1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman Meclisi’nde göç tartışması

9 Mayıs 2008

Alman Meclisi hükümetin 2006 yılı göç raporunu görüştü. Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, uyum konusundaki eksikliklerin ikinci ve üçüncü kuşak göçmenlerin sorunlarından kaynaklandığını söyledi.

https://p.dw.com/p/DxPN
Berlin'e göre göçmenlerin kendi sorunları uyumun önündeki en büyük engeli oluşturuyor
Berlin'e göre göçmenlerin kendi sorunları uyumun önündeki en büyük engeli oluşturuyorFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, yabancıların Alman toplumuna uyumlarının, bu alandaki eksikliklerden değil, ikinci ve üçüncü kuşak göçmenlerin sorunlarından kaynaklandığını söyledi.

Schaeuble, Alman meclisinin bugünkü oturumunda, hükümetin hazırladığı 2006 yılı Göç Raporu'yla ilgili tartışmanın başlangıcında yaptığı konuşmasında, Almanya'ya 2006 yılında gelen göçmenlerin sayısının, Almanya'dan ülkelerine dönen yabancıların sayısından sadece 23 bin fazla olduğunu, bunun da son yıllarda kaydedilen en düşük rakam olduğunu belirterek, ''Uyum konusundaki eksiklikler göçün fazlalığından değil, ikinci ve üçüncü kuşak göçmenlerin sorunlarından kaynaklanıyor'' dedi.

Almanca kurs uygulamasına övgü

Aile birleşimi kapsamında Almanya'ya gelmek isteyen yabancılardan önce Almanca öğrenmelerini talep ettiklerini hatırlatan Schaeuble, Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında, bu uygulamanın iyi yürümeyeceği şeklindeki endişelerin yersiz olduğunu anladığını, uygulamanın gayet iyi yürüdüğünü kaydetti.

İçişleri Bakanı Schaeuble Almanya'ya gelmek isteyen yabancılardan önce Almanca öğrenmelerini talep ettiklerini söyledi
İçişleri Bakanı Schaeuble Almanya'ya gelmek isteyen yabancılardan önce Almanca öğrenmelerini talep ettiklerini söylediFotoğraf: AP


Çifte vatandaşlığa da bir kez daha karşı çıkan Schaeuble, Almanya'da doğup büyüyen göçmenlerin kendi ülkeleriyle Almanya arasında bir seçim yapmalarının da zor olabileceğini, ancak bunun zorunlu olduğunu ifade etti.


Schaeuble ayrıca, ortak sınırların kalkması nedeniyle göç politikasında Avrupa çapında bir işbirliğine de ihtiyaçları olduğunu belirterek, özellikle yasa dışı göçe karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti.

Akgün: Göç yönlendirilmeli

SPD Federal Meclis üyesi Lale Akgün ise mecliste yaptığı konuşmasında, Almanya'nın gerçekleri görmek istemediğini, nüfusunun gittikçe yaşlanmakta, doğumların ve göçün de azalmakta olduğu gerçeğini kabul etmediğini, bu gidişatın durdurulması için göçün yönlendirilmesinin ve şekillendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

SPD Federal Meclis üyesi Lale Akgün
SPD Federal Meclis üyesi Lale AkgünFotoğraf: SPD


Almanya'da daha fazla göçe izin verilmediği takdirde 2050 yılına kadar çalışan nüfusun dörtte birinin yok olacağına işaret eden Akgün, ''Anadolu'dan çok fazla gelin ithal ediliyor'' şeklindeki düşünce tarzının yersiz olduğunu, Almanya'daki nüfusun yarısının yakın gelecekte göçmen kökenli insanlardan oluşacağını, bu nedenle şimdiden gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti.


Ülkeye gelen Türklerin sayısının da 2006 yılında 2005 yılına göre azaldığına dikkati çeken Akgün, ayrıca İslam ve uyum zirvelerinin yabancıların, kendileri büyük bir sorunmuş gibi düşünmelerine neden olduğunu savundu. Akgün, modern uyum politikalarında göçün, gerçekler temelinde düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.


”Alman vatandaşlığı geçiş şartları hafifletilsin”

Sol Partili Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen de 2006 yılı Göç Raporu'na göre göçün azalmakta ve Alman vatandaşlığına geçenlerin sayısının da 2006 yılında 2005 yılına göre az miktarda artmasına rağmen genel olarak azalmakta olduğunu belirterek, göçmenlerin çalışarak topluma faydalı olabilmeleri için Alman vatandaşlığına geçiş şartlarının radikal şekilde hafifletilmesini talep ettiklerini söyledi.

Sol Partili Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen
Sol Partili Federal Meclis üyesi Sevim DağdelenFotoğraf: Savim Dagdelen


İltica edenlerin büyük bölümünün Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine kabul edilmedikleri için bu ülkelere ulaşma çabası içinde hayatlarını kaybettiklerine de dikkati çeken Dağdelen, Alman hükümetine daha insancıl bir mülteci politikası izlemesi çağrısında bulundu.


Almanca öğrenilmesi talebinin abartılması durumunda, bunun dışlayıcı bir etki de yapabileceğini savunan Dağdelen, uyum için sadece dil öğrenmenin önemli olmadığını, hükümetin vatandaşlar arasında eşit fırsatlar sağlanması için gerekli olan şartları da yaratması gerektiğini sözlerine ekledi.