ABD seçim havasına giriyor

George Bush dönemine veda etmeye hazırlanan Amerika Birleşik Devletleri’nde Beyaz Saray için mücadele yeni yılla birlikte başlıyor. Hem Demokrat ve hem de Cumhuriyetçi Parti, ilk olarak 3 Ocak'ta Iowa Eyaleti’nde başkan aday adaylarının ön seçime sunacak ve ardından ön eleme diğer eyaletlerle devam edecek.

Her iki parti aday adaylarının katılacağı ön seçimlerde, bağış yöntemiyle milyonlarca dolarla doldurulan kampanya kasası da reklam harcamaları için kullanılacak. Aylar sürecek yarış, televizyon düellolarında ve seçim kürsülerinde kıyasıya rekabetlere sahne olacak. Kamuoyunun tanıdığı isimlerin başkanlığa talip olması ise kampanya sürecinin renkli, heyecanlı ve de her zaman olduğu gibi acımasız geçeceğinin işareti.

Başkan aday adayları

Son iki başkanlık seçimini kaybeden Demokratlar, 2008 seçiminde iddialı. Demokratların tanıdık aday adayları ise New York Senatörü ve eski Başkan Bill Clinton'ın eşi Hillary Clinton ile partinin karizmatik senatörlerinden Barack Obama. Demokratların iki ünlü ismi, aynı zamanda başkanlık için ilkleri de temsil ediyor. Hillary Clinton seçilirse, ABD'nin ilk kadın başkanı, Barack Obama seçilirse de ilk Afro-Amerikalı, yani ilk zenci Amerikalı başkan olacak. Demokrat Parti içinde Obama ve Clinton'ın kafa kafaya mücadele etmesi beklenirken, geçen seçimlerde başkan adayı John Kerry'nin başkan yardımcısı adayı olarak dikkat çeken John Edwards'a fazla şans tanınmıyor.

Artık Bush'u aday gösteremecek olan Cumhuriyetçilerin aday adayları arasında ise New York'ın eski belediye başkanı Rudy Giuliani, eski bir din adamı ve Arkansas Valisi Mike Huckabee ile Mormone ve Massachusetts'in eski valisi Mitt Romney öne çıkıyor. Cumhuriyetçilerin adayları arasında ulusal düzeyde önde giden isim ise yine ünlü bir sima: New York'un eski valisi Giuliani.

Adayların Irak politikası

Adayların uluslararası kamuoyunda en çok merak edilen yönü ise Irak politikalarının nasıl olacağı. Seçim kampanyalarının önemli bir bölümünü Irak'a ayırlaması beklenen Demokrat adayların, Irak'a ilişkin vaatleri benzer olsa da zamanlama konusunda farklılık gösteriyorlar.

Irak savaşına onay veren Demokratlardan biri olan Hillary Clinton, Irak'ta kalıcı bir Amerikan üssü konuşlandırılmasına karşı. Clinton, birliklerin bölgeden çekilmesini planlasa da bu konuda aceleci değil. Barack Obama ise daha iddialı. Obama, eğer başkan olursa, birlikleri hemen Irak'tan çekmeye başlayacağını ve 16 ay içinde tüm Amerikan askerlerinin evlerine dönmüş olacağını söylüyor. John Edwards'ın vaadi ise ilk aşamada 40 ila 50 bin askerin çekilmesi ve 10 içinde de askerlerin tümünün dönmüş olması.

Cumhuriyetçiler ise Irak konusundaki geleneksel tutumunu sürdürüyor ve adayları da askerleri çekmek konusunda temkinli davranıyor. Rudy Giuliani, mümkün olan en kısa sürede güvenlik sorumluluğunun Iraklılara devredileceğini dile getirirken, çekilme takvimi vermeyi redderiyor ve bir süre daha bölgede kalmayı savunuyor. John McCain ise çekilmekten hiç söz etmiyor. Hatta McCain'e göre birliklerin, direnişçilere karşı destek güçlendirilmesi gerekiyor. Mitt Romney ise bir yandan birlikliklerin güçlendirilmesini, bir yandan da güvenlik durumu iyileştikçe asker sayısının azaltılması gerektiğini söylüyor.

Çamur atma taktiği

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında acımasız rekabet ve çamur atma taktikleri ise çoktan başladı. Ve bunun ilk kurbanı da Demokratların adayı Barack Obama oldu. Cumhuriyetçi Parti'ye yakınlığıyla bilinen muhafazakar gazeteci Robert Novak, geçtiğimiz günlerde Washington Post gazetesinde, Clinton'ın seçim kampanyasından bir kişiyle konuştuğunu ve bu kişinin kendisine, Clinton'ın parti içindeki rakibi Barack Obama ile ilgili ''kirli bir sırrını'' ele geçirdiklerini söylediğini yazdı. Ancak bunun Cumhuriyetçilerin çamur atma taktiği olduğunun farkına varmayan Obama, bu yazı üzerine bir açıklama yaptı saklayacak bir şeyi olmadığını söyledi.