1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Askeri cunta 'sanık sandalyesinde'

Ajanslar2 Ekim 2007

Myanmar'daki askeri cuntanın demokrasi yanlısı gösterileri şiddetle bastırması, BM İnsan Hakları Konseyi’nde ele alınırken, BM Özel Temsilcisi Gambari ülkedeki temaslarını tamamladı.

https://p.dw.com/p/Blyy
Yönetimin sokağa çıkma yasağı süresini kısalttı.
Yönetimin sokağa çıkma yasağı süresini kısalttı.Fotoğraf: AP

BM İnsan Hakları Konseyi, Myanmar'daki cuntanın barışçıl gösterileri kanla bastırmasını müzakere etmek üzere bugün Cenevre'de toplandı. Konseyin olağanüstü toplantı yapmasını sağlayan AB, 47 üye ülkenin Myanmar'da gösterilerin bastırılması sırasında kan akıtılmasını kınamasını istiyor.

Myanmar'da resmi kaynaklara göre 13, bazı bağımsız kaynaklara göre ise 30 kişi hayatını kaybetti. Ancak konseye AB'nin sunduğu karar tasarısının, Myanmar rejiminin en büyük destekçisi Çin ile insan hakları konusunda müdahalelerden genellikle hazzetmeyen Bağlantısızlar’a takılma ihtimali yüksek görülüyor.

Konsey, 2006 Haziran’ında kurulmasından bu yana dört kez olağanüstü toplantı yaptı. Bu toplantılarda İsrail'in Lübnan ve Gazze saldırılarıyla Darfur krizi ele alındı.

Cunta lideri ve muhalif liderle görüşme

Bu arada Myanmar'daki siyasi krizi sona erdirme çabaları çerçevesinde bu ülkede bulunan BM Özel Temsilcisi İbrahim Gambari, bir kez daha muhalif lider Aung San Suu Kyi ile görüştü.

Adının açıklanmasını istemeyen Myanmarlı bir yetkili, 30 Eylül’de ülkenin Nobel Barış Ödül sahibi muhalefet lideri Aung San Suu Kyi ile cuntanın verdiği izin sayesinde 1,5 saatlik bir görüşme yapan Gambari'nin bugünkü 15 dakikalık görüşmeden sonra Singapur'a gitmek üzere havaalanına hareket ettiğini söyledi.

Gambari ayrıca bu sabah saatlerinde cunta lideri General Than Shwe ile cuntanın ülkenin uzak köşesindeki yeni başkenti Naypitav'da buluştu. Görüşmenin ayrıntıları hakkında bilgi verilmedi.

Askeri yönetim de gösteriler yüzünden ülkenin en büyük kenti Yangon'da geçen hafta ilan ettiği sokağa çıkma yasağının süresini kısalttı. Sokağa çıkma yasağı süresinin azaltılması, yönetimin 1988'deki isyandan bu yana en geniş yönetim karşıtı gösterileri bastırdığından emin olduğunun işareti olarak yorumlanıyor.

Myanmarlı mültecilerden Total’e dava

Öte yandan Belçika adaleti, dört mültecinin Myanmar'da insanlık suçlarına karışmakla suçladığı Fransız Total şirketi aleyhinde soruşturma başlatıyor. Dört Myanmarlı mültecinin 2002 yılında Fransız şirketi aleyhinde açtığı dava, yıllar sonra Belçika adaletince kabul gördü.

Davacılar, Total'i Myanmar'da doğal gaz üretiminde işçileri cunta sayesinde köle gibi çalıştırmakla suçlayıp, bunun da insanlığa karşı suç işlemek anlamına geldiğini iddia ediyor.

Total aleyhinde özellikle Fransa ve Belçika'da birçok dava açılmak istendi. Fransa'da kovuşturmaya gerek görülmediği için davalar düşerken Belçika'da 2002 yılından bu yana yılan hikayesine dönen dört mültecinin başvurusu sonunda kabul edildi.

Davacılar, Total'in 90'lı yıllarda, insanları zorla çalıştırdığını, göçe zorladığını, öldürdüğünü ve onlara işkence ettiğini söyledikleri askeri cuntaya lojistik ve mali destek sağladığını iddia ediyor ve Total'in, insanlığa karşı suç işleyen cuntanın işbirlikçisi olduğunu düşünüyor.

Total, Myanmar'ın güneyindeki Yadana doğal gaz sahasında 1992'den beri üretim yapıyor. Barışçıl gösterilerin kanla bastırılması, Batılı şirketlerin Myanmar'daki yatırımları konusunu da tekrar gündeme taşımış bulunuyor.