Avrupa'da işçilerin günü
14 Kasım 2012“İspanyol hükümeti adil olmayan tasarruf önlemleriyle ekonomik krizden sorumlu olmayanları hedef alıyor. Büyük şirketler ve bankalar büyük kazanç ve avantaj sağlarken, diğerleri ise çok çalışmak ve tasarruflara katlanmak zorunda kalıyor."
Ülkedeki genel greve katılan İspanyol işçinin bu sözleri, sokaklara dökülen Avrupalı'nın greve gitme nedenini de özetler nitelikte.
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun çağrısıyla hayata geçirilen eylem ve dayanışma gününde Avrupalı işçiler hükümetlerin borç krizi ile mücadelede uygulama koyduğu tasarruf programlarını protesto etmek üzere meydanlara çıktı. Borç krizinin pençesindeki Güney Avrupa ülkelerinden İspanya ve Portekiz'de düzenlenen bir günlük genel grev hayatı durdurdu.
İspanya’da demiryolu ulaşımı büyük oranda aksarken, havayollarının uçuşları iptal etmesi tüm Avrupa'da havayolu ulaşımını olumsuz etkiledi. Volkswagen, Opel, Nissan gibi otomobil fabrikalarında da üretim bantları durdu. İspanyol sendikalar greve katılımın yüzde 80 dolayında olduğunu duyurdu. Pek çok İspanyol kentinde polis ile göstericiler arasında gerginlik yaşandı.
İşsizlik rekor seviyede
Protestolardan en çok etkilenen İspanya’da ekonomik kriz endişe verici boyutlarda. İşsizlik yüzde 24 dolayında iken, hanelerin yaklaşık yüzde 10’unda ebeveynler işsiz. Gençler arasında işsizlik oranı ise yüzde 50 oranını aşarak rekor seviyeye yükselmiş durumda. İspanyol hükümeti özellikle sağlık ve eğitim sisteminde kesintlerin öngörüldüğü bir reform programı uygulamaya koymuştu. İspanya Sendikalar Birliği Başkanı Candido Mendez, “Bu intihar politikasını sona erdirmek için greve gidiyoruz” diye konuştu.
Portekiz'de ise daha çok kamu çalışanları grevdeydi. Otobüs ve trenler çalışmazken, postane, hastane ve okul gibi kamu kurumlarında hizmet verilmedi. Eylemlere katılan Portekizli bir işçi şunları söyledi: “Biz siyasi elitlerin bize her tür müdahalesine karşı çıkıyoruz. Biz yanlış bir şey yapmadık, o yüzden ülkemizin borçlarını ödemekle de yükümlü değiliz.”
Havayolu ulaşımı aksadı
Öte yandan İtalya, Yunanistan, Belçika ve Fransa’da da binlerce kişi düzenlenen eylemlerle dayanışma gününe destek verdi. İtalya’da ülke çapında düzenlenen yaklaşık 100 dolayında eyleme işçiler ve öğrenciler katıldı. Yunanistan'da da hükümetin geçen hafta kabul ettiği tasarruf paketi, parlamento önünde toplanan göstericiler tarafından protesto edildi. Genel grev yapılmayan ülkede, kamu çalışanları üç saat iş bıraktı. Belçika'da ise demiryolu çalışanları bir günlük greve gitti.
"Sosyal barış tehlikede"
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Bernadette Segol eylemlere ilişkin olarak şunları söyledi: “Biz ‘tasarruf politikası’ denen belli bir türdeki politikayı protesto ediyoruz. Ücretler düşürülüyor. Yapılanlar sosyal barışa ve sosyal güvenliğe yönelik bir saldırıdır, çünkü sendikalar ile şirketler arasındaki ilişki bozuluyor. Bu sadece Güney Avrupa ülkelerinin sorunu da değil, er ya da geç bu gelişme bugün herhangi bir sorunu olmayan Almanya gibi ülkeleri de etkisi altına alacaktır. Bizim zorluklarla ulaştığımız Avrupa sosyal modeli mahvediliyor.”
Segol, protesto biçimleri farklı da olsa arkasında yatan mesajın ortak olduğunu belirtti. Krizle mücadelede yöntemin değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Segol, “Bizim daha fazla büyümeye ve istihdama ihtiyacımız var” diye konuştu.
© Deutsche Welle Türkçe
DW, Dpa, Rtr / Derleyen: Başak Özay
Editör: Hülya Köylü Schenk