Almanya'yı kuş gribi korkusu sardı
26 Ekim 2005Almanya'da geçtiğimiz günlerde açık arazide yemlenen kümes hayvanlarının, belirli bir süre için kümeslere hapsedilmesi kararı alınmıştı. Ayrıca gümrüklerde, Almanya’ya gıda maddesi olarak getirilen kanatlı hayvanların ülkeye sokulmasına izin verilmiyor. Dün Almanya’nın Ren-Pfalz Eyaleti’ne bağlı Neuwied’teki bir çiftlikte 22 kazın birdenbire ölümü ise, salgının Almanya’ya sirayet ettiği yönündeki şüpheleri yeniden güçlendirdi. Ne var ki yapılan laborotuvar incelemelerinde, 22 kazın büyük bir olasılıkla zehirlenerek öldüğü, şimdiye kadar kuş gribi virüsüne de rastlanmadığı akşam saatlerinde açıklanarak, bu endişeler şimdilik giderildi. Kuş gribine ilişkin daha önce ve güncel olarak yayınlanan haberler, çiftlik sahibi olan Almanları da tabii ki endişelendiriyor… Köln yakınlarında çiftlik sahibi olan Biander ailesinden Manfred Biander bu konuda şöyle konuşuyor:
“Televizyonda farklı görüşleri dinliyoruz. Tabii virüsün insanlara geçebileceğini duyunca bayağı korktuk. Ama söylendiği gibi dramatik bir durum olmadığını öğrendik. Ben örneğin Veteriner Dairesi’ne başvurdum, bilgi aldım. Oradaki yetkililer, hükümetin önlem almaya devam ettiğini söylediler, bu da doğru bir tavır bence. Tabii tüketicinin korunmasının önceliği var, ben de buna uymak zorundayım. Ama, bu sorun değil!”
"Sorun değil" diyor ama, Manfred Biander’in kendini bu duruma ayak uydurması da kolay bir iş değil tabii. 500 metrekarelik bir alana yayılan dev kümeslerin özel bir biçimde boşaltılması ve yeniden yapılandırılması gerekiyor. Bu da, göçmen kuşların aşağı düşen dışkılarından yerdeki hayvanların korunmasına yönelik bir önlem. Biander şöyle konuşuyor:
“Öyle bir düzenleme yaptık ki, hayvanlar bir kümesten öbürüne geçebiliyorlar. Yani hareket halinde oluyorlar. Biz de onlara yem verirken, başka bir kümese alıyoruz. Tabii bu sistemin işlemesi çok çaba gerektiriyor. Ayrıca, gün ışığı olmadığı için suni ışığa ihtiyacımız oluyor, bu da bize ek masraf ve ek iş çıkartıyor.”
Hayvanlarla temas
Çiftlik sahibi Manfred Biander, Tüketiciyi Koruma Bakanlığı’nın hayvanların açık arazide dolaşmasına getirdiği yasağı zaten beklemekteymiş. Biander, bu önlemin hayvanların korunması için gerekli olduğunu belirterek, her zaman belirli bir rizikonun var olabileceğini söylüyor. Aslında Biander, hayvanlarla temasın göçmen kuşlar vasıtasıyla değil, Almanya’ya dış ülkelerden armağan olarak getirilen kanatlı hayvanlar yoluyla gerçekleştiği görüşünde.
Almanya’da kaz ve ördek tüketimi hala yüksek düzeyde
Almanya’da kaz ve ördek yemekleri, en sevilen yemekler arasında sayılıyor. Çok sayıda müşteri, kümes hayvanları için siparişlerini daha Ekim ayından itibaren vermeye başlıyorlar: “Eh tabii kaz ve ördek yemeklerini hala severek yiyoruz… Özellikle göğüs kısmını …Çok memnunuz, bir şikayetimiz de yok… Kaz ve ördek siparişimizi birazdan vereceğiz, zaten her yıl birkaç kez kaz veya ördek siparişi veririz.”
Çiftlik sahiplerinin endişesi
Biander ailesinin, elleriyle yetiştirdikleri kümes hayvanlarını yoketmeye gönülleri el vermiyor. Ve aşı yoluyla da olsa, bu çok korkulan kuş gribi virüsünün havyanlara verilmesinden yana da değiller. Britta Biander, durumdan huzursuz olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:
“Ben de hayvanlarımızın belli bir süre için sadece kümeste barınmasından memnunum. Çünkü geçimimizi bundan sağlıyoruz ve geçim sıkıntısı sorunu çıkacağından endişe ediyoruz. İnsan hep, bundan sonra ne olacak, ne gibi önlemler alınacak diye tetikte bekliyor. Çünkü Almanya’da da böyle bir kuş gribi salgını görüldüğü takdirde, bir zamanlar deli dana salgınında olduğu gibi, hiç kimsenin kümes hayvanına yanaşmayacağını çok iyi biliyorum.”