1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

CHP Sosyalist Enternasyonal’den ihraç mı edilecek?

Ayhan Şimşek5 Eylül 2007

Avrupa, yalnızca AKP’nin seçim başarısını değil, muhalefetteki CHP’yi de tartışıyor. CHP’nin artan “milliyetçi” söylemine yönelik eleştiriler, partinin Sosyalist Enternasyonal’e üyeliğini tartışmalı hale getirdi.

https://p.dw.com/p/Bbc8
CHP “aşırı milliyetçi” ve “yarı askeri otoriter bir rejim yanlısı” olmakla suçlanıyor.
CHP “aşırı milliyetçi” ve “yarı askeri otoriter bir rejim yanlısı” olmakla suçlanıyor.Fotoğraf: AP

Türkiye iç siyasetinde yaşanan son gelişmeler Avrupa’da Hıristiyan demokratlar ile sosyalistler arasında yeni bir tartışma başlattı. Tartışmanın odağında yer alan konu, Türkiye’de muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik ve milliyetçilik konularında izlediği politika.

Hıristiyan Demokratların önde gelen isimlerinden ve eski Belçika Başbakanı Wilfried Martens, CHP hakkında çok sert eleştirilerde bulunarak tartışmanın alevlenmesine neden oldu.

Türkiye’de yaşanan son siyasi krizden CHP’yi sorumlu tutan Martens, CHP’yi “aşırı milliyetçi” ve “yarı askeri otoriter bir rejim yanlısı” olmakla suçladı. Martens, Avrupalı zosyalistlere de çağrıda bulunarak, CHP’nin Sosyalist Enternasyonal üyeliğinin gözden geçirilmesini talep etti.

Avrupa’daki Hıristiyan Demokrat partileri bir araya getiren Avrupa Halkları Partisi’nin başkanlığı yürüten Wilfried Martens’in bu son çıkışı, sosyalistler arasında rahatsızlığa yol açtı.

Sosyalistler rahatsız

CHP’nin son dönemde izlediği politikalara eleştirel yaklaşan sosyalistler, bu konunun rakipleri Hıristiyan demokratlar tarafından kullanılmasından rahatsız. Ancak yine de CHP’ye yönelik eleştirilerini gizlemiyorlar.

Avrupa Parlamentosu’nun Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, şunları söylüyor: “Sosyalist Enternasyonal, Avrupalı Sosyalistler her zaman diktatörlüklere, askeri müdahalelere karşı mücadele etmiştir. Bu, sosyal demokrat siyasetin temel ilkelerinden biridir. Bu bakımdan, CHP’nin ve lideri Deniz Baykal’ın ordunun son açıklamaları karşısındaki, en azından net olmayan tutumları, dışarıda büyük eleştiri almıştır.”

Avusturyalı Parlamenter Swoboda, CHP’nin Sosyalist Enternasyonal’den ihraç edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ancak son dönemde sorun yaratan bazı politikalarının CHP ile başlatılan “diyalog” çerçevesinde ele alınmakta olduğunu kaydediyor.

Swoboda, CHP’den beklentilerini ise şöyle dile getiriyor: “Tabii ki CHP’yi güçlü bir şekilde destekliyoruz. CHP’nin lakliği savunmasına önem veriyoruz. Ancak diğer yandan belli alanlarda CHP’yi çok eleştiriyoruz. Kürt sorununa yaklaşımını, Kıbrıs ve diğer bir çok konudaki katı milliyetçiliğini eleştiriyoruz. Aslında son seçimler de CHP liderliğinin çok da başarılı olamadığını gösterdi. Bu çerçevede kendileriyle uzun görüşmelerimiz, diyaloğumuz devam edecek. Çünkü bir çok konuda çizgilerinin, bir sosyal demokrat partinin izlemesi gereken çizgiden farklı olduğuna inanıyoruz.”

“Demokrasi ikinci planda”

Avrupalı sosyalistler arasında CHP’ye yönelik en büyük eleştirilerin başında, sosyal adaletsizlik, işsizlik gibi bir çok önemli sorunla boğuşan Türkye’de, CHP’nin bir sosyal demokrat partiden beklenen politikaları izleyememesi ve başarı elde edememesi geliyor. Avrupalı sosyal demokratlar ayrıca, CHP’nin laiklik vurgusunu öne çıkarırken, demokrasiyi ikinci plana atar bir görüntü vermesinden rahatsız.

CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ise Avrupalı sosyalistlerin Türkiye’nin özgül şartlarını dikkate almaları gerektiğini savunuyor: “Türkiye şu anda da çok büyük bir laiklik mücadelesi vermektedir. Çünkü Türkiye gibi halkı Müslüman olan ülkelerde, demokrasinin vazgeçilmez şartı laikliğin korunmasıdır. Eğer din ile devlet işleri birbirinden ayrılmazsa, halkı Müsüman olan bir ülkenin demokrasi olarak devam etmesi mümkün olamaz. Çünkü o takdirde din kuralları devlet idaresinde, adalette, eğitimde geçerli olur. Bu da Türkiye gibi ülkeleri süratle demokrasiden uzaklaştırır.”

CHP’li Öymen, partisinin askeri müdahaleleri savunmasının söz konusu olmadığını, birçok parti yöneticisinin askeri darbelerde cezaevinde yattığını vurgularken, milliyetçilik konusunda da yanlış anlaşıldıklarını savunuyor. Öymen’e göre CHP’nin milliyetçiliği, Avrupa’da yaşanan faşist deneyimlerle uzaktan yakından ilgisi olmayan, ulusal çıkarların korunmasına odaklı bir yaklaşım.

Öymen “Biz CHP olarak Avrupa’daki tüm sosyalist partiler gibi, sosyal demokrat partiler gibi, gayet tabii ki kendi ülkemizin çıkarlarını koruyoruz. Ama aynı zamanda Sosyalist Enternasyonal’in benimsediği bütün ilkeleri de içtenlikle benimsiyoruz. Parti programımızda bunlar yazılıdır. Partimizin seçim bildirgesinde yazılıdır. Hiç kimse CHP’yi çağdaş olmayan, sosyal demokrat olmayan, demokrat olmayan bir parti olarak nitelendiremez” diyor.