Artık pişmanlık değil, çek defteri geçerli
11 Ağustos 200418 yıl aradan sonra gelen tazminat, Berlin’deki La Belle diskoteğine düzenlenen saldırının kurbanları için, bir nebze avuntu olacak. Siyasetçiler de, Libya ile yeni bir başlangıç fırsatı doğduğu için memnunlar. Ancak bu noktada, ahlak ve siyaset konusunda bazı ciddi sorulara yanıt verilmesi gerekiyor.
Libya, uzun süren gizli müzakerelerden sonra, 35 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etti, ancak saldırının sorumluluğunu üstlenmeye yanaşmıyor. Pekala bu tavır, Libya’nın uluslararası topluma geri dönmesini sağlayacak bir pişmanlık işareti sayılabilir mi? Ancak terör ile mücadele adına veya demokrasi tacirliği gerekçesiyle ülkelere savaş açılan bir dönemde, işler farklı yürüyor.
Libya lideri Muammer Kaddafi bu gerçeği çoktan farketti. Günümüzde pişmanlık değil, çek defteri geçerli artık: Lockerbie saldırısının kurbanlarına iki milyar 700 milyon dolar, Batı Afrika üzerinde infilak eden bir Fransız uçağındaki kurbanların yakınlarına 170 milyon dolar, Cezayir ve Uzakdoğu’daki Alman rehinelerin kurtarılması için bir kaç milyon dolar fidye karşılığında Libya’ya uygulanan yaptırımlar kaldırıldı ve Kaddafi Brüksel’de konuk edildi. Almanya Başbakanı gibi Avrupalı liderlerin Libya’yı ziyaret etmesinin de önü açıldı.
Bu durum, aynı yüksek üyelik aidatı ödenen ama sonuçta ödediğinizin kat kat fazlası değerde önceliklere sahip olduğunuz seçkin bir tenis kulübünü andırıyor. Taksit taksit ödenecek 35 milyon dolarlık tazminat aslında cidden iyi bir yatırım: Hermes kefalet kredilerine yeşil ışık yakılacak, Libya’nın Almanya’ya ihracatı 2 milyar dolar sınırını kısa sürede aşacak.
Yine de tazminat konusunda varılan uzlaşmayı küçümsemek doğru olmaz. Bir devletin sürekli yalnızlığa itilmesi, kimsenin işine yaramaz. Ancak ölçülü davranmak lazım. İlişkiler uğruna, temel değerler kurban edilemez. Karşı tarafın biraz daha haysiyet sahibi olması ve pişmanlık göstermesi beklenebilir.