1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türmen: Hem hakem hem oyuncu olunmaz

25 Ocak 2017

Türkiye'deki Anayasa değişiklikleri, Avrupa Konseyi'nde masaya yatırıldı. AİHM eski yargıcı Rıza Türmen, gücün tek bir kişi elinde toplanması uyarısı yaparak, "Futbol maçında hem hakem hem oyuncu olamazsınız" dedi.

https://p.dw.com/p/2WOqJ
Türkei Präsident Recep Tayyip Erdogan
Fotoğraf: picture-alliance/Anadolu Agency/Turkish Presidency/M. Cetinmuhurdar

Türkiye’de anayasa değişikliği, 15 Temmuz sonrası olağanüstü hal (OHAL) uygulaması ve bu kapsamda yayımlanan kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) uluslararası hukuk ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile uyumu Strasbourg’da Avrupa Konseyi’nde düzenlenen bir panelde masaya yatırıldı.

Panelin konuşmacılarından Rıza Türmen, 15 Temmuz sonrası OHAL ilanının, ulusun varlığını tehdit eden darbe girişimine karşı “meşru bir yanıt” olduğunu, ancak OHAL'in "temel hak ve özgürlükleri kısıtlamak için mazeret olarak kullanılmaması gerektiğini” söyledi.

Anayasa’nın 15’inci maddesi gereği “OHAL’in uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerle uyumlu olması zorunluluğuna” işaret eden Türmen, 15 Temmuz sonrası yayımlanan KHK’lar ile bazı temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığını dile getirdi. OHAL altındayken KHK’lar ile yasaların değiştirilemeyeceğini savunan Türmen, HDP üyesi belediye başkanlarının hükümet tarafından atanmış resmi görevlilerle değiştirilmesini “yapısal değişiklik” olarak değerlendirerek, bu tür uygulamaların KHK’ları “illegal” hale getirdiğini söyledi. Türmen, son KHK'daki bazı düzenlemelerin ise “olumlu görünmekle birlikte yeterli olmayacağı” görüşünü savundu. 

Türmen: Olumlu ama yetersiz

Özgürlüklerin olmadığı ortamda referandum

Anayasa değişikliğinin demokratik açıdan “sorunlarla dolu” olduğuna dikkat çeken Türmen, değişiklik hazırlanırken “toplumsal tartışma yaşanmadığını”, “Meclis’te oylama sırasında gizli oy ilkesine uyulmadığını”, referandumun ise “ifade, toplantı ve basın özgürlüğünün olmadığı bir ortamda düzenleneceğini” söyledi. Hazırlanan anayasa değişikliğinin “tüm gücün tek bir adamın elinde toplanmasına neden olacağını” belirten Türmen, “Bir futbol maçında hem hakem hem de oyuncu olamazsınız” ifadelerini kullandı.

Sancar: Türkiye pazarlık yaptı

Panelde konuşan HDP milletvekili Mithat Sancar, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) bu hafta Strasbourg’daki genel kurul toplantılarında Türkiye’deki gelişmeleri gündemine almamış olmasını eleştirdi. Türk hükümetinin AKPM’deki Türkiye oturumunu engellemek için “bazı Avrupa başkentlerinde pazarlıklar yaptığını” iddia eden Sancar, “Türkiye’nin Avrupa’nın büyük güçlerine ne verdiğini bilmiyoruz ama ne aldığı ortada. Avrupa’da Türkiye’deki demokrasi ve insan hakkı ihlallerinin görmezlikten gelinmesini elde etti” şeklinde konuştu.

Mithat Sancar
Mithat SancarFotoğraf: Public Domain

Erdoğan'a 'sağcı popülist' benzetmesi

Sancar, Avrupa’nın bu tutumunun “Avrupa’yı da tehdit edeceği” görüşünü savunarak, “Türkiye’de özgürlüklerden daha fazla uzaklaşılırsa bunun bedelini sadece Türkiye ve çevresi değil, