ABD'de İslam'a karşı önyargı arttı

11 Eylül saldırılarından beş, Irak savaşının başlamasından da dört yıl sonra İslam dinini olumsuz değerlendiren Amerikalılar’ın sayısında hissedilir artış olduğu görülüyor. Müslümanlığı beğenmeyen Amerikalılar’ın oranı, New York ve Washington’a düzenlenen terör saldırılarından kısa süre sonra, 2002 yılında yapılan ankete göre yedi puan artarak %46’ya çıktı.

2002 yılında İslam’ın ‘şiddete çağıran’ bir din olduğuna inanan Amerikalılar’ın oranı 2002’dde sadece %14 iken bu oran şimdi %33’ü buluyor. Washington Post’un kamuoyu araştırmasına göre, her dört Amerikalı’dan biri İslam dinine önyargı besliyor. Araplar hakkında önyargılı olanların oranı da hemen hemen aynı.

Kuran hakkında fikir sahibi değiller

Ankete katılanlara yöneltilen sorulardan, çoğu Amerikalı’nın Kuran-ı Kerim’i tanımadığı, Müslümanlar’ın kutsal kitabı hakkında fikir sahibi olmadığı sonucu çıkıyor. Mesela, Chicago’da otobüs şoförlüğü yapan Gary McCord, “Kabalık olmasın ama, Müslümanlar’ın Kuran emrettiği için inandıkları şeyleri beğenmiyorum. Onların nefret aşıladıkları kanaatindeyim” diyor.

Alabama Eyaleti’nde otomobil tamirciliği yapan Ron Hardy de önyargılarını gizlemeyerek, “Tamirhaneye gelen Müslüman müşterilerden şikayetçi değilim ama bazılarının militan mihraklara kapıldıklarını sanıyorum” şeklinde konuşuyor.

Sonuçlar sürpriz değil

Washington’daki Arap-Amerikan Enstitüsü’nün başkanı James Zogby ise anket sonuçlarının sürpriz olmadığını, çünkü politikacıların ve Amerikan medyasının 2001 yılından beri Arap alemini şer yuvasına benzettiklerini, belirtiyor. Altı limanın bir Arap şirkketine satılmasıyla ilgili tartışmalarda muhafazakar politikacıların Arap antipatisini silah olarak kullandıklarını dile getiren bilim adamı, “Bazıları da Irak ve Afganistan’da ilerleme sağlanamamasından dolayı Müslümanlar’a cephe alıyor” diyor.

Hz. Muhammed karikatürlerinin yol açtığı şiddet olayları da Amerikan kamuoyunun dikkatinden kaçmadı. Amerikalılar’ın çok sevdiği radyodaki açık oturum ve tartışma programlarında İslam’ı ve Araplar’ı eleştirir tarzdaki yayınlar çok beğeniliyor.

Bu programlardan birinde, “Radikal Müslümanlar ne zaman ABD’de atom bombası patlatacak?” sorusu tartışılmıştı. Ayrıca İranlı bir heyet üyesinin, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun Viyana’daki merkezinde sarfettiği, “ABD, başkalarına verdiği acı ve zararın kendine de verilebileceğini unutmamalı” şeklindeki sözleri çoğu Amerikan gazetesinde manşete çıkarılmıştı.