Araştırmacı gazetecilik ölmedi
29 Temmuz 2010Enformasyon teknolojisinin medya ve iletişim imkanlarında adeta patlamaya yol açması ve ekonomik kriz Amerikan gazeteciliğinin belini büktü. Son yıllarda alınan tasarruf tedbirleri araştırmacı gazeteciliğe ağır darbe indirdi. Çoğu Amerikan gazetesi kaliteli muhabirlere ödeyecek para bulamadığından, saklı ve gizli şeyleri açığa çıkaran gazetecilik anlayışı lüks haline geldi. Şimdi Amerikan medyacılığı, zaaflarını telafi edecek yeni metotlar geliştiriyor.
Gazete - internet ortaklığı
Gizli askeri dosyalar bir internet sitesine sızdırılıyor. Bu web sayfası da belgeleri üç seçkin gazeteyle paylaşıyor ve aynı zamanda belgeleri kendi de yayınlıyor. Kısmen çok gizli on binlerce sayfalık Afganistan savaş raporlarının bir anda bütün dünyaya yayılması, araştırmacı gazeteciliğin geleceğini sorgulatıyor. Araştıran gazeteciler bundan böyle de olacak. Ama gazetenin yazı işlerine bağlı olmadan ve bağışlarla geçinen muhabirler olarak çalışacaklar.
Pew Ressearch Center adlı kamuoyu araştırma şirketinin rakamlarına göre Amerika’da yayımlanan gazeteler bundan böyle kemer sıkmak zorunda kalacak. 2009 yılında medya araçlarının reklam gelirleri %25 oranında azaldı. Düşüş oranları televizyonda %8, gazetelerde %17, radyoda %22 oldu. ABD’deki gazetecilerin iş garantisi ortadan kalktı. 2007 yılından bu yana 15 000 muhabir ve editör işsiz kaldı. Çalışmaları pahalıya patladığı için de, işine son verilenlerin başında araştırmacı muhabirler geliyor. Nick Penniman araştırma isteyen konuların muhabire zaman kaybettirdiğini, ama bunun da eşyanın tabiatında olduğunu söylüyor. Penniman araştırmacı gazeteciliği modası geçmek üzere olan bir sanata benzetiyor.
Yaratıcılık bu janrı kurtarabilir
Peki bundan sonra skandalları kim ortaya çıkaracak? İnatla ve ısrarla bilgi toplayıp, haber parçacıklarını birleştirecek ve bir bütün haline getirecek? Penniman araştırmacı gazeteciliğin artık para kazanmak için değil, idealizm uğruna ve kamuoyuna yararlı olma amacıyla yapılabileceğini belirtiyor. Sözlerine de, halk yararına çalışan Huffington Post Investigative Fund’u örnek gösteriyor.
Serbest gazetecilerden oluşan grup bağışlarla finanse ediliyor. Tıpkı, aynı branşta faaliyet gösteren ProPublica vakfı gibi. Bu kuruluşun başındaki isim, Wall Street Journal’ın eski yazı işleri müdürü Paul Steiger. Steiger meslektaşlarının emekliye ayrıldığı yaşta, kamu yararına gazetecilik denemesi başlatmış. ProPublica’nın internet sitesi ilginç haberlerle dolu olsa da, 65 yaşındaki tecrübeli gazeteci amaçlarının internetin en mükemmel sitesini yaratmak değil, interneti değiştirmek olduğunu, söylüyor.
Bağımsızlık kaliteyi bozmuyor
Gönüllü gazeteci grupları farklı çalışma yöntemleri geliştiriyorlar. ProPublica araştırmalarını bağışlarla finanse ediyor ve hazırladığı haberleri para almadan, geleneksel medya organlarından sadece biriyle, örneğin ‘New York Times’ ile paylaşıyor. Paul Steiger meslek düsturunu şöyle özetliyor: 'Bir haberin, bir defaya mahsus olmak üzere, muteber bir gazetenin birinci sayfasında yayınlanması, 50 gazetenin 19. sayfasında kaybolup gitmesinden evladır.'
Diğer serbest muhabirler, araştırmaları sonunda ortaya çıkan haberleri azami sayıda gazete ve internet sayfasında yayınlatmayı tercih ediyor. Bütün bu grupların ortak sorunu, para bulmak, iyi bir haber yakalamak ve mümkün olduğunca fazla kanal üzerinden yayınlatmak. İnanırlık problemleri yok. Olsaydı, ProPublica New Orleans hastanelerindeki içler acısı durumu anlatan haberiyle Pulitzer ödülüne layık görülmezdi.
© Deutsche Welle Türkçe
Nicole Markwald / Ahmet Günaltay
Editör: Beklan Kulaksızoğlu