Almanya'da veri güvenliği tartışması

Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ile Federal Meclis tarafından seçilen Kişiye Özel Bilgilerin Korunması Danışmanı Peter Schaar, geçmişte çok az konuda hemfikirdiler. Hıristiyan Demokrat Schäuble iç güvenliği, vatandaş hakları ve özgürlüklerin önünde tutarken , Birlik 90/Yeşiller üyesi Schaar, arttırılan iç güvenlik önlemlerini özel alana müdahale olarak görüyor. Ancak iki politikacı milyonlarca özel adres, telefon ve hesap numarasının elden ele dolaştığının ortaya çıkması üzerine bir konuda görüş birliği sağladı. Federal İçişleri Bakanı Schäuble, kamuoyuna yansıyan olayın yasalara aykırı olduğunu belirtirken Schaar da başıyla Schäuble’yi onaylıyordu.

Uzmanlara yeni yasa hazırlama görevi

Dünkü zirvede kasım ayı sonuna kadar uzmanlardan oluşacak bir çalışma grubunun bir yasa tasarısı hazırlaması üzerinde anlaşıldı. Uzlaşı sağlanan bir diğer konu da kişilerin özel şirketlere adreslerini 3. kişi ve şirketlere iletme onayını açık biçimde vermesi gerektiği.

Bu ise şirketlerin gelecekte hiçbir şekilde kişilere ait bilgileri kaydetmeyecekleri anlamına gelmiyor. İnternetten alışveriş edenler, uçak bileti alan ya da açık arttırmaya katılanlar isim, adres ve hesap numaralarını bildiriyor. Gelecekte de bu konuda değişiklik beklemediğini belirten Schaar „Bu bilgilerin kullanılması, başkasına aktarılması ve adres ticareti yapan işletmelerce yeniden kullanılması için açık ve net biçimde onay verilmesi gerekiyor“ diyor.

Sol muhalefet ise zirvenin sonucundan memnun değil. Federal Meclis Başkan Yardımcısı, Sol Parti Milletvekili Petra Pau „Kararlaştırılan, bilgilerin korunması alanındaki boşlukları kapatmaya yarayacak bir çeşit tadilat listesi„ diyor. Pau'ya göre yanıtlanması gereken soru, 21. yüzyıla uygun bir kişisel bilgilerin korunması yasasının nasıl çıkarılacağı. Bu konuda toplumsal bir tartışma ortamı gerektiğine inanan politikacı, bir sonraki yasama döneminde yeni meclisin bu yasa için bir komisyon oluşturacağını varsayıyor.

Terörle mücadele önlemlerinin etkisi

Hür Demokrat Jörg van Essen ise zirveden çıkan sonucu memnuniyetle karşılıyor; yine de devlet tarafından kişisel bilgilerin toplanması söz konusu olduğunda tedbir alınmasını gerekli görüyor. Liberal politikacı terörle mücadele kapsamında toplanan bilgilerin sayısı arttıkça, suistimal olasılığının da arttığını belirtiyor. Van Essen bunun için de, Federal Kişiye Özel Bilgilerin Korunması Danışmanı Peter Schaar gibi kişisel bilgilerin korunmasından sorumlu devlet kurumlarındaki personel eksikliğini giderilmesini talep ediyor.

Kişisel bilgilerin ticaretini yapmışlar

Almanya’da vatandaşlar belediyelerde kaydını yaptırırken birçok kişisel veriyi zorunlu olarak ilgili makamlara beyan ediyor. Bu verilerin belediyeler tarafından “adres avcısı” ve “kişisel bilgiler taciri” olarak tanımlanan özel şirketlere düzenli olarak satıldığı ortaya çıktı. Vatandaşların kayıt bilgilerinin satışından gelir elde eden şehirler arasında Bochum da anılıyor. Bochum Belediye Başkanlığı sözcüsünün açıklamasını kaynak gösteren “Westdeutsche Allgemeine Zeitung” gazetesi, Bochum’un yılda yaklaşık 220 bin euro gelir elde ettiğini yazdı. Gelsenkirchen kentinin de vatandaşların kayıt bilgilerinin satışından yılda yaklaşık 170 bin euro kazanç kaydettiği belirtildi.

Türkleri ilgilendiren boyutu

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu Derneği (TBB) sözcüsü Safter Çınar, gelişmenin Türk göçmenleri de ilgilendiren boyutlara sahip olduğunu söyledi: “Şimdi tabii bu iş yasadışı yapılan bir şey. Nereye kadar varacağını bilemiyoruz ama ticari amaçla veya başka amaçlarla Almanya dışındaki bir takım kişi ve kurumlara verilmesi tehlikesi kuşkusuz var. Örneğin bu veriler, Türkiye’de bir takım ticari kuruluşlara ulaştığında, oradan insanlara bir takım reklam yazıları, reklam telefonları vs. şeyler gelecek ve insanların isteği, iradesi dışında kendisi ile ilgili bilgiler birçok yere dağılmış olacak. Buradan çıkacak başka olumsuz sonuçlar da olabilir. Kötüye kullanılabilir. Bir takım usulsüzlüklere insanlar bilmeden alet edilebilir. Yani, her yanıyla insanları en azından tedirgin edici bir durum.”

“Türkiye açısından suç oluşturan konu”

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu Derneği (TBB) sözcüsü Safter Çınar, kişisel bilgi ve adres tacirlerinin eline geçen verilerin, özellikle Türkiye’den emekli olduğu halde Almanya’dan sosyal yardım alanları ilgilendirdiğini kaydetti: “Şimdi bu hem Türkiye’de hem Almanya’da emekli aylığı alan insanların bir kısmı tabii yasalara uygun olarak hareket ediyor. Ama bazen de Türkiye’ye Almanya’dan emeklilik veya sosyal yardım aldığını bildirmesi gerektiği halde bildirmeyen insanlar var. Bunlar için tabii sorun olabilir, çünkü böyle bir durumda Türkiye açısından suç oluşturan bir konu ortaya çıkabilir. Bu da tabii ayrı bir tehlike. Ticari tehlikelerin yanı sıra devletle olan ilişkilerde bir takım cezalara kadar gidecek sonuçlar ortaya çıkabilir.”