1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Dışişleri sorumlusu Avrupa’nın sesi olacak”

Petra Kohnen/DW26 Haziran 2007

‘AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi', AB dışişleri komiseri ile dışişleri yüksek temsilcisinin görev ve yetki sahasını birleştirecek. DW editörlerinden Petra Kohnen, Avrupalı bakanın başarı şansını sorguluyor.

https://p.dw.com/p/B3PJ

"Avrupa Dışişleri Bakanı’nın telefon numarası kaç?" Amerika Birleşik Devletleri’nin eski dışişleri bakanlarından Henry Kissinger, yıllar önce bu sorusuyla Avrupa Birliği’ndeki bir boşluğa işaret etmişti. Avrupa Birliği, Brüksel’deki son zirvesiyle dış politikadaki bu açığı giderebildi mi? Avrupa uluslararası meselelerde bundan böyle tek sesle konuşabilecek mi?

Avrupa basını buna kuşkuyla bakıyor. Ancak Avrupalılara özgü karamsar bakışı bir kenara bırakalım. Yeni Avrupa Birliği anlaşması Avrupa Birliği için bir dışişleri bakanlığı öngörüyor. Bu, 50 yıllık Avrupa Birliği tarihinde bir ilk. Anlaşma, 420 milyon Avrupa Birliği vatandaşının çıkar ve değerlerinin ortak dışişleri bakanı tarafından temsil edilmesini öngörüyor. Demek ki bundan böyle Kissinger’in sözünü ettiği telefon numarası var olacak! Bu, Avrupa Birliği zirvesinin olumlu sonuçlarındandır.

Yeni bakanın görev alanları çok kapsamlı. Avrupa kıtasında demokrasi ve istikrar açısından önem taşıyan ortaklık ve komşuluk politikaları geliştirilmeli. Rusya ile ilişkilerde ilerleme sağlanmalı. Enerji politikaları göz önünde tutulduğunda Orta Asya ülkeleri ile dengeli ve güvene dayalı ilişkilerin geliştirilmesi de kaçınılmazdır. Avrupa’nın bu bölgede “küresel oyuncu” olarak rol oynaması, İslamcı örgütlerin faaliyetleri göz önünde tutularak bölgenin Çin ve Rusya’nın etki alanına terk edilmemesi gerekmektedir.

Avrupa bundan böyle dış politikada ortak hareket etmeyi başarıp Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Hindistan gibi 21’nci yüzyılın süper güçleri karşısında etkili bir tavır sergileyebilecek mi? Avrupa, tek bir sesle hareket edebildiği sürece zorlukların üstesinden gelebilir; ancak o zaman güçlü ve başarılı olabilir. Vatandaşlarının nezdinde başarılı olabilmesi de yine bu adımın atılabilmesine bağlıdır. Avrupalı, dış politikada başarıya büyük önem veriyor. Son Eurobarometre araştırmasına göre Avrupa halkının yüzde 70’i ortak dış politikanın gereğine inanıyor.

Kuşkusuz Avrupa Birliği’nde milli devletler arasındaki yakınlaşma son dönemde belirgin şekilde yavaşladı. Ancak son imzalanan anlaşmanın bu süreci olumsuz yönde etkilemeyeceğini de kabul etmek gerekir. Bir Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlığı makamı oluşturulması tamamlanamamış olsa da anlaşmayı bu çerçevede olumlu bir adım olarak yorumlamak doğru olur. Herkes yeni bakanın işinin zor olacağının farkında. 27 Avrupa Birliği ülkesinin milli çıkarları izin verdiği sürece yeni bakan Avrupa’nın sesi olacak.