziran 2007

Filistin’de El Fetih ve Hamas arasındaki çatışmaları protesto etmek için yürüyüş düzenleyen halkın üzerine ateş açıldı. AB, talep gelirse bölgeye askeri güç yollanabileceğini bildirdi.

https://p.dw.com/p/AwRN
Şiddet olaylarında ölenlerin sayısı 100'e yaklaşıyor.
Şiddet olaylarında ölenlerin sayısı 100'e yaklaşıyor.Fotoğraf: AP

Gazze’de geçen hafta sonunda başlayan El Fetih ve Hamas arasındaki çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. Bir buçuk aydır devam eden çatışmalarda ölü sayısı 100’e yaklaştı. İki örgütün silahlı kanatlarının artık hiçbir siyasi lideri dinlemediği Gazze’de sadece silahlar konuşuyor.

Son bir buçuk aydır yedi defa ateşkes ilan edip bozan Hamas ve El Fetih militanları şimdi de birbirlerine karşılıklı ültimatomlar vererek önce karşı tarafın silah bırakması gerektiğini söylüyor.

El Fetih ve Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın “çılgınlık” olarak nitelediği çatışmaların durması için arabuluculuk yapan Mısır heyeti de çabalarının boşuna olduğunu ve tarafların barış gibi bir niyetinin olmadığını açıkladı.

Kabine toplantıları boykot ediliyor

Öte yandan El Fetih hareketi, Gazze'de ateşkes sağlanana kadar, Hamas ile oluşturdukları ulusal birlik hükümetinin tüm kabine toplantılarını boykot edeceğini açıkladı. El Fetih'in kararı hükümetten çekilme değil, ancak üyeliklerin askıya alınması anlamına geliyor.

Hem Filistin yönetimi lideri Abbas, hem de Hamaslı Başbakan İsmail Haniye’ye ait konutlar da artık militanlarin hedefi durumunda.

İdari merkezlere saldırılar

Hamas militanları dün itibariyle El Fetih elindeki mevzilere ve idari merkezlere de saldırılar düzenliyor. Gazze'nin kuzeyinde saatler süren çatışmaların ardından, Hamas militanları, El Fetih kontrolündeki Ulusal Güvenlik Gücü karargahını ele geçirmişti.

Batı Şeria’ya da sıçrayan çatışmalar sonrasında Ramallah'ta Hamas üyesi bir bakan yardımcısı kaçırıldı. Ayrıca her iki grubun da hastanelerin çatılarına keskin nişancılar yerleştirdiği gözleniyor.

Halkın iki ateş arasında kaldığı çatışmalar yine halk tarafından protesto ediliyor. Bugün Gazze’de 1000 kadar Filistinli “Cinayetleri durdurun!” sloganları atarak gösteri yürüyüşü yaptı. Ancak militanların gruba ateş açması sonucu göstericilerden bir kaçı yaralandı.

Olmert’ten uluslararası güç talebi

İsrail ise Filistin içinde yaşanan bu çatışmaları yakından takip ediyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, dün bir açıklama yaparak Gazze-Mısır sınırına acilen uluslarası askeri gücün yerleştirilmesi gerektiğini söyledi. Olmert açıklamasında Hamas ve diğer radikal dinci grupların Mısır üzerinden Gazze’ye silah soktuğunu bu nedenle de çatışmaların önünün alınamadığını belirtti.

Olmert’in bu çağrısına ise bugün Avrupa Birliği’nden cevap geldi. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana eğer bölge ülkeleri de talep ederse bölgeye askeri güç yollanabileceğini söyledi.

Filistinli bakanların temasları

Filistin’de kontrolden çıkan şiddetin nedenleri arasında en az 15 aydır yaşanan mali ambargo önemli rol oynuyor. Filistin Turizm Bakanı Halud Daibes, Viyana’da Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ile bir araya gelirken Filistin İletişim Bakanı Mustafa Barguti de Avrupa Komisyonu’nun dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner ile görüştü.

Barguti, Brüksel’den Hamas ve El Fetih yanlılarına şu çağrıyı yaptı: “Şu an kalbimiz ve aklımız Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Kudüs’teki insanlarımızdadır. Burada Filistin’e uluslararası yardımları yeniden canlandırmaya çalışırken umudumuz, herkesin başarı için elinden geleni yapmasıdır. İç çatışmalar sona ermek zorunda, çünkü sadece Filistin halkına zarar veriyor.”

Benita Ferrero-Waldner de durumdan derin endişe duyduklarını belirterek tarafları ateşkese çağırdı: “Gazze ve Batı Şeria’da derhal bir ateşkes ilan edilmesi gerek. Ulusal birlik hükümeti sürdürülmeli ve çalışmalarına devam etmeli. Bu hükümetin kurulması bir iç savaşı önleme yolunda önemli bir adımdı.”

Mali yardımlar

Hamas’ın geçtiğimiz yıl Ocak ayında tek başına iktidara gelmesiyle birlikte Filistin’e mali yardımları donduran AB, Hamas ve ılımlı El Fetih hareketinden oluşan yeni hükümetin kurulmasının ardından yeniden temkinli bir şekilde temaslara başlamıştı. Ferrero-Waldner, ihtiyacı olan ailelere doğrudan verilen insani yardımların yanında AB kasasından Filistin Maliye Bakanlığı’na kaynak aktarımının da yeniden başlayacağını açıkladı.

Ferrero-Waldner, bunun Filistin Maliye Bakanlığı’na doğrudan yardım anlamına gelmediğini vurgulayarak, bu kaynak aktarımının, Filistin maliyesinin uluslararası kurallara uygun bir şekilde işleyebilmesi için sadece bir katkı olduğunu belirtti. Doğrudan mali yardım için koşul, Filistin hükümetinin İsrail devletini tanıması ve şiddetten tamamen vazgeçmesi.

İsrail’e suçlama

Mustafa Barguti İsrail’i, Filistinlilere verilmesi gereken 850 milyon dolarlık gümrük ve vergi gelirlerine el koymakla suçladı: “Artık topun tamamen İsrail tarafında olduğuna inanıyoruz. Bir yanıt gelmesini umuyoruz. Konu, diplomaside puan kazanmak değil. Gerçek yaşamlar söz konusu.”

Barguti, Filistin’de Hamas ve El Fetih arasındaki çatışmaların, insanların mali dar boğazda yaşadıkları çaresizlik ve umutsuzluğun bir sonucu olduğunu da vurguladı.

Aynı yönde bir uyarı da Filistin’in Dışişleri Bakanı’ndan geldi. Said Ebu Amr iç çatışmada Batı ülkelerinin de suçu bulunduğunu belirterek, “İki kardeşi bir kafese tıkıp yaşamak için ihtiyaç duydukları her şeyi ellerinden alırsanız, savaşmaya başlarlar” şeklinde konuştu.

BM’nin eski İsrail temsilcisi Alvaro de Soto da ABD’ye yüklenerek, Amerika’nın İsrail’e verdiği destekle barış çabalarını engellediği suçlamasında bulundu ve Amerikalı yetkililerin baskıları sonucu Ortadoğu Dörtlüsü’nün de işleyemez hale geldiğini belirtti.