Alman Bakan Laschet'ten diyalog mesajı
5 Eylül 2006Armin Laschet, Almanya’nın ilk ve tek Uyum Bakanı. Almanya’da Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin Uyum Bakanı Laschet, radikal İslamcı grupların neden olduğu terör tehdidini küçümsemiyor, ancak kültürler arası diyaloğun ise bu yüzden sekteye uğramadığını savunuyor. DW Türkçe Bölümü’nü ziyaret eden Laschet, Almanya’daki kültürler arası diyaloğa ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Almanya’da kültürler arası diyaloğun sorunsuz işlediğini düşünüyorum. 11 Eylül saldırılarının uyum politikamızla bir alakası yok. Çünkü ülkemizde yaşayan Müslümanlar da 11 Eylül saldırılarını bizimle aynı ölçüde şok edici buldu. Onlar da trenlerimizde bir bomba patladığı takdirde kurbanlar arasında olacaklar. Bu yüzden aradaki farkı dikkatle ortaya koymak gerekiyor: Bizim de yaptığımız gibi, radikal İslamcılara en sert şekilde mücadele edilmeli. Ancak bizim sınırlarımız içinde yaşayan Müslümanların büyük çoğunluğunun 11 Eylül saldırıları ve benzerleriyle, benim bir Katolik olarak terör örgütü IRA’nın Kuzey İrlanda’daki saldırılarla alakam olduğu kadar, alakası var.”
Kuzey Ren Vesfalya Eyaleti Uyum Bakanı, Almanya’da göçmenlerin uyumu ve kültürler arası diyaloğun öneminin farkında olunduğunu belirtiyor. Laschet, göçmen ailelerinde sıkça gündeme gelen şiddet ya da kadın hakları ihlallerinin İslam ile alakalı olmadığını ve bunun daha çok ailelerin ataerkil yapısından kaynaklandığını savunuyor.
Çifte vatandaşlık sorunu
2005 yılında yürürlüğe giren yeni Göçmenlik Yasası’yla birlikte gündeme gelen Almanya’da yaşayan Türkler’in çifte vatandaşlığı konusunda da görüş bildiren Laschet, çifte vatandaşlığa sıcak bakmamakla birlikte, Alman vatandaşlığına geçişin, uyumun temel başarılarından olduğunu savunuyor. Laschet bu konuda şunları söyledi: “Alman vatandaşlığına geçisi kolaylaştırmak, teşvik etmek istiyoruz. Konuyla ilgili bir kampanyayı da hayata geçirmek üzereyiz. Çünkü Alman vatandaşlığına geçiş, uyumda sağlanan başarının bir göstergesidir.”
Diyaloğun, farklı kültürlerin birbirlerini daha yakından tanımalarıyla mümkün olacağını belirten Armin Laschet, okullardaki din derslerinin de diyalogta etkili olduğunu söyleyerek, “Ülkemizde devlet-kilise geleneğinden gelen ve inanış biçimine ağırlık veren din dersleri okutuluyor. Müfredat devlet gözetiminde olsa da Katolik veya Protestan kilisesi bu konuda hakimiyet ve özgürlüğe sahip. Yani bünyemizde milyonlarca Müslüman varsa, onlarda aynı koşullara sahip olmalı” diyor.
Okullarda İslam dersi uygulaması
Laschet, şimdiye kadar Almanya’daki Müslümanları temsil eden tek ve ortak bir yapının olmadığını, ancak bakanlığının konuyla ilgili çalışmaları sürdürdüğünü de belirtti. Okullardaki İslam dini eğitimi için Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde 2 pilot okulda uygulama başlatmayı düşündüklerini belirten Laschet, eyalet bazında düzenlenecek İslam birlikleri ve Eğitim Bakanlığı şuralarında konunun masaya yatırılacağını kaydetti.
Laschet şu bilgileri verdi: “Köln ve Duisburg kentlerindeki camilerin cemaat ve Müslüman birlikleriyle, Anayasa temeline uygun bir din dersi müfredatını geliştirmek istiyoruz. Bu dersler, Alman eğitim sistemi ve denetiminde, Almanya’da eğitilmiş öğretmenlerce ve Almanca dilinde verilecek. Eğer bu projemizde başarılı olursak, sanırım diğer eyaletler içinde örnek teşkil etmiş olacağız.”