Belçika'da siyasi krize geçici çözüm

Belçikalı siyasiler, 10 Haziran'da yapılan genel seçimlerden bu yana devam eden ve “rejim krizine“ dönüşen siyasi krize bir ara formül buldu. Bu formüle göre, biraraya gelecek olan beş siyasi parti, acil sorunlarla ilgilenmek üzere geçici bir hükümet kuracak. Geçici yönetimin başında da partisi seçimlerde yenilgiye uğrayan, ancak yeni bir hükümet kurulamadığı için hala başbakanlık görevini sürderen Guy Verhofstadt olacak. Belçika'da 8 yıldır koalisyon hükümetlerini yöneten Flaman liberal Verhofstadt, partisinin son seçimlerden yenilgi alması üzerine görevi bırakacağını açıklamıştı.

Ancak seçimlerin ardından, Kral II. Albert tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilen Flaman kesiminin güçlü isimlerinden Hristiyan Demokrat Parti (CDV) üyesi Yves Leterme'in, başarı sağlayamaması üzerine Kral, Başbakan Guy Verhofstadt'ı "acil sorunlarla ilgilenme yetkisi olacak geçici bir hükümet" kurmakla görevlendirdi ve Verhofstadt da talebi yerine getirdi.

Uzlaşmanın siyasilerin görüşlerini değiştirmesi sayesinde sağlandığını dile getiren Belçikalı siyaset uzmanı Pascal Delvit, Deutsche Welle'ye yaptığı değerlendirmede, bu noktaya nasıl gelindiğini şöyle açıkladı: “Partilerin tümünün görüşleri değişti. İki Hristiyan demokrat parti ve iki liberal parti, dörtlü olarak sosyo-ekonomik sorunlara çözemeyeceklerini ve daha da önemlisi, reformlar konusunda uzlaşamacaklarını kavradılar. Devam eden kriz bir yandan da Belçika’nın dışardaki imajını zedeliyordu."

Kalıcı çözüm bulunacak mı?

Belçika'da yeni hükümetin sadece 14 bakandan oluşması, Verhofstadt'ın başbakanlık görevini de 23 Mart 2008'de Leterme'e devretmesi öngörülüyor. Acil sorunlarla ilgilenmesi öngörülen hükümet, aynı zamanda "kalıcı bir hükümetin kurulması için gerekli reform sürecinin temellerini" de oluşturmaya çalışacak.

Peki Brüksel'de kalıcı bir çözüm bulunabilecek mi? Siyaset uzmanı Pascal Delwit’in yanıtı şöyle: “Parlamento tarafından da onaylanacak hükümet, sadece bir çıkış yolu. Bununla birlikte büyük siyasi sorunlar hala devam ediyor. Koalisyon ortakları arasındaki görüş ayrılıkları büyük ve kalıcı bir çözüm için müzakerelere ihtiyaçları var.“

Belçika bölünür mü?

Belçika’da 6 aydır yaşanan kriz, reform anlaşmazlıklarının yanı sıra Flaman-Valon çekişmesini ve etnik gruplar arasında büyük görüş ayrılıklarını gözler önüne serdi. Kendilerine daha fazla özerklik verilmesini isteyen Flamanların çoğunluğu, mali konularda daha fazla hakka sahip olmak istiyor. İşsizlik oranlarının daha yüksek olduğu Valon bölgesi ise özerklik reformunun ülkeyi bölünmeye sürüklemesinden endişe ediyor. Zira bölgede, özerklikten daha fazlasını, yani kendilerine bağımsızlık verilmesini isteyen Flamanlar var.

Ancak siyaset uzmanı Pascal Delwit, bağımsızlık talebinin şimdilik uzak bir ihtimal olduğunu ifade ediyor. Delwit, “Seçimlerde yüzde 19 ila 20 arasında oy alan Vlamms Belang’ın bölgedeki siyasi ağırlığı oldukça büyük. Ancak seçmenleri için bağımsızlık çabaları öncelikli rol oynamıyor. Buna karşın NVA gibi daha küçük olan siyasi partiler, gerçekten Belçika’nın bölünmesini istiyor.... Ancak bu partilerin oy oranının yüzde 5 ila 6 olduğu tahmin ediliyor” değerlendirmesini yapıyor.