ABD’ye istihbarat desteği, siyaseti karıştırdı

Almanya, 2003 yılında Irak savaşına destek vermeyi reddeden ülkeler arasında yer almıştı. Sosyal Demokrat Partili Eski Başbakanı Gerhard Schröder yalnızca Almanya’daki Amerikan üslerinin uçuşlar için kullanılmasına izin vermişti. Bunun yanı sıra, Mart ve Nisan aylarında, Alman Dış İstihbarat Teşkilatı’ndan iki ajan Bağdat’da konuşlandı.

Bu ajanların görevleri konusunda ise farklı görüşler mevcut. O dönemde iktidarda olan Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller koalisyonu gibi bugünkü Hıristiyan Birlik-Sosyal Demokrat hükümet de, Almanya’nın bölgede olup bitenler hakkında ilk elden bilgi almak istediğini savunuyor. Hükümete göre, örneğin, savaşın Türkiye gibi komşu ülkelere nasıl bir etkisi olduğu inceleniyor. Bağdat’da elde edilen bilgiler, Dış İstihbarat Teşkilatı’nın Pullach’daki merkezine gönderiliyor. Burada da, hangi bilgilerin Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderileceğine karar verildiği tahmin ediliyor.

Federal Meclis Araştırma Komisyonu üyelerinden Sosyal Demokrat Michael Hartmann, toplanan bilgilerin insani amaçlarla kullanıldığını savunuyor. Örneğin Alman ajanlar, o dönemde Bağdat’da bir otele yapılacak saldırı konusunda uyarıda bulunuyorlar ve insanların hayatlarını kurtarıyorlar.

Askeri istihbarat paylaşıldı mı?

Yeşiller Partisi’nden Christian Ströbele ise ajanların sivil kuruluşlara ilişkin bilgilerin yanı sıra askeri detayları da Katar’daki Amerikan karargahına bildirildiğini savunuyor:

“Daha önceden açıklanan bilgiler arasında, neyin nerede olduğunun tam olarak tespit edilebilmesi için, koordinasyonları da içeren ayrıntılar yer alıyordu. O dönemde Saddam Hüseyin’in askeri birlikleri olarak görülen Cumhuriyet Muhafızları’nın, subayların gittiği bir klübün ve Irak istihbarat birimlerine ait olduğu sanılan bir karargahın yerleri bu bilgiler arasındaydı.”

Muhalefetten yeni iddialar

Sol Partili Norman Paech da, Almanya’nın Irak savaşına katıldığına inanıyor. Paech, “Söz konusu olan bazı hedefleri saldırılardan korumak değildi. Bu insani amaçlarla yapılan bir görev de değildi. Tüm faaliyetlerin askeri ve savaşa yönelik bir karakteri vardı” diyor.

Muhalefet partilerinden milletvekilleri, bu görevdeki siyasi sorumluluğun önemli olduğuna dikkati çekiyorlar. Zira Dış İstihbarat Teşkilatı’nın Irak’taki faaliyetleri Başbakanlık tarafından koordine edildi. O dönemde bu koordinasyondan bugünkü Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier sorumluydu.

Sosyal Demokrat Michael Hartmann’a göre, Steinmeier’in ajanların faaliyetlerinden haberi vardı. Ancak Hartmann, bir noktanın altını çiziyor: “Steinmeier de temelde bu görevi doğru buluyordu. Ancak öne sürdüğü şart, savaşa yönelik bilgilerin Amerikalılar’a kesinlikle verilmemesiydi.”

Komisyon, Steinmeier’i dinleyecek

Alman Dış İstihbarat Teşkilatı’nın görevlilerine verilen emirlerin ne olduğunu ortaya çıkarmak zor gibi görünüyor. Emirlerin sözlü olarak verildiği tahmin ediliyor. Neden yazılı emir gönderilmediği sorusuna ise Steinmeier’in yanıt vermesi bekleniyor. Zira, Sosyal Demokrat Bakan, Komisyonun sorularını Kasım ayında yapılacak oturumda yanıtlayacak.

Öte yandan, Federal Meclis Savunma Komisyonu, Murat Kurnaz’a ilişkin araştırmalarını tamamladı. Bremenli Kurnaz, 11 Eylül terör saldırılarının ardından, Afganistan’da yakalanmış ve Amerikan gizli istihbarat görevlileri tarafından Guantanamo’ya götürülmüştü. Dört yıl sonra serbest kalan Kurnaz, tutuklu bulunduğu sırada Alman özel tim askerleri tarafından sorguya çekildiğini ve kötü muamaleye maruz kaldığını öne sürmüştü. Savunma Komisyonu Başkanı Hristiyan Demokrat Karl Lamers, alınan ifadeler sonucunda iddiaların kanıtlanamadığını belirtti. Lamers, Komisyon’da Murat Kurnaz’ın inandırıcı bir izlenim bıraktığını da sözlerine ekledi.