1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

18 Ocak 2013

Fransa'nın Mali'de devam eden askeri operasyonuna ilişkin yorumlar öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/17MtE
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Avusturya'dan Die Presse Kuzey Afrika'daki İslamcı militanların durumunu ve Fransa'nın Mali'deki operasyonunu yorum sütunlarına taşıyor:

"Fransız Ordusu'nun radikal İslamcılar ile mücadelesinde karşı karşıya olduğu zorluklar yalnızca Mali ile sınırlı değil. Arap Baharı'ndan bu yana bölgedeki Cihad savaşçıları saklanacak hücre aradılar ve de buldular. Moritanya, Cezayir ve Mali arasında, ne olup bittiği tam olarak görünmeyen sınır bölgesi, terörist grupların çok uzun süreden bu yana kaçakçılık yaptığı ve saklandığı bölgeler. Libya’daki savaş ortamı keselerine taze para ve silah depolarına da cephane sağladı. Kaddafi’ye yönelik askeri müdahalenin haklı gerekçeleri olsa da, bu operasyonun bölge dışına taşan sonuçları da olduğu yavaş yavaş gözle görülür hâle geliyor."

Fransa'dan muhafazakâr Le Figaro gazetesi Mali'deki isyancılara destek için Cezayir'de yapılan kanlı rehine eylemini yorumluyor:

"Teröristler doğalgaz tesislerine düzenlediği saldırı ile medyanın ilgisini çekmeyi istiyordu. Ama bunun tam tersi bir etki ortaya çıktı. Şimdi çatışma uluslararası bir boyut kazandı. Hiç kimse şimdi Afrika'da Sahel Bölgesi'nde radikallerin sayısının giderek arttığı gerçeğini görmezlikten gelemez. Fransa aylardan beri bu konuda uyarıda bulunuyordu. ABD telaşa yol açan gelişmeler yüzünden temkinli tavrından vazgeçti. Avrupalı bütün müttefiklerimiz bizi destekliyor. Şimdi ortak çıkarlarımızın savunmasına destek için askerî kaynak da sunmalılar ki bu sayede Sahel Bölgesi'nde El Kaide'nin Mağrip koluna karşı ortak bir strateji geliştirebilelim."

Norveç'in Aftenposten gazetesi Cezayir'in doğalgaz tesislerine düzenlenen saldırıda sergilediği tavrı mercek altına alıyor:

"Cezayir'in tavrı açık: Teröristlerle müzakere yapılmaması ve uzlaşma arayışına girilmemesi. Ülkedeki bu anlayışı, terör ve iç savaş benzeri koşullardan edinilen tecrübeler şekillendirdi. Hükümetin şimdi rehine krizini mümkün olduğunca çabuk sona erdirmek için elinden geleni yapması gerekiyor. Bu hedef, belli ki Norveç Başbakanı da dâhil yurtdışındaki üst düzey politikacıların yaptığı, rehinelerin hayatta kalmasına önem verilmesi çağrılarından daha ağır bastı. Cezayir hükümetinin tavrı, askerî müdahale konusunda temkinli davranılması yönünde talepte bulunanların işini zorlaştırdı."

İsveç'ten Svenska Dagbladet ise aynı konuyla ilgili yorumunda konuyu başka bir boyutuyla ele alıyor:

"Enerji tesisleri İslamcı teröristler için harika bir hedef. Çünkü böylece inançsız Batılılar ve Arap dünyasında iktidarda olan dinden dönenler hedef alınmış olunuyor. Suudi Arabistan'ın petrol üretiminin üçte ikisi tek bir rafineri üzerinden çıkarılıyor. Oradaki başarılı bir saldırı Suudileri etkisiz hale getirebilir ve dünya genelinde ekonomik bir şoka yol açabilir. Muhtemelen bu sorunun tek bir çözümü olur, o da Batı dünyasının petrole olan bağımlılığını kırması. Bu çevre, iklim açısından da çok da iyi olur." 

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Başak Özay