1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

23 Eylül 2013

Bugünkü Alman basını ağırlıklı olarak dün yapılan genel seçimlerle ilgili yorumlara yer veriyor.

https://p.dw.com/p/19mDv
Ein Käufer entnimmt einem Zeitungsständer mit den Tageszeitungen "Die Welt" und "Frankfurter Allgemeine Zeitung" am Freitag (06.08.2004) das Nachrichtenmagazin " Der Spiegel". Wie schon die FAZ, kehren nun auch die Axel Springer AG und der Spiegel-Verlag in ihren Print- und Online-Publikationen zur alten Rechtschreibung zurück. Auch der S¸ddeutsche Verlag will sich anschlieflen. Die Deutsche Presse-Agentur dpa will ein Meinungsbild bei den Kunden einholen, auf dessen Grundlage eine Entscheidung in Zusammenarbeit mit den anderen deutsch-sprachigen Nachrichtenagenturen gefällt werden soll. Foto: Ulrich Perrey dpa/lno
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Rundschau gazetesi genel seçimlerle ilgili yorumunda Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili Başbakan Angela Merkel'in başarısını analiz ediyor:

"Dün geceki seçim sonuçları açıklanırken, Başbakan Angela Merkel'in eli ayağı titriyordu. Bu, Merkel'in siyasi hayatında yaşadığı belki de en güzel titreyişti. Geriye kalan tek soru, Hrıstiyan Birlik partilerinin tek başına mı iktidar olacağı yoksa bir koalisyon ortağı mı aramak zorunda kalacağıydı. Kalbinden geçen, kesin çoğunluğu sağlamak mıydı? Bu kesin değil. 2009 yılında Sosyal Demokrat Parti ve son dört yıldır da Hür Demokratlar'la iki partneri olmuştu. Ve her ikisini de yıllarca toparlanamayacak, kendisine rakip olmayacak durumda bıraktı. Şimdi Angela Merkel'in muzaffer partisinin karşısında aynı büyüklükte bir sol cephe bulunuyor. Bu cephedeki üç parti, mümkün olduğunca çabuk şekilde bir hükümet alternatifi geliştirme sorumluluğu altında. İster Sosyal Demokratlar, isterse Yeşiller olsun, Hrıstiyan Demokratlar'la koalisyona razı gelen, bu sorumluluğun hakkını verememiş olacak."

Mannheimer Morgen ise genel seçimlerle ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Başbakan Angela Merkel macera istemeyen vatandaşın kendisine duyduğu büyük güvenin tadını çıkarıyor. Merkel'in gelecekte de ülkeyi Euro krizinden güvenli bir şekilde yöneteceğine ve vatandaşa 'sağlam ellerdesiniz' duygusu vereceğine inanılıyor. Merkel'in giderek güçlenen makul ve sakin hükümet etme biçimi, rakibi Peer Steinbrück'ün paldır küldür tavırları, Hrıstiyan Birliği yeni bir zirveye taşıdı. Dört yıl önce aldığı korkunç sonuçlardan sonra Hrıstiyan Birlik için Merkel fırtınalı zamanların sakin koyu haline geldi. Başbakan ekonomide başarılı bir Almanya'da siyasî merkezi temsil eder hale geldi. Pırıl pırıl bir zafer."

Hannoversche Allgemeine Zeitung'un genel seçim sonuçları ile ilgili yorumunda şu satırlar göze çarpıyor:

"Almanya için gerçek alternatif, yeni Federal Meclis'te Sosyal Demokrat-Yeşiller ve Sol Parti'nin koalisyon kurmasında yatıyor. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Sol Parti ile koalisyona gidilmeyeceği yönündeki açıklamasına şimdilik bağlı kalmak zorunda. Ancak siyasi partiler yıllar içinde bu olasılık konusunda biraz daha gevşeyecektir."

Genel seçim sonuçlarına ağırlık veren Alman gazeteleri yorum sütunlarında, Nairobi'de bir alışveriş merkezine düzenlenen terör saldırısına da yer veriyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung saldırıyı şöyle değerlendiriyor:

"El Kaide'nin elinin kolunun Yemen'den Doğu Afrika'ya kadar uzanması en çok Batı'yı tedirgin etmeli. Kurulduğu günden beri El Şebab milisleri, Arap Yarımadası'nda, Yemen ve Suudi Arabistanlı cihat savaşçılarının birleşiminden oluşan El Kaide ile yakın ilişki içinde. Somalili El Şebab üyeleri Yemen'deki kamplarda eğitilip, burada tıbbî olanaklardan yararlanıyor. Para desteğini ise El Kaide'nin Yemen'e çekilen Suudi Arabistanlı üyelerinden alıyorlar. Yemen'e sığınamasalar bu durumda olamazlar zaten. El Kaide Yemen'den dışarıya tıpkı kanser gibi hızla yayılıyor. Artık Aden Körfezi'ndeki en büyük tehlike korsanlar değil, El Kaide."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu