1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB lobicilerin kıskacında

18 Şubat 2013

Brüksel’de AB politikalarını etkilemek için binlerce lobici kulis yapmaya çalışıyor. Ancak sayıları giderek artan lobiciler Brüksel'de artık rahatsızlık yaratmaya başladı.

https://p.dw.com/p/17gXo
Fotoğraf: bilderbox

Yorgunluktan bitap düşmüş Avrupa Birliği liderlerinin görüntüleri geçtiğimiz günlerde yine basına yansıdı. Liderler, yaklaşık 25 saat süren müzakere maratonunun ardından Birlik'in 2014 – 2020 bütçesi üzerinde uzlaşma sağlayabilmişti. Gazeteciler zirve boyunca her ayrıntıyı kamuoyuna aktardı, görüşmelere katılan politikacılar da vatandaşı bilgilendirmek için zaman zaman kameraların karşısına geçti. Zirvede her şeyin mümkün olduğunca şeffaf olmasına özen gösteriliyordu.

Ama bu, Avrupa Birliği’nin sadece dışarıya yansıyan yüzü. Kararların alındığı resmi toplantılar, zirveler ya da genel kurul görüşmelerinin yanı sıra Birlik'in gölgede kalan başka bir dünyası daha var. Ve bu dünyada olup bitenler zirve toplantıları gibi canlı bağlantılarla kamuoyu ile paylaşılmıyor. Brüksel'de karar alma süreçlerinde etkili olabilmek ve siyaseti yönlendirebilmek için belirli kurum, kuruluş ve şirketlerin binlerce temsilcisi lobicilik faaliyetlerinde bulunuyor.

Friedrich Moser OVERLAY
Yönetmen ve yapımcı Friedrich MoserFotoğraf: blue+green communication

Belgesele konu oldu

Alman – Fransız ortak televizyonu ARTE'de yayınlanan belgesel, lobicilerin ne kadar etkin olabildiğinin de bir kanıtı. Belgeselde, gizli kamera ile çekilen görüşmede, pahalı bir restoranda şık giyimli bir adam, karşısında oturan kadına yaptığı lobicilik faaliyetlerinden bahsediyor, beş müşterisi olduğunu ve yılda 100 bin euro kazandığını anlatıyor. Ancak bu kişi Brüksel’deki bir lobici değil, Avrupa Parlamentosu’nda Avusturyalı muhafazakarların grup başkanı, Ernst Strasser. Avrupa Parlamentosu üyelerine lobicilik yasak olduğu için Strasser 2011 martında görevinden istifa etmek durumunda kaldı.

Avusturyalı yönetmen ve yapımcı Friedrich Moser, “Kara Kutu Brüksel’i Anlamak“ adlı belgeselinin üzerinde dört yıl çalışmış. Moser, Brüksel’de yasaların nasıl ve kimler tarafından hazırlandığını, ‘seçilmiş hükümetler ve temsilcileri tarafından mı yoksa büyük şirketlerin yöneticileri tarafından mı‘ hazırlandığını anlatmak için bu belgeseli çektiğini belirtiyor:

Belgien EU Flur im Berlaymont Haus in Brüssel
Fotoğraf: AP

Moser, “Lobicilerin etkisi Brüksel’de çok büyük. Çünkü lobiciler teknik uzmanlığa sahip. Ve uzmanlık gerektiren işleri halletmek için Avrupa Birliği kurumlarında, özellikle de Komisyon’da ve Parlamento‘da ulusal hükümetlere kıyasla, ABD’ye kıyasla çok daha az personel bulunuyor“ diyor.

Sivil toplum örgütleri şikayetçi

Tahminlere göre, Brüksel’de Avrupa Birliği politikalarında etkili olmaya çalışan 10 bin ila 20 bin lobici bulunuyor. Brüksel, Washington’ın ardından lobicilerin yoğun olarak bulunduğu dünyadaki ikinci kent. İngiliz enerji şirketi British Petroleum, tütün devi Philip Morris ya da ünlü kimya firması BASF’tan adı duyulmamış pek çok sıradan işletmeye dek binlerce şirketin temsilcisi AB Komisyonu, Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nu çevrelemiş durumda.

Ancak çıkar grupları arasındaki rekabet nedeniyle sayıları her geçen gün artan lobiciler artık Brüksel’de rahatsızlık yaratıyor. Lobicilik faaliyetlerini çirkin bir yarış olarak eleştiren sivil toplum kuruluşları, bu nedenle demokrasinin de tehlikeye girdiğini savunuyor. Lobbycontrol, Corporate Europe Observatory ve Greenpeace gibi sivil toplum örgütleri eski Avrupa Birliği çalışanlarının lobicilik yapmasından ya da lobicilerin iş değiştirip Birlik kurumlarında görev almasından da şikayetçi.

Nina Katzemich LobbyControl
Lobbycontrol örgütünden Nina KatzemichFotoğraf: picture-alliance/dpa

Lobbycontrol örgütünden Nina Katzemich, “Son Komisyon ekibindeki 13 komiserden 5’i iyi paralara özel sektöre geçtiler. Bizler bunu eleştiriyoruz, çünkü AB bürokrasinin nasıl işlediğini bilen ve üst kademelerle doğrudan bağlantıları olan kişilerin iyi para kazanması sağlanıyor“ diye konuşuyor.

İnceleme başlatıldı

Sivil toplum örgütlerinin bu yöndeki şikayetlerini dikkate alan Avrupa Birliği Ombudsmanı Nikiforos Diamandurus da geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili inceleme başlatıldığını duyurdu. Soruşturma, Avrupa Birliği'nin geçen yıl hayli başını ağrıtan ‘Dalli skandalı'nın hemen arkasından geldi. Tütün ürünleri yönetmeliğiyle ilgili olarak lobicilerin etkisiyle nüfuzunu kötüye kullandığı ortaya çıkan AB'nin sağlıktan sorumlu eski komiseri John Dalli istifa etmek zorunda kalmıştı.

© Deutsche Welle Türkçe

Ralf Bosen / Hülya Schenk

Editör: Beklan Kulaksızoğlu