AB göç ve mülteci politikasında anlaştı

Brüksel’de toplanan 27 AB ülkesinin içişleri bakanları ortak göç ve mülteci konusunda uzlaşmaya vardı ve “Avrupa Göç ve Mülteci Paktı” adı verilen paket kabul edildi. Ancak AB devlet ve hükümet başkanlarının 15-16 Ekim'deki zirvesinde onaylanacak ''sulandırılmış'' paket, üye ülkelere çok fazla yetki tanıdığı için eleştiriliyor.

Yasal göçün yönetimi, yasa dışı göçle mücadele ve ortak mülteci politikası oluşturulmasını hedefleyen pakette,AB'nin dışarıdan yetişmiş iş gücü çekmesi teşvik edilirken, bu kapsamda hangi nitelikte, kaç kişinin istihdam edileceği üye ülkelere bırakılıyor. Böylece AB Komisyonu'nun, beyin göçü için ABD'nin ''Yeşil Kart'' uygulamasına benzer şekilde birlik genelinde geçerli olacak ''Mavi Kart'' dağıtılması önerisi çöpe atılmış oldu.

AB'nin uzlaşma sağladığı ortak göçmen ve mülteci politikası paketinde, dış sınırların etkin korunması, giriş yapan yabancıların parmak izlerinin ortak veri tabanında toplanarak paylaşımı, bir ülkenin ihraç kararının diğer üye ülkelerce de yürürlüğe sokulabilmesi gibi önlemlere yer veriliyor. Ancak AB içişleri bakanlarının kabul ettiği belge, bir yasa özelliği taşımıyor.

Mavi Kart’ta uzlaşma yok

Daha önce üzerinde tartışılan “Mavi Kart” uygulaması ise yüksek kalifiye iş gücünün AB sınırları içinde çalışabilmesini öngörüyor. “Yüksek kalifiye” iş gücünün, yüksek okul mezunu ya da alanında en az beş yıl deneyimli olarak tanımlandığı tasarıda, bu özelliklere sahip kişilere kolaylıklar sağlanıyordu.

Ayrıca “yüksek kalifiye” olarak adlandırılan göçmenlerin alacağı ücretlerin de AB ülkelerinde geçerli olan asgari ücretlerin üzerinde olacağı belirtilmişti.

Diğer önlemler

Kabul edilen ortak göç ve mülteci politikası paketinde, yasadışı göçe karşı alınacak önlemler, mülteciler, sınırların korunması ve diğer ülkelerle işbirliğine ilişkin de yeni düzenlemeler yer alıyor.

Buna göre, AB ülkelerine yasadışı yollarla gelenlerin sınırdışı edilmesi kolaylaştırılıyor ve kaçak işçi çalıştıranlara da ağır cezalar öngörülüyor. Sınırların korunması çerçevesinde de 2012 yılına kadar AB’ye girişlerde biyometrik verilerin bulunduğu vizeler oluşturulması isteniyor. Belgede, mülteciler konusunda da BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile işbirliğinin arttırılması gerektiği belirtiliyor.