1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

3 Temmuz 2013

Avrupa basınının ağırlıklı konusu protesto gösterilerinin tırmanarak devam ettiği Mısır'daki siyasi gelişmeler.

https://p.dw.com/p/191DK
Themenbild Presseschau
PresseschauFotoğraf: Fotolia

Hollanda'dan de Volkskrant, Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi protesto gösterilerini ve tırmanan gerginliği şöyle ele alıyor:

"Mursi seçim zaferinden sonra, bütün Mısırlıların cumhurbaşkanı olacağını söyleyerek övünmüştü. Mursi, ülkede ilk kez demokratik yollarla seçilen cumhurbaşkanı olarak büyük bir sorumluluk taşıyor. Ancak uygulamada demokrasiyi köklü hale getirmek için çok az icraatta bulundu. Mursi tartışmalı bir anayasayı zorla kabul ettirdi, bu anayasa sayesinde birçok yetkiyi kendisine aktardı, Müslüman Kardeşlerle birlikte devletin bütün kademelerini işgal etti ve muhalefeti ülke yönetimine dâhil etmek için hiçbir girişimde bulunmadı. Şimdi muhalefet, ordunun kendisini görevden alması umudunu taşıdığı için Mursi ile görüşmeyi reddediyor. Ancak orduya bu önemli kararı verdirmek yerine bir uzlaşma sağlanması daha iyi olurdu. Çünkü Mısır aksi takdirde zamanı geriye almış olur."

Polonya'dan liberal Gazeta Wyborcza, "Mısır'ın kaderi ordunun elinde" başlıklı yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Hüsnü Mübarek'in devrilmesinden iki yıl sonra Mısır Ordusu, kaosa sürüklenen ülkede istikrar adası gibi görünüyor. Ordu, Cumhurbaşkanı'na gitmesini emretmedi, hükümet ve muhalefete siyasi krizden çıkış yolu bulmaları ve uzlaşma sağlamaları için 48 saat süre tanıdı. Böyle bir uzlaşmanın sağlanmasını tahayyül etmek ise zor. Ülkede büyük bir koalisyon kurulmasından söz ediliyordu, ancak tarafların hiçbiri buna hazır değil. Halksa bir tek şey istiyor: Cumhurbaşkanı'nın bir an önce görevinden alınmasını. Hükümet içinde yapılan değişiklikler yeterli değil. Mursi'nin isyankâr ortamı yatıştırmak için bir şansı vardı. Ancak artık bunu için çok geç."

Fransa'dan muhafazakâr La Croix gazetesi Mısır'la ilgili yorumunda, gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

"Ortaya çıkan tablo, Müslüman Kardeşler için acı olmalı: Siyasi projeleri ülkeyi birleştirmiyor, bölüyor. Tıpkı Tunus'ta olduğu gibi Mısır'da da iktidara gelen partiler bu hareketin bir sonucu olarak sarsıcı bir biçimde zayıfladı. Kahire sokaklarında görevinden bir an önce ayrılması için Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye ültimatom veriliyor. Aynı şekilde ordu da gerekli dersleri çıkarması için Mursi'ye ültimatom veriyor. Sayıları en az Müslüman Kardeşler kadar çok olan diğer Müslümanlar, Mursi ve Müslüman Kardeşlerin siyasi projesine karşılar ve inançları, yaşamları konusunda kendi düşüncelerini, beklentilerini savunuyorlar. Muhalefetin üstü kapalı mesajı ise dinin, sosyal bir karşılığı olan, ama siyasi iktidarın belirli bir yoruma zorlamaması gereken, kişisel bir karar olduğu yönünde."

Rusya'dan Kommersant gazetesi de iç savaşın sürdüğü Suriye konusunda yapılması planlanan konferansı masaya yatırıyor. Gazete yorumunda, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un buluşmasını şöyle analiz ediyor:

"Sergey Lavrov ve John Kerry aslında yeni Suriye konferansının başarısız olmasına çoktan razı gelmiş durumda. Şimdi sadece kamuoyuna ne açıklama yapacaklarına karar veriyorlar. ABD ve Rusya'dan üst düzey diplomatlar bir önceki buluşmalarında iyimser bir tablo yansıtırken ve Suriye'deki sorunun diplomatik yoldan çözümlenmesini mümkün görürken, şimdi bu hava tamamen değişti. Bunun arka planındaki neden ise Uluslararası Suriye Konferansı'na hazırlığın zorlukları. Şimdiye dek ikinci Cenevre Konferansı'nın tarihi ya da katılımcıların kimler olacağı konusunda uzlaşma sağlanabilmiş değil. Suriye konferansı başlamadan sona eriyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Hülya Schenk