1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

2012 kriz yılı oldu

25 Aralık 2012

2012, tarihe Euro krizi yılı olarak geçecek. Facebook’un borsaya açılması ise tam bir fiyaskoydu. Ekonomi dünyası, hareketli bir yılı geride bıraktı. İşte yılın bilançosu:

https://p.dw.com/p/178wb
SOS-Zeichen an einer Notrufsäule umrahmen am 21.12.2011 das Euro-Zeichen vor der Europäischen Zentralbank (EZB) in Frankfurt am Main. «Rettungsroutine» ist das Wort des Jahres 2012. Es stehe für die immer wiederkehrenden Maßnahmen zur Rettung des Finanzsystems, begründete die Gesellschaft für deutsche Sprache am Freitag in Wiesbaden ihre Wahl. Foto: Boris Roessler/dpa +++(c) dpa - Bildfunk+++ pixel Schlagworte Euro-Symbol , SOS , Schriftzug , .Sprache , Stern , .Gesellschaft , Eurozeichen , schild
Rettungsroutine - Wort des Jahres

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble'nin bütün yatıştırıcı sözlerine rağmen daha ocak ayında, Euro krizi ve Yunanistan'ın durumunun gündemdeki yerinin değişmeyeceği belli olmuştu. Schaeuble, durumun dramatize edilmesine ve İkinci Dünya Savaşı sonrasının en ağır krizinden söz edilmesine anlam veremediğini söylüyordu.

Yunanistan açısından önce sevindirici gelişmeler oldu. Alacaklı banka, sigorta ve fonların yüzde 85'i borçların silinmesini kabul etti. Ellerindeki Yunan hazine bonolarının nominal değeri yarıya indi. Bu cömertliğin arkasında, Yunanistan'ın devlet iflası ilan etmesi durumunda bütün parayı kaybetme korkusu vardı.

Tehlike savuşturuldu. Yoksa Yunanistan çoktan iflas etmişti. Eski Yunan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos da borç tıraşından son derece memnun kalmış ve “Borçların azaltılması çok önemliydi. Milli gelirimizin yarısı kadar, yani 100 milyar Euro'luk borçtan kurtulduk. Yoksa bu borç gelecek nesillere miras kalacaktı” diye konuşmuştu.

lmanya Başbakanı Angela Merkel
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang SchäubleFotoğraf: Johannes Eisele/AFP/Getty Images

Engeller kalktı

Atina basını sevinçliydi. Bütün zamanların en hacimli borç indirimi başarılmış, Atina borsasının tansiyonu düşmüştü. Almanya'nın tepkisi de olumluydu.

Alman Maliye Bakanı Schaeuble, “Zorlukları tam olarak aşamadık ama iyi yoldayız. İki yıldır kararlaştırdığımız şeyleri adım adım yerine getirip Yunanistan ile mutabakat sağlamış olmamız çözüme daha çabuk ulaşacağımıza olan güvenimizi arttırıyor” demişti.

Hemen hemen bütün bankaların borç affı operasyonuna katılmasıyla Yunanistan'a verilecek ikinci yardım diliminin önündeki engeller kalkmış oluyordu. Mart ayında 130 milyar Euro'luk yardım paketi serbest bırakıldı. Aynı ay maliye bakanları, Avrupa İstikrar Mekanizması adlı yeni kurtarma fonunun 500'den 800 milyar Euro'ya çıkarılmasını karalaştırdı.

Belirsizlik sürüyor

Ancak Yunanistan'ın yavaş da olsa toparlanacağına bağlanan umutlar boşa çıktı. Sıkı tasarruf tedbirleri nedeniyle ülkenin yurtiçi hâsılası daha da düştü ve borç tıraşına rağmen kişi başına borçlanma miktarı arttı.

EU Gipfel in Brüssel Deutschland Angela Merkel
Almanya Başbakanı Angela MerkelFotoğraf: dapd

Kemerleri zorla sıktırdığı gerekçesiyle Yunanların eleştiri oklarına hedef olan Almanya Başbakanı Angela Merkel Ekim ayında Atina'ya gitti ve Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ile görüşmesinin ardından, Atina yönetiminin borç kriziyle mücadelede ilerleme kaydettiğini söyledi.

Borç krizi nasıl atlatılacak, bitecekse ne zaman bitecek, kestirmek imkânsız. Yunanistan, Portekiz ve İrlanda'dan sonra diğer Euro Bölgesi ülkelerinin de dizleri titremeye başladı. Kriz adayları arasında artık İspanya, İtalya ve Fransa gibi büyük ülkelerin adı geçiyor ki, mali ve ekonomik buhranın bu ülkelerde de akut hale gelmesi durumunda ne olur, bunu kimse düşünmek bile istemiyor.

