1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AfD'nin başarısı ekonomiye nasıl yansıyacak?

Nadine Michollek
24 Eylül 2024

Önce Thüringen ve Saksonya, ardından da Brandenburg: Aşırı sağcı AfD, Almanya'nın doğusundaki eyalet seçimlerinde bir kez daha çok sayıda seçmenin desteğini aldı. İş dünyası endişeli.

https://p.dw.com/p/4l19q
AfD Brandenburg'da seçimlerden ikinci siyasi güç olarak çıkmasını "Herkesi sınır dışı edeceğiz" şeklindeki şarkılarla kutladı
AfD Brandenburg'da seçimlerden ikinci siyasi güç olarak çıkmasını "Herkesi sınır dışı edeceğiz" şeklindeki şarkılarla kutladıFotoğraf: Sean Gallup/Getty Images

Eyaletin iç istihbarat teşkilatı olan Brandenburg Anayasayı Koruma Dairesi tarafından “şüpheli aşırı sağcı vaka” olarak sınıflandırılan Almanya için Alternatif (AfD), seçim başarısını mültecilerin sınır dışı edilmesiyle ilgili bir şarkı söyleyerek kutladı. Her ne kadar SPD yüzde 30,2 ile sanıktan birinci parti çıkmış olsa da yüzde 29,2 oy alan AfD, az bir farkla ikinci oldu.

Eylül ayının başında AfD, Thüringen'deki seçimlerde birinci olmuş, Saksonya'da ise birinciliği yine kıl payı kaçırmıştı.

AfD'nin eş başkanları Alice Weidel ve Tino Chrupalla, Brandenburg liste başı adayı Hans-Christoph Berndt ile birlikte seçim sonuçlarını kutluyor
AfD'nin eş başkanları Alice Weidel ve Tino Chrupalla, Brandenburg liste başı adayı Hans-Christoph Berndt ile birlikte seçim sonuçlarını kutluyorFotoğraf: Christoph Soeder/dpa/picture alliance

AfD'nin Saksonya ve Thüringen'deki eyalet teşkilatları, Anayasayı Koruma Dairesi tarafından "kesinlikle aşırı sağcı" olarak sınıflandırılıyor. DW'nin görüştüğü ekonomistler ve iş dünyası temsilcileri, AfD'nin seçim başarılarının Almanya'nın doğusundaki eyaletlerinde ekonomiye zarar vermesinden endişe ediyor.

AfD'nin yükselişi vasıflı iş gücünü caydırıyor

DW'ye konuşan Alman Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü (DIW Berlin) Başkanı Marcel Fratzscher, "Birçok vasıflı işçi, Almanya'nın batısına ya da büyük şehirlere göç etme eğiliminde olacak. Tıpkı Saksonya ve Thüringen gibi Brandenburg da bu durumdan olumsuz etkilenecek" diyor.

Almanya halihazırda nitelikli iş gücü sıkıntısı çekiyor: 2023 yılında, uzmanlık gerektiren 570 bin kadro boş kaldı. Brandenburg, Thüringen ve Saksonya'nın da dahil olduğu doğu eyaletlerindeki vasıflı işçi açığı şu anda Batı Almanya'dakinden biraz daha düşük. Ancak doğudaki çalışanların yaş ortalaması daha büyük. Genç personel bu eyaletleri pek tercih etmiyor.

Ekonomik araştırmalar enstitüsü ifo tarafından yapılan bir ankete katılan ekonomistlerin yüzde 84'ü, AfD'nin Thüringen ve Saksonya'daki başarılarının ardından bu bölgelerin, "vasıflı işçiler için cazibe alanı" olma özelliğini tümüyle kaybedeceğini düşünüyor.

Fratzscher, bunun sadece yabancı vasıflı işçiler için geçerli olmadığını, aynı zamanda Alman şirketleri ve Alman kalifiye personelin de benzer bir tutum içine gireceğini vurguluyor.

İnsanlar Almanya'yı terk etmek istiyor

Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZIM) tarafından Mart 2024'te Almanya genelinde yapılan bir anket, göçmen kökenli her on kişiden birinin AfD'nin başarısı nedeniyle Almanya'yı terk etmeyi ciddi olarak düşündüğünü gösterdi. Özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika kökenliler arasında bu oran yüzde 18,9'a kadar çıkıyor.

