Donald Trump Beyaz Saray'a hızlı ve güçlü dönüyor
20 Ocak 2025Dört yıl aradan sonra yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ı yemin töreninden sonra yoğun bir ilk gün mesaisi bekliyor.
Trump'ın basın sekreteri Karoline Leavitt, Başkan'ın görevdeki ilk gününde yasadışı göçmenlere yönelik "Amerikan tarihinin en büyük kitselel geri gönderme kararını imzayacağını" söylüyor. Bu kararnamenin yürürlüğe girmesinin ardından yaklaşık 11 milyon göçmenin sınırdışı edileceği belirtiliyor.
Trump'ın ilk gün için sözünü verdiği bir diğer kararname 150 yıllık bir uygulama olan, doğumla vatandaşlık hakkının iptali. Geçen ay verdiği bir mülakatta Trump, "Buna bir son vereceğiz çünkü çok saçma" demişti. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde ABD'nin katılımını iptal ettiği, halefi Joe Biden'ın tekrar imzaladığı Paris İklim Anlaşmasından bir kez daha çıkılmasına karar vermesi de bekleniyor.
Ukrayna-Rusya savaşını bitirmek, enerji maliyetini yüzde 50 azaltmak, 6 Ocak Kongre baskını mahkumları için af çıkarmak Donald Trump'ın ilk 24 saat için verdiği diğer sözler.
Trump'ın başkanlığının ilk gününde rekor bir sayıda, yaklaşık 100 adet kararname imzalayacağı belirtiliyor.
Bu vaatler ve seçimlerin yapıldığı Kasım ayından beri şekillendirmeye devam ettiği yönetimindeki isimler Trump'ın ikinci dönemine dair ipuçları veriyor.
Trump 2.0 neye benzeyecek?
Beyaz Saray ekibinde yer alacağı açıklanan Stephen Miller ve Trump'ın yeni "sınır çarı" olacağı ilan edilen Thomas Homan gibi isimler Trump'un yasadışı göçmenleri kitlesel sınır dışı etme sözlerinde ciddi olduğuna işaret ediyor.
Dış politikada ABD'nin asıl rakibinin Çin olduğunu söyleyen ve askeri-ekonomik stratejilerin bu önceliğe göre belirlenmesi gerektiğini savunan Trump bu politikasına destek verecek isimleri de ekibine dahil etti: Pekin'de 2022 yılında yapılan Kış Olimpiyatları'nın boykot edilmesini savunan Çin karşıtı Mike Waltz'ı Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak seçti. ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak ise Çin'i ABD siyasetine "bariz ve kötü niyetle müdahale etmekle" suçlayan Elise Stefanik'i önerdi.
Washington D.C.'deki American University'den Michelle Egan, DW'ye verdiği demeçte "Kabine seçimi, Trump için kampanya dönemi veya öncesinde gösterilen sadakatin önemini yansıtıyor" diyor.
Trump'ın kabinesine seçtiği diğer bazı isimler ise aşırı muhafazakâr "Project 2025" manifestosunun yazarları arasında.
Trump bu metinle hiçbir ilgisinin olmadığını iddia etse de Bütçe ve Yönetim Ofisine aday gösterdiği Russ Vought, Project 2025 için Amerikan başkanının yetkilerinin artırılmasını savunan bir bölüm yazdı. Federal İletişim Komisyonu (FCC) başkanı olarak atamak istediği Brendan Carr ise doğrudan FCC için bir bölüm yazdı. Yazısında teknoloji şirketlerinin kullanıcıların paylaşımlarından sorumlu tutulması gerektiğini savundu. Bu örneğin, YouTube'daki bir video yüzünden sadece içerik üreticisine değil şirketin kendisine ceza verilebileceği anlamına geliyor.
Trump'ın sınır çarı Homan ve basın sekreteri Leavitt hükümet belgelerinde iklim değişikliğine atıf yapılmasının yasaklanmasından kürtaj hakkının sınırlanmasına birçok konuda politikalara yer verilen Project 2025'e katkı sunan diğer isimler.
Her zamankinden daha güçlü
Trump 2021'de Beyaz Saray'ı terk etmeden bir gün önce, "(Hareketimiz için) Bu daha başlangıçtı" demişti. Ertesi gün dışlanmış, sosyal medyadan yasaklanmış ve kendi partisinin sırt döndüğü bir isim olarak ofisinden ayrıldı.
Ancak şimdi 78 yaşında her zamankinden daha güçlü şekilde geri döndü. Parti içindeki muhalifleri pozisyonlarını kaybetti, Yüksek Mahkemede üye dağılımı Trump lehine değişti. Dünyanın en zengin kişileri, Silikon Vadisi'nin CEO'ları Trump'ın en büyük destekçileri oldu.
Temmuz ayında kampanya konuşması sırasında uğradığı suikast girişiminden kulağından aldığı yarayla sağ kurtulan Trump giderek daha cesur açıklamalar yapıyor: ABD topraklarını genişletmekten bahsediyor, Grönland ve Panama Kanalı'nı ele geçirmekten, Kanada'yı 51. eyalet yapmaktan söz ediyor.
Beyaz Saray için neden 20 Ocak'a kadar beklendi?
ABD'de seçimler Kasım ayında yapılsa da yeni başkanlar göreve başlamak için 20 Ocak'a kadar beklemek zorunda. Bu geçiş dönemi iki açıdan kritik önemde:
İlk olarak seçim sürecinin resmen tamamlanması gerekiyor. Yani oylar sayılmalı, itirazlar değerlendirilmeli ve her eyalette ayrı ayrı tasdik edilmeli. ABD'de aslında halk doğrudan başkanı değil de onu seçmekle görevli Seçiciler Kurulunu seçtiğinden, kurulun toplanması ve halkın tercihi resmileştirmesi de gerekiyor. Sonrasında ise son bir onay için Kongre'de formalite gereği bir oturum yapılıyor.
Geçiş sürecinin ikinci önemli ayağını ise yeni yönetimin şekillenmesi süreci oluşturuyor. Kasım-Ocak arasında müstakbel başkan kabinesi ve diğer önemli pozisyonlar için hangi isimleri atayacağını belirliyor. Bu adayların Kongre oturumu öncesinde kamuoyunda tartışılmasına olanak da sağlayan bir süreç. Ayrıca selef yönetimin üyeleri, bu durumda Joe Biden hükümeti, Beyaz Saray'ın müstakbel konukları için bir dizi bilgilendirme toplantısı organize eder. Yeni kadrolar güvenlikten ekonomiye ülkenin mevcut durumu hakkında detaylı brifingler alır.
Kasım'dan beri söz konusu bu adımların her biri tamamlandı. Son olarak Trump'ın seçimlerdeki rakibi Kamala Harris 6 Ocak'ta Kongre'de yapılan oturumda galibin Cumhuriyetçi rakibi olduğunu resmen ilan etti ve böylece seçim sonuçları tasdik edilmiş oldu.
6 Ocak 2021'de Trump destekçileri, dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Joe Biden lehine sonuçlanan seçimleri tasdik etmesini önlemek için Kongre'ye baskın düzenlemişti.
Bu arada Beyaz Saray'da yeni başkan için mobilyalar ve dekorasyonda talep edilen değişikliklerin yapıldığı daha az politik işler de yürütüldü. Başkanlar, çalışma alanı Oval Ofis dahil yapının genelinde özel düzenlemeler talep edebiliyor.
DW,Reuters,AFP / CB,MUK,HS