ABD’deki kriz Almanya'yı kaygılandırıyor

Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück de artık, ‘son onyılların en ağır finans krizinden’ söz ediyor. Maliye Bakanı aynı zamanda Alman ekonomisinin krizi ABD’den daha az sıyrıkla atlatacak güçte olduğunu vurguluyor. Bunun için de hükümet, Merkez Bankası ve ticari bankaların koordineli eylem planı hazırlamalarının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

”Sorumlu ABD”

Münih’teki ekonomik araştırmalar enstitüsü İFO’nun başkanı Profesör Hans-Werner Sinn global ekonomik büyüme sürecinin sona erdiği ve bunun sorumlusunun da resesyona sürüklenen ABD olduğu görüşünde. ABD’de konut fiyatlarının hızla düştüğünü, gayrı menkulun değer kaybbettiğini ve tüketicinin fakirleştiği hissine kapıldığını belirten Sinn, gelecek korkusuyla tüketim harcamalarının azaltılmasının Amerikan ekonomisinez ağır darbe vuracağını söylüyor: “Art arda üç çeyrek yılda büyüme hızı sıfırın altında kalırsa, resesyon başladı demektir. ABD’nde bu yıl negatif büyümenin durgunluğu resesyona dönüştürme ihtimali çok yüksek. Tabii bunun global konjonktüre de etkisi olacak. Global gayrısafi hasılada ABD’nin payı yüzde 28. Amerikan ekonomisi öksürdüğünde dünya nezle olur. Almanya da bu dünyanın bir parçası.”

Diğer ekonomistler gibi Profesör Sinn de, büyük ticari bankaların krize bulaşmamış olması bakımından Almanya’da bankalar krizi patlak vermesinin beklenmediğini söylüyor. Özzel Alman bankalarının Amerikan ipotek piyasasından uzak durduklarını belirten ekonomi uzmanı, bu piyasadaki spekülatif işlemlere katılan Alman kamu bankalarının ise kötü durumda olduklarını teslim ediyor. Kamu bankkalarının batırdığı paranın vergi mükellefinin cebinden çıktığını hatırlatan Hans-Werner Sinn bütün endişelere rağmen Almanya’nın şimdilik ekonomik krize sürüklenmeyeceği görüşünde: “Şimdilik krizi ucuz atlattık. Kriz finans piyasalarında patlak verdi ama reel ekonomiye sıçramadı. Bunları birbirinden ayrımak gerekir.”

Reel ekonomiye etkisi

Ancak Alman uzman para piyasasındaki güvensizliğin reel ekonominin girdaba kapılmasına yol açabileceği uyarısında da bulunuyor: “Global ekonomik büyüme bundan beş yıl önce ABD’de başlamış ve birbuçuk yıllık gecikmeyle bütün dünyaya yayılmıştı. Ekonomik durgunluğun da aynı çizgiyi izleyeceğini tahmin ediyorum. Ama o noktaya henüz gelmedik.”

Almanya’nın en büyük ticari bankalarından Commerzbank’ın başiktisatçısı Jörg Kraemer Avrupa Merkez Bankası’nın, euro bölgesinde konjonktür krizi patlak vermeden reeskont haddini düşürmesi için neden bulunmadığı görüşünde: “Amerikan ekonomisinin bir ayağı resesyonda. Reseyon olarak adlandırdığımız negatif büyüme peryodu genellikle on ay sürer. Yani önümüzde ay ve haftalarda konjonktür verilerinde kötüleşme olacak. Özel şirketlerin kârı azalacak. Finans analizlerinde şirketlerin reytingi düşecek.”

Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası’nın bütün kozlarını oynayıp reeskont haddini düşürme opsiyonunu kullanmamış olması ekonomi uzmanları tarafından olumlu karşılanıyor.