Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti müzakereleri başladı

Kıbrıs’ta Türk ve Rum liderler, Mehmet Ali Talat’la Dimitris Hristofyas, sorunun çözümüne yönelik müzakereler çerçevesinde ilk kapsamlı görüşmeyi yaptı. Liderlerin 4 saatlik müzakeresinde kurulması hedeflenen Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, merkezi hükümete devredilecek yetkiler konusu ele alındı.

Yetkiler görüşüldü

Al-ver süreci olarak da adkandırılan bu safhada liderler, sorunu oluşturan 5 temel başlıktan biri olan Yönetim ve Güç Paylaşımını müzakere etti.

Edinilen bilgilere göre Talat ve Hristofyas, kurucu tarafların merkezi hükümete bırakacağı yetkileri görüştü. Buna göre, Avrupa Birliği ile ilişkiler, dışişleri, savunma, vatandaşlık, vergilendirme, gümrükler, federal güvenlik, dış ticaret, iletişim, limanlar, sivil havacılık gibi alanlarda yetkiler merkezi hükümete devredilecek.

Liderlerin ilk görüşmesi olumlu geçti. Diplomatik kaynaklar, Talat’la Hristofyas’ın zaman kaybetmeden müzakerelere başladığını, işlerin beklendiği gibi gittiğini söyledi.

Downer: Katedecek çok mesafe var

Görüşme sonrasında tek açıklama, Birleşmiş Milletler arabulucusu Alexander Downer’dan geldi. Genel Sekreter adına müzakereleri yürüten Downer, liderlerin açıklama yapmama konusunda uzlaştığını söyledi. Liderlerin sessiz kalma kararı, deneyimli gazetecilerle diplomatlar tarafından işlerin yolunda gittiğinin bir göstergesi olarak yorumlandı.

Alexander Downer, liderlerin 18 Eylül’de yeniden biraraya gelerek Yönetim ve Güç Paylaşımı konusundaki müzakerelere devam edeceklerini, sıradaki konunun sorunun en karmaşık meselesi olan mülkiyet olduğunu açıkladı.

Bir soruyu yanıtlayan Downer, müzakerelerde zaman kısıtlaması bulunmadığını, liderlerin süreci makul bir hızda ilerleteceğini söyledi. Avustralyalı arabulucu “Katedecek çok mesafe var, sürecin başındayız” dedi.

Bir hafta sonra yeniden görüşecekler

Liderler bir hafta sonra Lefkoşa’daki ara bölgede yeniden biraraya gelecek. Masada yine yönetim ve güç paylaşımı olacak. Bir sonraki aşamada sorunun temelini oluşturan mülkiyet konusuna geçilecek.

Mülkiyetle ilgili müzakerelerin liderleri zorlayacağı ve tansiyonu artıracağı biliniyor zira sayısı 300 bine ulaşan Rum ve Türk göçmenin taşınmaz malları için iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm formülü gerekiyor.