Avrupa Türkiye’yi tartışıyor
4 Aralık 2006AB üyeliği müzakere sürecinde Türkiye’nin kaydettiği ilerlemeleri gözden geçirmek için takvim saptanması görüşü giderek daha sık dile getiriliyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’nin attığı adımların 18 ay içinde gözden geçirilmesi önerisini yineledi. Alman hükümetinin sözcü yardımcısı Thomas Steg, Türkiye ile tam müzakerelerin yeniden başlaması konusunda 18 ay sonra AB devlet ve hükümet başkanlarının karar vermesini istediklerini kaydetti. Türkiye’nin ek protokolü imzaladığını ve yükümlülük altına girdiğini hatırlatan Steg, yükümlülükler yerine getirilmediğinde hiçbir şey olmamış gibi davranılamayacağını belirtti.
Merkel bu önerisini ilk olarak geçtiğimiz hafta Riga’daki NATO zirvesinde, Avrupa Komisyonu’nun tavsiye raporunun açıklanmasının hemen ardından dile getirmişti. Öneri, bir yandan Türkiye’nin liman ve havaalanlarını Rum gemi ve uçaklarına açması için Türkiye’deki seçimlerin beklenmesi, diğer yandan somut takvim verilerek baskının artırılması olarak değerlendiriliyor. 18 ay sonra yapılacak AB liderler zirvesinde Türkiye ile müzakere sürecinin normale dönmesi için oybirliği gerekip gerekmeyeceği ise belirsiz. Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Jaeger oylamanın nasıl yapılacağı konusunun 11 Aralık’taki AB dışişleri bakanları toplantısında ele alınacağını söyledi.
Paris-Berlin dayanışması
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın da Salı günü Merkel’in önerisine resmen destek vermesi bekleniyor. Chirac ile Merkel, Almanya, Fransa ve Polonya arasındaki Weimar üçlü zirvesi öncesinde ikili bir görüşme gerçekleştirecek. Financial Times gazetesi, böylece Türkiye’ye şüpheli bakan ve baskının sürdürülmesini savunan Portekiz, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın Fransa-Almanya ekseninde birleşeceği değerlendirmesinde bulunuyor. Türkiye’ye Kıbrıs konusunda mühlet verilmesi, Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz hafta açıkladığı tavsiye kararında yer almıyordu. Komisyon ile İngiltere ve İskandinav ülkeleri, Türkiye'ye mühlet verilmesine sıcak bakmıyor.
Avrupa’da Türkiye tartışmaları sürerken Türkiye’nin üyeliği, 1 Ocak’ta Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Almanya’da ise iç politik tartışma konusu. Yeşiller partisinden milletvekili Rainder Steenblock, Alman hükümetinin AB’nin genişlemesi konusunda takındığı 'tekne doldu’ yaklaşımını eleştirerek kamuoyunda yeni üyelerin ekonomiye ve istihdam piyasasına yük olacakları mesajının sürekli tekrarlandığını söyledi. Türkiye konusunda Merkel’i imtiyazlı ortaklık önerisini sürekli gündeme getirerek yangına körükle gitmekle suçlayan Steenblock müzakere sürecinde yaşanan mevcut gerilimin yatıştırılmasını istedi.
Güney Kıbrıs hatırlatması
Liberal Hür Demokrat Parti dış politika uzmanı Werner Hoyer de Türkiye’nin tutumunun üyelik sürecini yavaşlatacağını belirterek, Türk hükümetinin yaklaşımının akıllıca olmadığı değerlendirmesinde bulundu. Hoyer, bu durumdan Türkiye’nin Batı’ya yöneliminin zarar görebileceği endişesini dile getirerek, bunun çok tehlikeli olacağını söyledi. Sol Parti meclis grubunun Avrupa politikaları sözcüsü Diether Dehm de Türkiye ile müzakerelerin ciddi ve dürüst bir şekilde yürütülmesini isteyerek, Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün birleşmeyi reddeden Güney Kıbrıs'ın tutumundan kaynaklandığını hatırlattı ve "Müzakerelerdeki doğum hatasının sorumluluğu Türkiye’ye yüklenemez’’ şeklinde konuştu.