1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brüksel’in beklentisi reformlara hız verilmesi

Duygu Leloğlu/Brüksl30 Ağustos 2007

Türkiye'de bir an önce işleyen bir parlamento ve hükümet, görevinin başında bir cumhurbaşkanı görmek isteyen Brüksel 'rahatladı'. Şimdi Ankara'dan 2004'te duran reform sürecini hızlandırması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/BZap
Cumhurbaşkanı Gül'den boşalan dışişleri koltuğuna Babacan oturdu.
Cumhurbaşkanı Gül'den boşalan dışişleri koltuğuna Babacan oturdu.Fotoğraf: AP

Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin üyeliği karşıtı tutumunu yumuşatan sözleri, yaz rehavetini geride bırakan Brüksel'de yankı bulan iki konu oldu.

Avrupa Birliği cephesi, Türkiye'de son beş aydır yaşanan siyasi çalkantıların ardından, hükümetin genel seçimlerin yapılması, Gül'ün cumhurbaşkanı koltuğuna oturması ve hükümetin kurulmasıyla ülkede siyasi istikrarın tekrar sağlanacağı görüşünde. Sarkozy'nin Türkiye konusunda geri adım atması da Brüksel'de uzun zamandır esen serin havayı bir anda değiştirmiş görünüyor.

Avrupa Parlamentosu'nun Liberal Demokrat Grup Başkanı Graham Watson Brüksel'in, önümüzdeki dönemde Türkiye hükümetinden beklentilerini şöyle açıkladı: “Bazı ekonomik ve tarım reformların yapılması gerekiyor. Ama en önemlisi Adalet Sisteminde yapılması gereken reformlar ve İstihdamla ilgili reformlar ve sosyal konular. Devletin işleyişi, kişilerin devleti temsiline ilişkin de bazı gözden geçirmesi gereken konular var. Erdoğan'ın gündeminin dışında yer alan, AK Parti’nin, düzenlenmesi konusunda Türk vatandaşlarını ikna etmesi gereken bazı yasal düzenlemeler de var. İyi yönde bir gidişat göze çarpıyor.”

Watson ayrıca Gül'ün cumhurbaşkanı olmasının, Türkiye'yi AB'ne yaklaştıracağı görüşünde: “Sadece Brüksel değil, Avrupa'nın bütün başkentlerinin Gül'ün seçilmesini memnunlukla karşıladığı düşüncesindeyim. Onu deneyimli bir diplomat olarak görüyoruz. Zaten uzun süreden bu yana ülkesinin yönetimini üstlenenler arasındaydı. Şimdi çok daha önemli bir göreve geldi. Gül'ün aynı zamanda, Türkiye'yi AB'ye yaklaştıracağına da inanılıyor.”

Gül memnuniyeti

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin partisinden, Avrupa Parlamentosu'nun en büyük grubu Hıristiyan Demokratların başkanı Josep Daul da DW’ye verdiği demecinde, Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını kendileri açısından iyi bir haber olarak niteledi.

Daul, “Bence yeni Cumhurbaşkanı'nın seçiminin Türkiye'deki laiklik ilkesini tehdit ettiğini düşünmüyorum. Çünkü Gül, Türkiye'nin AB ile olan müzakere sürecinin devamını destekliyor. Bu nedenle de laiklik de tehdit altında olamaz. Aksi halde müzakereler de dururdu zaten” diye konuştu.

AP üyesi, Sarkozy'nin son açıklamalarını ise “Türkiye tavrını değiştirmedi ama müzakerelere saygı duyuyor” şeklinde yorumladı: “Sarkozy'nin tutumu hakkında, Türkiye konusundaki tavrını tamamıyla değiştirdi analizleri yapılabilir. Ama ben onun pozisyonunu değiştirdiğini düşünmüyorum. Müzakerelerin devam etmesini istediğini söyledi. Yani şu anda devam eden sürece saygı duyuyor. Avrupa'nın sınırlarının çizilmesini istedi. Aynı zamanda da Türkiye'nin tamamen Avrupalı olmadan entegre olabilmesinin olasılıklarının araştırılmasını da talep etti. Hala tam üyelik yerine, imtiyazlı ortaklık fikrini devam ettiriyor.”

Kasım ayında rapor açıklanacak

Türkiye'de bir an önce işleyen bir parlamento, görevinin başında bir hükümet ve cumhurbaşkanı görmek isteyen Brüksel son gelişmelerden dolayı rahatladı. Şimdi ise Ankara'dan, 2004 yılında duran reform sürecini hızlandırmasını bekliyor. Özellikle de Avrupa Komisyonu'nun Kasım ayında açıklayacağı İlerleme Raporu öncesinde, Türk Ceza Kanunu’nun ifade özgürlüğüne engel olarak görülen 301. maddesinin kaldırılması ve Vakıflar Kanunu'nun uygulamaya geçirilmesini istiyor.

Sarkozy'nin Türkiye karşıtı tutumunu yumuşatmasının ise Fransa ve Güney Kıbrıs yüzünden tıkanmaya yüz tutan müzakere sürecinin işleyişini olumlu yönde etkileyeceğine inanılıyor. Yani Brüksel'de Türkiye-AB açısından daha sıcak bir mevsime giriliyor.