1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush Ortadoğu’da itibar hedefliyor

Peter Philipp8 Ocak 2008

ABD Başkanı George Bush 9 günlük Ortadoğu gezisine çıkıyor. DW editörlerinden Peter Philipp, Bush’un görev döneminin sonunda Ortadoğu barış sürecine katkı sağlayarak itibar kazanmayı amaçladığını belirtiyor.

https://p.dw.com/p/CmW4
Bush İsrail ile Filistin arasında bir barış anlaşması imzalanması konusunda iyimserliğini koruyor
Bush İsrail ile Filistin arasında bir barış anlaşması imzalanması konusunda iyimserliğini koruyorFotoğraf: AP

ABD Başkanı Bush, Ortadoğu gezisine çıkmadan üç gün önce bölgedeki barış sürecine ilişkin iyimser açıklamalarda bulundu: „Biliyorum, Ortadoğu’da barışı sağlamak kolay değil, çünkü bölgede huzurun sağlanması için karmaşık sorulara kesin ve net yanıtlar bulmak gerekiyor. Ama bben barış konuda çok iyimserim. Temaslarım sırasında ABD’nin kendini, tarihi hedef olan demokratik İsrail ve Filistin devletlerinin barış ve huzur içinde yanyana varolması yönünde iki tarafa da destek vermekle yükümlü hissettiğini vurgulayacağım.“


Prestij meselesi

Bush İsrail ve Filistin liderleriyle görüşecek
Bush İsrail ve Filistin liderleriyle görüşecekFotoğraf: AP

Başkan Bush, görevden ayrılmasına bir yıldan az bir süre kala Ortadoğu barışı için çabalarını arttırıyor. Oysa 2000 yılında başkan seçilmesinin hemen ardından yaptığı açıklamalarda kendisinden önceki Başkan Bill Clinton’un hatasını tekrarlamayacağını ve İsrail-Filistin sorununun çözümüne ağırlık vermeyeceğini belirtmişti. Bush, Clinton’un bu konuyu prestij meselesi yapıp ağırlık vermesine rağmen çözemeyişini başarısızlık hanesine yazmıştı. Daha da kötüsü, Clinton’un Camp David’deki son çabasının akabinde El Aksa intifadası yaşanmasını, binlerce insan ölürken barış umutlarının mezara gömülmesini öne çıkarmıştı. Şimdilerde Amerikan Başkanı, son aylarını İsrail-Filistin sorunun çözümüne adıyorsa, büyük bir ihmalin düzeltilmesine uğraşması olarak algılanmalı. Bush’un çabalarının bir getirisi olacağına yönelik şüpheler de çok. Her şeyden önce Amerikan Başkanı’nın sadece kendi imajı için Ortadoğu’ya el attığı görüşü hakim.

Böylesi iddiaların artması da normal, çünkü şimdiye kadar Irak savaşı ve uluslararası terörle mücadeleyi öne çıkarıp, bölgeye demokrasi götüreceğini söyleyen Bush’un hiç bir vaadi yerine gelmedi. Ayrıca Bush Irak’ta şiddetin azaldığı dönemlerde de İran ya da Suriye’ye sert eleştiri okları fırlatmayı ihmal etmedi.


Bu arada İsrail-Filistin sorunu da çözüme ilerlemek şöyle dursun daha karmaşık bir hal aldı. Filistin’de iki yıl önce düzenlenen demokratik seçimleri radikal Hamas kazandıktan sonra Batı Hamas hükümetini tanımayı reddeti ve Hamas ile El Fetih arasındaki çatışmalar iç savaşa döndü. Batı’nın desteğini sırtında hiseden El Fetihli Filistin lideri Abbas Hamas ilei kurulan ulusal hükümeti feshetti ve Batı Şeria’da kendi yönetimini kurdu. Hamas ise Gazze Şeridi’nde kontrolü ele geçirdi.


Bush ise İsrail’in varlığını tanımayı reddeden ve şiddete son vermeyen Hamas ile masaya oturmamakta ısrarlı: „ Hamas, İsrail’i yoketmeye çabalamaktan vazgeçmeli artık. Bunu yapmadıkları sürece onlarla hiç bir şekilde müzakere etmeyeceğiz“.

Bush'un gezisi toplam 9 gün sürecek
Bush'un gezisi toplam 9 gün sürecek


İsrail’e koşulsuz destek

Bir taraftan Hamas’ı yerden ere vururken, Washington Hamassız bir barış sürecini de pekiştirmeye çalışıyor. Geçen yıl Annapolis’te bir Ortadoğu konferansı düzenleyen Washington Abbas ve diğer Arap liderlerle barış müzakeresi yürütüyor. Aynı zamanda İsrail’e destek de artarak sürüyor. Bush, kendisinden önceki hükümetten çok daha güçlü biçimde Kudüs’ün arkasında yer alıyor. Kudüs de Washington’dan gelen desteğe karşılık Irak, İran suriye gibi ülkelerle sorunlarda ABD’ye sonsuz destek sunuyor. Eski İsrail başbakanı Şaron’un Bush ortak bir cephe kurduğu ve „bizimle hareket etmeyen bize karşıdır“ mantığı ile hareket ettiğini unutmamak lazım.

Şaron, iki yıldır komada, ama Bush’un şimdiki İsrail Başbakanı Olmert ile ilişkisi de mükemmel. Ne Filistine yönelik kanlı operasyonlar ne de Lübnan savaşı iki ülke arasıdaki ilişkileri zedeledi. Olmert, kendi vatandaşlarının çoğu tarafından yerden yere vurulduğunda bile Washington’da ayakta alkışlandı. Şimdilerde Batı Şeria’da yeni Yahudi yerleşim birimleri kurmayı hedeflerken Bush’un bunu nasıl değiştirmeye çabalayacağı ve görevinin son aylarında bölgeye barışı getireceği merak konusu.