1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa’da terörle mücadele tartışmaları

Ajanslar5 Temmuz 2007

İngiltere Başbakanı Brown, göçmenlere yönelik güvenlik kontrollerini attırmayı planladıklarını dile getirdi. Almanya’da da terörizme tehlikesine karşı ordunun ülke içinde görev alması konuşuluyor.

https://p.dw.com/p/BClN
Londra ve Glasgow saldırı girişimleri, Brown'u terörle mücadeleye yoğunlaştırdı.
Londra ve Glasgow saldırı girişimleri, Brown'u terörle mücadeleye yoğunlaştırdı.Fotoğraf: AP

İngiltere ve İskoçya’daki saldırı girişimleri, Avrupa ülkelerinde terör korkusunu geri getirdi. Başbakanlığının ilk günlerinde terör tehdidiyle karşı karşıya kalan Gordon Brown, ülkesinde yeni güvenlik önlemleri alınacağını açıkladı. Öncelikle ülkede yaşayan göçmenlere yönelik güvenlik kontrollerinin arttırılacağını belirten Brown, özellikle sağlık alanında çalıştırılmak üzere çeşitli ülkelerden çalışma ve oturma izni verilerek İngiltere'ye kabul edilen kişilerin üzerinde daha çok durulacağını dile getirdi.

Brown, İngiltere’de çalışmak isteyen göçmen işçilerin geçmişini araştırmayı genişleteceklerini dile getirdi. Zira İngiltere’de saldırıyla ilgili gözaltına alınan zanlılar arasında sağlık sisteminde çalışan Iraklı, Hindistanlı, Lübnanlı, Ürdünlü gibi yabancı doktorlar bulunuyor.

Terörle mücadeleden sorumlu bakan Lord West'ten, kalifiye göçmen elemanların kabulünde uygulanan prosedürün yeniden gözden geçirilmesini istediğini dile getiren Brown, ayrıca ülkede Ulusal Güvenlik Konseyi adlı bir birim oluşturmayı planlıyor. Bu birimin, terörle mücadelede merkezi bir rol üstleneceği belirtiliyor.

Almanya’da ordu tartışması

İngiltere’deki saldırı girişimlerinin ardından, bir terör saldırısına hedef olmaktan endişe eden Almanya’da da ülke içinde ordunun görev alıp alamayacağı tartışılıyor. Tartışmayı başlatan Bavyera, Aşağı Saksonya ve Hessen eyaletleri, ordunun ülke içinde terör tehlikesine karşı görev almasını istedi. Bu eyaletlerin içişleri bakanları, terörle mücadelede, polisin olanaklarının yetmemesi halinde, ordunun devreye girmesinin mümkün hale getirilmesini savunuyor. Ancak hükümet, bu öneriye sıcak bakmıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, iç ve dış güvenliğin ayrı olduğunu ifade ederken, iktidardaki Hıristiyan Demokrat Birlik’in meclis grup başkanı Wolfgang Bosbach da bunun mümkün olmadığına dikkat çekti: “Hiç kimse terörle mücadelede, Alman ordusunu kullanmak istemiyor. Ancak bazı durumlarda, ordunun teknik açıdan destek sağlaması söz konusu olabilir.“

Schaeuble yasaları sertleştirmek istiyor

Hükümet, ordunun ülke içinde görev almasına sıcak bakmıyor, ancak Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin başka bir planı var. Schaeuble, ülkedeki güvenlik yasalarının daha da sertleştirilmesini istiyor. Schaeuble, Federal Emniyet Dairesi’ne gerekli yetkileri verecek, yani yetkilerini genişletecek bir yasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu savunuyor ve telefon, cep telefonu, ayrıca internet gibi kişisel iletişim araçlarının takip edilmesi istiyor.

Avrupa Birliği düzeyinde de yeni güvenlik önlemleri planlanıyor. Avrupa Birliği’nin içişleri ve adaletten sorumlu üyesi Franco Frattini, geçtiğimiz günlerde Avrupa genelinde uçak yolcularının kişisel bilgilerinin toplanması için bir sistem oluşturulmasının planlandığını dile getirdi. 11 Eylül’den sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde de uygulanan bu sistem, AB üyesi ülkelerin tümü için geçerli olacak. Ancak diğer yandan Avrupa’nın akademik çevreleri de Birlik üyelerini, aldığı terörle mücadele önlemleriyle insan haklarını ihlal etmemeleri yönünde uyarıyor.