04.04.2008 - Alman ve Avrupa basınından özetler

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin, Yunanistan ile Makedonya arasındaki isim anlaşmazlığının zirveye nasıl yansıdığını konu alan yorumuyla başlıyoruz:

“Yunanistan’ın iç politik nedenlerle inadından vazgeçmemesi bölge açısından sakıncalı gelişmelere yol açabilir. Atina veto tehdidinden vazgeçirtilemediği için Makedonya’nın NATO üyeliği bir başka bahara ertelendi. Hırvatistan ve Arnavutluk’un ittifaka katılmalarıyla artması beklenen bölgesel istikrar yarım kaldı.”

Bonn’da yayımlanan Generalanzeiger gazetesinin yorumunda Avrupalı müttefiklerin erginliklerini kanıtlayıp ABD Başkanı Bush’un her isteğine boyun eğmedikleri vurgulanıyor. Frankfurter Rundschau gazetesinde ise şu satırları okuyoruz:

“Henüz müttefik olgunluğuna erişmemiş olan iki eski Sovyet Cumhuriyeti’nin NATO üyeliklerinin ertelenmesi iyi oldu. Aksi takdirde Moskova’ya yanlış bir mesaj gönderilmiş olurdu. Ancak Amerikan füze kalkanı projesi ile Rusya’nın tek taraflı feshettiği Avrupa konvansiyonel kuvvet indirimi anlaşmasına çözüm bulunnamadığı sürece Avrupalı müttefiklerin başarısı yarım kalacaktır.”

NATO zirvesiyle ilgili son yorumu Flensburger Tageblatt gazetesinden aktarıyoruz:

“George W. Bush seleflerinden daha tavizkar davrandı. Başkanın taktiği tuttu ve Fransa’nın Afganistan’a daha fazla asker göndermesi karşılığında bu ülkedeki angajmanın arttırılması taleplerinden vazgeçerek bütün dikkat ve enerjisini Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliği aleyhindeki Avrupa cephesine karşı kullandı.”

Lefkoşe’yi bölen Yeşil Hat üzerindeki Lokmacı kapısının açılmasını Süddeutsche Zeitung gazetesi şöyle yorumluyor:

“2003 Nisan’ında Yeşil hat üzerindeki ilk geçitin açılması da heyecan yaratmış ama kavuşma sevinci Ada’nın birleşmesine yetmemişti. Kıbrıs, Türkiye’nin kolay feda edemeyeceği bir koz olmayı sürdürüyor. Türkiye kuzeydeki 40 bin askerini çekmediği sürece Ada halkı ortak gelecek şansına kavuşamaz. AB Kıbrıs Türkleri’ne kapılarını açarsa Lokmacı Kapısı’ndaki heyecanın buruk sevince döneşmesi önlenebilir.”

Lausitzer Rundschau gazetesi, iki tarafın da derinden yaralı olduğunu vurguladığı Kıbrıs yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Önce şahsi antipatilerin gidderilip yaraların sarılması gerekir. Kıbrıs’ın her şeyden önce tarafları birleştiren bir altyapı ile toplumları eşit kılan, halkın günlük hayatını kolaylaştırıcı siyasi adımlara ihtiyacı var. 40 yıldır Ada’da barış gücü üslendiren BM ve 2005 yılında Kıbrıs’ın güneyini üye yapan AB’ye önemli arabuluculuk rolü düşüyor.”

Robert Mugabe rejiminin sonunu getiren Zimbabve’deki seçimler son yorum konumuz. Financial Times Deutschland gazetesinin yorumu özetle şöyle:

“Mugabe 28 yıl sonra iktidardan ayrılmamak için dirense bile bu seçimler Zimbabve’nin Mugabe sonrasında geleceğe umutla bakabileceğini göstermiştir. Muhalefet lideri Morgan Tsvangirai karzmatik görünmese de itimat telkin ediyor.Zimbabve diğer Afrika ülkelerine kıyasla büyük bir ekonomik potansiyele sahip. Ama yeni bir başlangıç şansı kadar riskler de mevcut. Yeni liderin kötü selefinden iyi çıkmaması durumunda bu Afrika için bir ilk olmaz.”