Siyah bir işçinin sadece elleri gözüküyor, elinde kerpeten var
Araştırmalar, her on göçmenden birinin Almanya'yı terk etmek istediğine işaret ediyorFotoğraf: Sven Hoppe/dpa/picture alliance

Potsdam Üniversitesi'nde Profesör ve DIW Berlin'de Araştırma Direktörü olan ekonomist Alexander Kritikos'a göre, Almanya'daki olumsuz siyasal ve sosyal hava nedeniyle yabancı vasıflı işçilerin ülkeden bariz bir kaçışı söz konusu. DW'ye konuşan Kritikos, "Bu tepki, son eyalet seçimlerinden tamamen bağımsız olarak çoktan başladı" diyor.

Brandenburg için işler aslında iyiye gidiyor

Eskiden Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin bir parçası olan doğudaki eyaletler, batı eyaletlerine göre ekonomik olarak genelde daha geride. Ancak Brandenburg'un ekonomisi yükselişte. Berlin-Brandenburg İstatistik Ofisi'ne göre Brandenburg ekonomisi, yüzde 2,1'lik büyüme oranıyla 16 federal eyalet arasında en yüksek ikinci büyüme oranına sahip.

Berlin-Brandenburg İş Dünyası Dernekleri Basın Sözcüsü Carsten Brönstrup da bu gelişmeyi olumlu olarak değerlendiriyor: "Örneğin Tesla'nın 2022 yılından bu yana Brandenburg'un Grünheide kentinde elektrikli otomobil üretmesi muazzam bir gelişme. E-mobilitenin, Brandenburg'un faydalanacağı uzun vadeli bir trend olacağına inanıyoruz."      

Ekonomik ilerleme tehlikede

Son ifo anketine göre, ekonomistlerin yüzde 78'i AfD'nin Saksonya ve Thüringen'deki seçim başarılarının, işletmeler üzerinde olumsuz ya da çok olumsuz bir etkisi olacağını tahmin ediyor.

AfD'nin yükselişi ve büyük ana akım partilerin kayıpları, genellikle çok farklı siyasi pozisyonlara sahip partiler arasında zoraki koalisyonlar kurulmasına yol açıyor. Brandenburg'da da benzer bir durum söz konusu olabilir. AfD'nin yanı sıra popülist, sol muhafazakâr Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) da önemli kazanımlar elde etti.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) ya Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve BSW ile ya da sadece BSW ile çoğunluğu oluşturabilir. Bir diğer seçenek de SPD'nin, CDU ile bir azınlık hükümeti kurması. Ancak bunların tümü zor kombinasyonlar. 

Brandenburg'un hızlı kararlara ihtiyacı var

AfD'nin giderek güçlenmesi, yatırımcıları tedirgin edebilir mi? Bilim ve iş dünyası arasında bir arayüz konumunda olan devlete ait WISTA şirketinin genel müdürü Roland Sillmann, bunun mümkün olduğuna inanıyor: "Örneğin Brandenburg'daki sanayi kuruluşları, kömürün kullanımdan kaldırılmasının bir sonucu olarak büyük bir yapısal değişim geçiriyor. Bu da süreklilik ve hızlı kararlar gerektiriyor."

Brandenburg'daki seçim sonuçları, bir yıl sonra yapılacak federal parlamento seçimleri sonunda bir koalisyon kurmanın ne kadar zor olacağına dair bir işaret olarak da değerlendirilebilir.

Tıpkı doğu eyaletlerindeki diğer seçimler öncesinde olduğu gibi, Brandenburg'daki seçimlerden önce de iddialı konumdaki diğer tüm siyasi partiler, AfD ile koalisyon kurmayı peşin olarak reddetmişti.

DIW Başkanı Fratzscher, sivil toplum ve şirketlerin de artık sorumluluk alması gerektiğini söylüyor "Tarafımızı daha güçlü bir şekilde belli etmeliyiz ve şunu açıkça göstermeliyiz: Almanya bir göç ülkesidir."

 

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl erişebilirim?