1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman hükümeti PKK'ya fidye ödedi mi?

Deutsche Welle, ajanslar24 Temmuz 2008

Ağrı Dağı'nda kaçırılan 3 Alman dağcının serbest bırakılması için Almanya'nın PKK'ya fidye ödediği tartışması devam ediyor. Başbakan Angela Merkel, tatil öncesi düzenlenlediği basın toplantısında konuya açıklık getirdi.

https://p.dw.com/p/Eiej
Ağrı Dağı'nda kaçırılan Alman dağcılar özgürlüklerine kavuştuktan sonra birarada
Ağrı Dağı'nda kaçırılan Alman dağcılar özgürlüklerine kavuştuktan sonra biraradaFotoğraf: picture alliance / dpa

Almanya Başbakanı Angela Merkel, dün yaklaşık 100 dakika boyunca gazetecilerin 50'ye yakın sorusuna yanıt verdi. İç politik ve sosyal sorunlardan dış politikaya farklı konulardaki karşılayan Merkel'in verdiği en önemli mesaj ise sık sık görüş ayrılıklarının yaşandığı koalisyonda işlerin yolunda olduğuydu. Koalisyon içinde çatlaklar olduğu haberlerine rağmen büyük koalisyonun işbirliği içinde çalıştığını ve icraatlarından memnun olduğunu dile getiren Angela Merkel, ekonominin iyiye gittiğine işaret etti. Merkel, 2005 yılından bu yana Almanya'da 1,6 milyonluk yeni istihdam alanı yaratıldığını ve hedeflerinin tam istihdam olduğunu dile getirdi.

Ağrı Dağı'nda kaçırılan 3 Alman dağcının gündeme geldiği basın toplantısında Merkel, Alman hükümetinin hiçbir şekilde şantaja boyun eğmediğini söyledi
Ağrı Dağı'nda kaçırılan 3 Alman dağcının gündeme geldiği basın toplantısında Merkel, Alman hükümetinin hiçbir şekilde şantaja boyun eğmediğini söylediFotoğraf: AP

Merkel dış politikaya ilişkin de önemli açıklamalar yaptı. Ağrı Dağı'nda kaçırılan ve daha sonra serbest bırakılan 3 Alman dağcının gündeme geldiği basın toplantısında Merkel, Alman hükümetinin hiçbir şekilde şantaja boyun eğmediğini söyledi. Dağcıların serbest bırakılması için fidye ödenip ödenmediğine ilişkin soruyu Merkel şöyle yanıtladı:

“Tabii ki, bu tür olayların tekrarlanmamasını diliyorum. Çünkü bunun kimseye faydası yok. Bunun dışında, maalesef hala yaşanmakta olan tüm kaçırma olayları için geçerli olan bir şey var: Biz Alman hükümeti olarak şantaja boyun eğmeyiz. Kriz masası olağanüstü bir iş yaptı. Olayın bu şekilde sonuçlanmasından hepimiz mutluluk duymalı ve Türk makamlarıyla işbirliğine müteşekkir olmalıyız.''

Merkel, Karaciç'in yakalanmasından memnuniyet duyduğunu söylemekle birlikte Sırbistan'ın AB yolunda atması gereken başka adımlar olduğunu dile getirdi
Merkel, Karaciç'in yakalanmasından memnuniyet duyduğunu söylemekle birlikte Sırbistan'ın AB yolunda atması gereken başka adımlar olduğunu dile getirdiFotoğraf: AP

"Sırbistan işbirliğini ispatlamalı"

Merkel, savaş suçu zanlısı Radovan Karaciç'in yakalanmasına ilişkin de görüşlerini açıkladı. Karaciç'in yakalanmasından dolayı memnuniyet duyduğunu ifade eden Almanya Başbakanı, ancak Sırbistan'ın AB'ye yakınlaşmasından önce atacağı başka adımlar da olduğuna dikkat çekti.

Merkel, “Karaciç'in yakalanması iyi bir gündü. Lahey'deki Savaş Suçları Mahkemesi'ne de gönderilmesini bekliyoruz. Bu önemli bir adımdı. Sırbistan uluslararası camiayla tümüyle işbirliği yaptığını ispatlamalı. Bu Sırp makamlarının olağanüstü bir çabasıydı. Biz her zaman Sırbistan'a Avrupa perspektifi verilmesi gerektiğini savunduk. Tabii ki Hırvatistan gibi, bunun için gerekli olan tüm şartları yerine getirmeli'' dedi.

"İran'la diyalog yolu denenmeli"

Uluslararası gündemin bir diğer önemli konusu İran da basın toplantısında gündeme geldi. Zira Almanya da İran'ın nükleer programına ilişkin görüşmelere katılan taraflardan biri. Merkel, Berlin'in İran konusunda bilinen tutumunu tekrarlayarak sorunun diplomatik yollardan çözülmesinden yana olduklarını, ancak İran'ın, uluslararası camianın önerilerini kabul etmemesi durumunda yaptırımların düşünülebileceğini ifade etti.

Merkel, 2005 yılından bu yana Almanya'da 1,6 milyonluk yeni istihdam alanı yaratıldığını dile getirdi
Merkel, 2005 yılından bu yana Almanya'da 1,6 milyonluk yeni istihdam alanı yaratıldığını dile getirdiFotoğraf: AP

Merkel sözlerini şöyle sürdürdü: “Federal hükümet, uluslararası girişimlerin içindedir. Bu konuda çifte stratejimiz var. Bir yanda İran'a sunulan öneriler. Uluslararası toplumun taleplerine yerine getirmesi durumunda, İran'ın ekonomik gelişimine katkıda bulunmayı istiyoruz. Diğer yanda ise yaptırım mekanizması söz konusu...”