ABD’de ‘anti-terör müzesi’ açıldı

Anti-terör Müzesi, daha çok bir multimedya gösterisini andırıyor. Müzeye girdiğinizde ilk olarak, karanlık bir odanın duvarlarına Denver kent merkezinde dolaşan mutlu insanların görüntüleri yansıyor. Ardından birden gerçekleşen patlamayla her şey yanmaya başlıyor. Bunu birkaç saniye sonra ölü ve yaralıların yine duvara yansıyan kanlı görüntüleri, çığlıklar ve cankurtaran sirenleri izliyor. Bu sahnede amaç, terörün herkesi, her an ve her yerde vurabileceğini göstermek.

Terör kavramı dünyada çok tartışılan ve üzerinde anlaşılamayan bir kavram. Müze müdürü Melanie Pearlman, bu sergide terörizmin, “siyasi, dini ya da ideolojik çıkar sağlamak amacıyla sivilleri ya da onların mal ve mülkünü hedef alan planlı şiddet kullanımı ya da şiddet kullanma tehdidi” şeklinde tanımlandığını anlatıyor. “Bu özel tanımı yapmaları için bir dizi uzmana danıştık” diyen Pearlman, “Bu uzmanlarla konuşarak, bir dizi resmi daireyle konuşarak, bunun bu sergi için en uygun tanım olduğunu düşündük” görüşünü aktarıyor.

‘Terör, medyayı kullanıyor’

Sergide, teröristlerin bazı kurumları, onların arzuları dışında kullandığı da öne sürülüyor ve tek örnek olarak medya veriliyor. Müzedeki broşürler, serginin bir başka amacının da, vatandaşları terör konusunda eğitmek olduğunu ortaya koyuyor. Müze müdürü Pearlman, şöyle konuşuyor:

“Terörizm çok yaratıcı ve bunu her gün, dünyanın her tarafında görüyoruz. İnsanlar eğitilmiş ve 11 Eylül’den bu yana eğitiliyor olsa da, buna devam edilmesi gerek.”

Özgürlük mü, güvenlik mi?

Sergiyi gezenler, kendi bireysel özgürlükleriyle ulusal güvenlik arasındaki dengeye kendi bakış açılarını sorgulamaya çağrılıyor. Bush yönetimi, terör tehdidi nedeniyle vatandaşların özlük haklarının bazılarından feragat etmesi gerektiğini savunduğu için, bu yaklaşım, serginin yanlı olabileceği kuşkusunu doğuruyor. Fakat Pearlman buna karşı çıkıyor:

“Bu tarafsız ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş. Açıkça anlatmak istediğimiz şeylerden biri de, terörizmin insanları, onların siyasi ideolojisine, siyasi inançlarına, etnik kökenlerine ve dinlerine bakmaksızın etkilediği.”

Ancak 11 Eylül münasebetiyle hazırlanan serginin açılışının o tarihte New York’ta değil, Demokrat Parti Kongresi’nin yapıldığı tarihte, yine bu kongrenin yapıldığı Denver’da açılması, terör korkusunun seçim kampanyasında kullanılmak istendiği kuşkusunu doğuruyor.

Açılış yapılmadan önce sergiyi New York kentinin eski Belediye Başkanı Rudy Giuliani gibi Cumhuriyetçi politikacıların gezerek, basına demeçler vermesi de bu kuşkuları besliyor.