1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'dan Türkiye çağrısı: Yaptırım için doğru zaman

9 Aralık 2020

Almanya’nın önde gelen Türkiye uzmanı Günter Seufert, Ankara’nın devreye sokulmasına ihtimal vermediği AB yaptırımlarının uygulanması için "doğru zamanın" geldiğine dikkat çekti, "Brüksel baskıyı artırmalı" dedi.

https://p.dw.com/p/3mUUv
Fotoğraf: Getty Images/C. McGrath

Avrupa Birliği dönem başkanlığı sürecinde Türkiye ile diyaloğu geliştirmek isteyen ancak AKP hükümetinden Doğu Akdeniz’de gerilimi düşürme konusunda olumlu adımlar göremeyen Almanya, tavrını sertleştiriyor.

Berlin merkezli Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi (CATS) Yöneticisi Günter Seufert tarafından kaleme alınan makale, yaklaşımdaki değişikliği gözler önüne seriyor.

Türkiye ile ilişkilerin ele alınacağı AB liderler zirvesi öncesinde yayımlanan makalede Seufert, Ankara’nın birliğin 1 Ekim önerilerine beklenen karşılığı vermediğine işaret ederek, "AB daha sert tedbirleri devreye sokmak zorunda kalacak" görüşünü kaydetti.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki eylemlerinin, AB’yi bir yol ayrımına getirdiğini belirten Seufert, bu nedenle Avrupa liderlerin Ekim ayında aldıkları kararla Türkiye’ye, "ya pozitif gündemli diyalog ya da yaptırımlar" şeklinde iki seçenek sunduğunu hatırlattı.

Günter Seufert
Günter Seufert Fotoğraf: picture-alliance/dpa/SWP

"Ankara AB’nin attığı büyük adıma karşılık vermedi"

AB’nin, Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesini, Türk vatandaşlarına vizelerin kolaylaştırılmasını ve göç alanındaki işbirliğinin daha fazla mali kaynak ile güçlendirilmesini hedefleyen pozitif gündemli diyalog önerisi karşılığında Ankara’dan Doğu Akdeniz’de yapıcı ve yine Kıbrıs konusunda da çözümden yana tavır almasını istediğini anımsatan Alman uzman, "Brüksel’de alınan bu karar bugüne kadar Ankara’da herhangi bir etki yaratmadı" görüşünü aktardı.

Bu süre zarfında Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tek taraflı politikalarını sürdürdüğüne, Kıbrıs geriliminin tırmandırıldığına, Rus yapımı S-400 füze savunma sisteminin Türkiye tarafından aktive edildiğine dikkat çeken Günter Seufert, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ayrıca 26 Ekim’de "Fransız mallarının boykot edilmesi ve böylelikle Gümrük Birliği’nin de ihlal edilmesi çağrısında bulunduğunu" hatırlattı.

Avrupa’da artan endişe

Erdoğan’ın, Çin’de Uygurların yaşadıklarına sessiz kalırken, kendisini "Avrupa’da sıkıntı yaşayan Müslümanların savunucusu" gibi göstermeye çalışmasının, aslında meselenin gerçekten bu olduğu konusunda kimseyi ikna edemediğine işaret eden Seufert, aynı zamanda Avrupa’yı İslam düşmanı bir medeniyet gibi gösterme çabası ve Müslümanların radikalleşmesini körükleyebilecek nitelikteki söylemlerin, artan bir endişeye yol açtığını belirtti.

CATS yöneticisi Seufert, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Türkiye’nin yerinin Avrupa’da olduğu" yönündeki sözleri ile yargı ve ekonomide reform vaadinin "güvenilmesi zor" olduğunu vurgularken, gerçekten reformların yapılmasının güç göründüğüne, "Türk cumhurbaşkanı gelinen noktada aşırı sağcı ortağına çok fazla bağımlı görünüyor" sözleriyle açıklık getirdi.

"Doğru zaman geldi"

Günter Seufert, AB’nin artık Türkiye’ye yaptırım uygulamaktan çekinmemesi gerektiğine, sakin, soğukkanlı, alttan alan tavrın Türk Hükümetini sadece daha fazla cesaretlendirdiğine işaret ettiği makalesinde, "Ankara’nın geleceğe yönelik vizyonunu öncelikli olarak askeri güce odaklaması iyi şeyler vaat etmiyor. Bu nedenle Brüksel Ankara üzerindeki baskıyı artırmalı. Doğru zaman geldi" görüşünü kaydetti.

Yaptırım önerileri

Alman uzman Seufert, bir dizi yaptırım önerisinde de bulundu. Seufert bu bağlamda Gümrük Birliği’ni ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’den ithal edilen ürünlere sınırlama getirebileceğine, savunma sanayi ürünlerinin ortaklaşa denetlenebileceğine, çift amaçlı malzeme ve teknoloji yani hem sivil hem de askeri amaçlarla kullanılabilecek ürünlerin Türkiye’ye ihracatının sınırlandırılabileceğini kaydetti.

Değer Akal

© Deutsche Welle Türkçe