ABD Kyoto Protokolü'ne yanaşmıyor
14 Aralık 2004ABD kişi başına enerji kullanımı en yüksek olan ülkelerden biri. Dünyada sera etkisine yol açan gazların üçte birinden de ABD sorumlu. Buna karşın Buenos Aires’te yapılan Dünya İklim Konferansı’na katılan ABD hükümeti, sera etkisinin önlenmesine yönelik Kyoto Protokolü’nü imzalamamakta ısrarlı.
ABD, 1992 yılında Rio de Janeiro’daki Dünya Çevre Zirvesi’nde kararlaştırılan Dünya İklim Sözleşmesi’ni imzalamasına rağmen, sözleşmenin uygulanması için hazırlanan Kyoto Protokolü’ne katılmıyor. Amerikalılar’ın iklim konferanslarına katılmaları bu yüzden hayretle karşılanıyor. Washington, buna rağmen en azından pozisyonları anlamak için iklim konferanslarına delege gönderiyor.
Buenos Aires’te devam eden Dünya İklim Konferansı’na katılan Amerikalı delege Harlan Watson, toplantıdaki tartışmalara değinerek iklim konusunda yardımcı olmak için elinden geleni yapacağını söyledi. Ortadaki görüş birliği olmadığını savunan Watson, “G-7 ülkelerinin bir pozisyonu var, Avrupa Birliği bir başka görüşü savunuyor. Ortada daha sayısız taslak dolaşıyor, farklı gruplar bir uzlaşma bulmak için görüşüyorlar“ diye konuştu.
“Başka çözüm yollarımız var“
Amerikalılar, Kyoto Protokolü’nün endüstrilerine zarar vereceği görüşündeler. Beyaz Saray’ın hazırlattığı bir araştırmada, Kyoto ilkelerine uyulması halinde 5 milyon işyerinin tehlikeye gireceği ve ekonominin 400 milyar dolalık kayba uğrayacağı hesaplanıyor. Watson, dünya iklimini korumak için farklı önlemlere başvurduklarını belirterek şunları söyledi:
“Şu sıralar Başkan Bush’un açıkladığı iklim programını uygulamakla meşgulüz. Bilim adamları ile ilişkimizi sürdürecek ve verileri sürekli kontrol edeceğiz. İklimin korunması için bir temel hazırladık ve uygulamak için elimizden geleni yapacağız.”
ABD hükümeti, iklim korunmasında hiçbir şey yapmadığı suçlamasına karşı çıkıyor ve sadece farklı bir yol izlediklerini belirtiyorlar. Buenos Aires’te ise bir yandan Kyoto Protokolü’nün ikinci aşaması konusunda görüşmeler yapılıyor ve 2012 yılında iklim korunması için neler yapılacağı tartışılıyor.