ABD’li Müslümanların oyu Obama’ya
3 Kasım 2008Amerika Birleşik Devletleri’nde Müslümanların sayısı fazla değil. Ama belli eyaletlerde yoğunlaşmış olmaları, onları başkanlık seçiminde belirleyici bir seçmen kitlesi haline getiriyor. Müslümanlar Michigan eyaletinde yüzde 4, en hassas eyaletlerden biri olan Ohio’da da yüzde 2 oranında oy sahibi ve bu oranlarla başabaş giden seçimleri etkileyebilecek durumdalar.
Geçtiğimiz Cuma günü Cincinnati’nin varlıklı bir mahallesinin ortasındaki Ahmet Semavi Camii tıkabasa doluydu. Kentin en büyük camiinde hutbeyi okuyan Macit Dabdub, Amerikan vatandaşı yüzlerce Müslümana seslendi: “Irak’ta ve dünyada olalardan memnun değiliz. Hayır, değiliz. Durumu değiştirmek çok zaman ve enerji gerektirir. Ama ilk adımla başlamalıyız: Medeni görevimizle. Oy vermek, medeni bir görevdir.”
11 Eylül sendromu
Dabdub’un çağrısı boşa gitmeyecek. Ohio’daki Müslümanların çoğu gibi, Cuma namazına katılanların da çoğu yarın sandığa gidecek. Müslüman seçmenlerin tercihi Barack Obama. Oysa Müslüman Amerikalıların çoğunluğu 2000 yılında George Bush’a oy vermişti. Müslümanların desteğinin Cumhuriyetçilerden Demokratlara kaymasının çeşitli nedenleri var. Bunların en önemlilerinden biri, özellikle Arap kökenli Müslümanların 11 Eylül’den sonra ciddi baskılara maruz kalması.
“Irak Savaşı’ndan önce sorunum yoktu” diyor Abhaz kökenli Hüseyin Kazan, “ama Irak Savaşı’ndan beri insanlar adımın Hüseyin olması nedeniyle tereddüt ediyor.” Kazan, işverenlerin Hüseyin isimli insanlara iş vermekten çekindiğini anlatıyor. Müslümanların bu seçimde Cumhuriyetçilerden desteğini çekmesinin en ciddi nedeninin ekonomi ve ayrımcılık olduğu anlaşılıyor.
Hint kökenli bir Müslüman, ülkenin değişmesini istediğini anlatıyor. “Her alanda değişiklik olmalı” diyor, “ekonomi çok kötü”. Ülkedeki en geniş örgütlenmeye sahip Müslüman örgütlerinden CAIR’in Cincinnati Temsilcisi Karen Dabdub, ayrımcılığın ötesinde sorunlara da işaret ediyor. Üç yıl önce camilerinin bombalandığını ve cemaatin korku içinde olduğunu anlatıyor.
HAMAS ve Müslüman Kardeşler’le temas
Dabdub, her iki adayın da Müslüman cemaatle ülke çapında ilişki kurmaya çalışmadığını belirtiyor ve Obama’nın ufak denemelerinin hüsranla sonuçlandığına değiniyor. Gerçekten de, Obama adına CAIR ve Amerikan Müslüman Topluluğu ile ilişkiye geçen iki görevli, HAMAS ve Müslüman Kardeşler ile temas kurmakla suçlanarak, istifa etmek zorunda bırakıldı. Yine de Obama, Ohio’da Müslümanların belirleyici öneme sahip oylarını kazanmayı başardı. Cheyenne kızılderilisi kökeninden olup, bir Fas gezisi ardından Müslüman dinini seçmeye karar veren Katina Clinton-Hourani, Obama kampanyasının gönüllüsü olarak, kapı kapı dolaşarak Müslümanların oyunu istemiş. Bu arada kendisi de sataşmalardan nasibini almış:
Clinton-Hourani, bazı insanların kendisini yabancı sanarak, ülkesine dönmesini söylediklerini anlatıyor. Clinton-Hourani ve arkadaşları, yarın da ellerinde kendi kaydettikleri seçmenlerin listesiyle seçim sandıklarının başında bekleyecek. Oy vermeye gelmeyenleri telefonla arayacaklar. Hatta bazılarını arabayla evlerinden alıp, oy kullanmak üzere sandığa getirmeyi bile planlıyorlar.