1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AKP’nin içki yasağı bilmecesi

Türkei Banu Güven
Banu Güven
1 Mayıs 2021

"Yetişkin ve özgür iradeli bireyler olarak alkollü içecek tüketmek isteyenlere tanınan alan gittikçe daralıyor. Soylu, bu alan daraltma görevini can-ı gönülden üstlenmiş görünüyor." Banu Güven DW Türkçe’de yazdı:

https://p.dw.com/p/3spQU
TABLEAU | Türkei Coronavirus | Lockdown
Fotoğraf: Chris McGrath/Getty Images

Memleketçe kanunda olmayan, yazılmadan tek bir kişinin yorumuyla uygulamaya sokulan, bahanesi de korona olan, nereden baksan tutarsız bir içki satış yasağıyla karşı karşıyayız. Geçtik "İçki satışını saklamanın korona salgınıyla ne alakası var. Bugüne kadar asıl almanız gereken önlemleri neden almadınız?" sorularını sormayı, başka sorulara cevap bulmakla uğraşıyoruz.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Tekel bayileri kapalı olacak" fermanıyla başlayan karmaşayı, İl Umumi Hıfzısıhha Kurulu kararlarıyla giderme çabasında, ama yine tutarsız. Mesela İzmirde, Bursada, Manisa’da, Samsun’da, Kütahya’da ve Balıkesirde, "sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu zamanlarda marketlerde, bakkal ve büfe gibi yerlerde alkol satışının yapılmamasını" öngören İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararları yayınlanırken, İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde 1 Mayıs öğle saatleri itibariyle böyle bir karar alınmamış görünüyordu.

İçişleri Bakanlığı da sosyal medyada yaptığı duyuruda, "Kısıtlamalarla ilgili açıklamalarımız; resmi olarak Bakanlığımızca, İl Hıfzıssıhha Kurulu kararları, Valilikler tarafından ilgili kurumlarla ve kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bunun dışında yapılan açıklamalara itibar edilmemelidir" dedi. Yani mealen "Bugün önünüzde güncel ve yazılı bir yasak kararı olmasa da, yarın olacak. Siz siz olun, bugün de alkol satmayın. Zaten satacak olursanız da bizi karşısınızda bulursunuz" demiş oldu. Güncel bir yasak kararı yokken, kim İstanbul’daki Tekel Bayii’ne ceza kesebilir? Bu soruya herhangi bir cevap bulabilmiş değiliz.

Bendevi Palandöken
Bendevi PalandökenFotoğraf: privat

Ne oldu hatırlayalım. 27 Nisan’da açıklanan sokağa çıkma önlemleri kapsamında içki satış yasağı yoktu. Sonra İçişleri Bakanı Soylu, Tekel bayileriyle ilgili bir soru üzerine, "İstisnada yer almıyor ve kapalı. Bu açıdan hem bir muafiyet yok, hem de soru işareti söz konusu değil" dedi. Bu çok garip bir durumdu, çünkü yazılı bir yasak yoktu. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de durumu "Yasak yok" diye yorumlayınca, Tekel bayileri yasağın ilk gününde dükkanlarını açmaya başladı.

Yasağın ilk gününde konuştuğum Tekel Bayileri Platform Başkanı Özgür Aybaş durumu, "Sabahtan beri Tekel bayisi arkadaşlardan mesaj yağıyor. Açılan dükkan olursa polisler gidip kapattırıyor ve tutanak hazırlıyorlar. Genelgede yer almayan bir yasağı uyguluyorlar" diye anlattı. Bayilere imzalamaları için verilen tebligatta, kötü bir Türkçe’yle şu deniyordu: "Cumhurbaşkanımızın yaptığı basın açıklaması sonrasında sokağa çıkma yasağı olan günlerde uygulanan ‘Alkol Satışı Yasağı Tam Kapanma Sürecinde Alkollü İçki Satışı’ yapılmayacağı bildirilmiştir." Yani Cumhurbaşkanı lafını bile etmemesine rağmen, adeta havaya yazılan, elle tutamayacağımız, gözle göremeyeceğimiz bir yasakla karşı karşıyaydık. Özgür Aybaş, "Cumhurbaşkanının açıklamasına atıfta bulunarak şifahen ilan edilip ferman gibi sunulan bu yasakla kimseye idari para cezası kesilemez" dedi, haklıydı. Kesilecek tüm cezalara itiraz için avukatlar kolları sıvadı.

Özgür Aybaş
Özgür AybaşFotoğraf: privat

Tekel bayileri kapatılırken, marketler açıktı. Zincir marketler herhangi bir yasak olmadığı için içki satışı da yapabildi. Aybaş’tan öğrendiğime göre, "Henüz satılabilirken alabildiğimiz kadar içki alalım" diyenler, zincir marketlere yılbaşı cirosu yaptırdılar.

İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul kararlarından sonra memleketin bir bölümünde ortaya çıkan durum ise şöyle: Tekel bayiileri de marketler gibi açık olabilir, ama açık olan dükkanlardan hiçbirinde içki satışı yapılamaz.

İçki toptan yasaklanır mı?

Tekel Bayileri Platformu Başkanı Aybaş’a göre, iktidar alkolü seküler yaşam tarzına müdahale için bir enstrüman olarak kullanıyor. Peki bu müdahale içkinin tamamen yasaklanmasına kadar gider mi?

Erdoğan’ın, elinden gelse içkiyi de sigarayı da yasaklayacağı malum, ne var ki bu iş o kadar kolay değil, çünkü buradan sağlanan gelire iktidarın eli mahkûm. Alkollü içki satışından son iki yıl içinde toplanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ne kadar biliyor musunuz? Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan’ın verdiği rakamlara göre, 2019 yılında 14.7 milyar, 2020 yılında ise 16.5 milyar lira. Bu miktarlar İçişleri Bakanlığı dahil olmak üzere bazı bakanlıkların bütçesinin de üzerinde. Dolayısıyla ekonomide bu sıkıntılar yaşanırken, toptan bir alkol yasağı uygulamak yerine, oradan buradan kısıtlamalar devreye sokuyor. Yıllar içinde belediye tesislerinde, üniversite kampüslerindeki lokantalarda ve konuk evlerinde, müzik festivallerinde yasaklanan ve Türk Hava Yolları’nın (THY) bazı uçuşlarından kaldırılan alkollü içecekler gittikçe daralan bir alanda tüketilebiliyor. İktidar satışlardaki düşüşü de, ÖTV’de son olarak 2021 başında yaptığı yüzde 17 gibi büyük zamlarla dengeleme yoluna gidiyor. Yani yetişkin ve özgür iradeli bireyler olarak alkollü içecek tüketmek isteyenlere tanınan alan gittikçe daralıyor. Bu gidişle daha da daralacak.

Banu Güven
Banu GüvenFotoğraf: Privat

Demokrat Parti’nin genel başkanıyken "AKP’den hesap sormazsam namerdim" diye bağıran, bugün ise "Hayatımın sonuna kadar size sadık kalacağım" diyerek Erdoğan’a bağlılık yemini eden Süleyman Soylu, bu alan daraltma görevini can-ı gönülden üstlenmiş görünüyor. Zamanında otellerde yaptığı minibar harcamalarını partisine fatura etmesi dava konusu olan Soylu’nun siyaseten kat ettiği mesafe akıl alır gibi değil hakikaten.

Banu Güven

© Deutsche Welle Türkçe

Türkei Banu Güven
Banu Güven Gazeteci ve TV moderatörü. Türkiye, Almanya ve dünyadaki gelişmeler üzerine yazılar kaleme alıyor.