Athen Verhandlungen über Sparmaßnahmen
Eski Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos VenizelosFotoğraf: Reuters

Otomotiv branşı

Kapasite fazlası, kapanan fabrikalar, maliyeti düşürmek için başlatılan tasarruf... Avrupa'daki durgunluğun yol açtığı talep erozyonu otomotivciliği de etkilemeye başladı. Otomobil piyasasındaki krizin ne zaman geçeceği kestirilemiyor. Amansız fiyat rekabetine sahne olan bu branşın yüzü 2013'te de gülmeyecek.

Duisburg-Essen Üniversitesi öğretim üyesi Ferdinand Dudenhöfer otomobil piyasasındaki çöküşün birkaç yıl süreceğini ve sonunda sadece birkaç markanın ayakta kalacağını söylüyor.

Dudenhöfer, “Bizleri uzun bir sıkıntılı dönem bekliyor. Üç, dört hatta beş yıl daha satışlar düşük kalacak. Üretim kapasitesinin değişen şortlara uydurulması gerekiyor” diyor.

Dudenhöfer, borç krizinin lüks segmentte oynamayan Fiat, Opel, Ford, Renault ve Peugeot-Citroen gibi markaları fena çarptığını, öncelikle Güney Avrupa ülkelerinde satılan bu markaların talep olmadığı için zarara girdiğini ve Opel ile Fransız şirketlerinin binlerce işçi çıkarıp bazı fabrikalarını kapatmak zorunda kalacaklarını söylüyor. Daimler, VW, BMW, Audi ve Porsche ise Avrupa'da düşen satışlarını, ABD ile diğer genç sanayi ülkelerindeki satış rekorlarıyla kapatabiliyor.

Dudenhöfer, “Örneğin VW ürettiği otomobillerin yüzde 30'unu Çin'de satıyor. Bu nedenle kriz Alman şirketlerini Fransız ve İtalyan rakipleri kadar etkilemiyor” değerlendirmesini yapıyor.

Ama bu aynı zamanda, dünyanın en büyük otomobil piyasası olan Çin'in durgunluğa sürüklenmesi durumunda Alman şirketlerinin misliyle zarara uğrayacağı anlamına da geliyor.

Rekor kıran benzin fiyatı, indirim sayesinde otomobil fiyatından tasarruf eden araç sahiplerinin suratının asılmasına yol açıyor. 2013 yılında da pompaları rekor fiyatların süsleyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Borsada neler oldu?

Hisse senedi piyasası 2012'de sessiz ve derinden gitti ama son derece başarılı oldu. Alman birleşik borsa endeksi DAX 12 Aralık'ta 7 600 sınırını geride bırakarak, 2008 sonrasının en yüksek puanına ulaştı.

USA Wetter Hurrikan Sandy Ney York Börse wiedergeöffnet
Fotoğraf: Reuters

Deutsche Bank'ın borsa uzmanı Hennig Gebhardt temettü kâğıtlarının başarı öyküsünü şöyle özetliyor.

“2011 son derece kötü bir yıl olmuştu. Bu kötü yıldan çıkıp tam gaz yeni yıla girdik. Eylülden itibaren endeks daha da dikeyleşti. Euro Bölgesi'ni istikrara kavuşturmak için kesenin ağzını açan Avrupa Merkez Bankası borsaya iyilik etti. Merkez bankası bütün dünyadaki yatırımcıya, ‘bize güvenin, Euro'yu gözden çıkarmayacağız', mesajını verdi.”

Yıl yüzde 30'lik artışla kapanırsa, bu 2003 yılından buyana elde edilen en büyük artış olacak. Orta ölçekli işletmelerin işlem gördüğü Dax endeksindeki artış yüzde 35'i de geçti. Menkul kıymetler borsalarındaki değer dalgalanmaları her ne kadar eşyanın tabiatında olsa da, endekslerdeki tırmanışın hangi noktaya kadar devam edeceğini kestirmek zor.

Gebhard, “Prensip olarak şartların epey düzeldiği söylenebilir. Önümüzdeki yıl da muhakkak dalgalanma olacak. İspanya'daki gelişmeler gerginlik yaratabilir. İtalya ve Almanya'da genel seçimler var. Büyük ekonomik ve siyasi olaylar dalgalanmaların kaynağıdır. Hisse senediyle iş yapan buna katlanmak zorundadır. Ama yüksek riskin karşılığında getiri de yüksek olur” diyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Klaus Ulrich, Ahmet Günaltay

Editör: Çelik Akpınar