AB ile Türkiye arasındaki başlıca sorunlar
5 Aralık 2020Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, 10-11 Aralık'ta yapılacak AB zirvesi öncesinde pazartesi günü toplanarak Ankara ile ilişkilerin son durumunu değerlendirecek. Brüksel, son yıllarda giderek kötüleşen AB-Türkiye ilişkilerini düzeltme girişimi olarak, geçen Ekim ayında Türkiye'ye ekonomik ilişkilerde yeni bir istikamet önerisinde bulunmuştu. Ancak Ankara ile Brüksel arasında var olan tartışmalı konuların hiçbirinde ilerleme kaydedilemediği için, pek çok AB üyesi ülke, Zirvede Türkiye'ye karşı yaptırım kararı alınmasını talep ediyor.
AB ile Türkiye arasındaki başlıca ihtilaf konuları ise şunlar:
Doğu Akdeniz sorunu
Akdeniz'in doğusunda egemenlik hakları olduğunu iddia eden Ankara, geçtiğimiz yıldan bu yana bölgede doğal gaz arama faaliyetleri yürütüyor. Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti buna sert tepki gösterirken, AB söz konusu faaliyetlerin yasa dışı olduğunu ifade ederek Türkiye'ye karşı bazı yaptırım kararları aldı. Bu bağlamda geçen yıl Türkiye'ye sağlanan mali desteğe kısıtlama getirilirken, üst düzey görüşmeler donduruldu. Aynı zamanda Brüksel ile Ankara arasında hava trafiği alanında imzalanması beklenen bir anlaşma ile ilgili müzakereler de sonlandırıldı. Bu yıl içinde ise, tartışmalı sondaj çalışmalarına dahil olan iki kişi hakkında yaptırım kararı uygulamaya sokuldu.
Kıbrıs Sorunu
Kıbrıs meselesi de son dönemlerde yeniden alevlenen sorunlardan biri. Kuzey Kıbrıs Türk Yönetiminin, onlarca yıldır kapalı olan Maraş'ı açma kararı AB tarafından "provokasyon" olarak nitelendiriliyor. Geçen kasım ayında Kıbrıs'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada iki devletli kalıcı bir çözüm çağrısında bulunmuş ve böylece, Ada'nın birleşmesine yönelik uluslararası çabalara karşı olduğunu ortaya koymuştu.
Libya Krizi
Kuzey Afrika ülkelerinden Libya'da yaşanan iç savaşta Ankara, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan başkent Trablus merkezli hükümeti destekliyor ve BM'nin uyguladığı silah ambargosuna rağmen bu hükümete silah sağlıyor. AB bu nedenle geçen eylül ayında iki Türk gemicilik şirketine ambargo uygulamaya başladı. Kasım ayı sonunda, İrini misyonunda görev yapan Alman donanmasına ait bir geminin şüphelendiği bir Türk yük gemisini durdurarak arama yapması ise gerginliği daha da artırdı. Söz konusu arama faaliyeti Ankara'nın sert protestosunun ardından durduruldu.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyini işgali
Ekim 2019'da Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt örgütlere karşı askeri harekat başlatan Türkiye, o dönemden bu yana komşusu Suriye'nin bir bölümünü işgal altında bulunduruyor. AB dışişleri bakanları, bu işgal sebebiyle Türkiye'ye silah ambargosu uygulanmasını görüşmüş ancak görüş birliğine varamamıştı. Bunun üzerine bazı AB ülkeleri, kendi başlarına NATO üyesi Türkiye'ye yönelik savunma sanayii ürünleri satışına kısıtlama getirdi.
Dağlık Karabağ
Kafkasya'nın sorunlu bölgelerinden Dağlık Karabağ'da yaşanan savaşta Türkiye Azerbazcan'ı destekliyor. AB'nin önde gelen ülkelerinden Fransa ise Ankara'yı, söz konusu savaşa Suriye'den cihatçı milisler taşımakla suçluyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre de Türkiye, Dağlık Karabağ'a yaklaşık 2 bin 600 savaşçı götürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise söz konusu iddiaları reddediyor.
Sığınmacılar
Türkiye ile AB arasında 2016 yılında imzalanan Mülteci Geri Kabul Anlaşması'na göre Birlik, Yunan Adaları'na gelen sığınmacıları alması karşılığında Türkiye'ye, bu ülkede yaşayan yaklaşık 3,6 milyon Suriyeli sığınmacı için kullanılmak üzere milyarlarca euro destek vermeyi taahhüt etmiş durumda. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan zaman zaman sığınmacıları AB'ye karşı bir baskı aracı olarak kullanmaya çalışıyor. Geçen Şubat ayında Pazarkule Sınır Kapısı Türkiye tarafından sığınmacıların Yunanistan'a geçişi için açılmış ve binlerce kişi buradan AB'ye geçmeye çalışmıştı.
Tam üyelik müzakereleri ve Gümrük Birliği
Türkiye 1999 yılından bu yana AB üyeliğine aday ülkelerden biri. Ancak özellikle de 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından, Erdoğan'ın siyasi rakiplerine yönelik kitlesel tutuklamalar tam üzelik müzakerelerinin Brüksel tarafından dondurulmasına neden oldu. Aynı zamanda tam üyelik sürecinde Türkiye'ye taahhüt edilen mali destekler de kısıtlandı. Mülteci Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde AB'nin Türkiye'ye, 1995 yılından bu yana uygulanan Gümrük Birliği Anlaşması'nın çerçevesini genişletme önerisi de yaşanan sorunlar nedeniyle geri çekildi.
AFP / ET,EC
© Deutsche Welle Türkçe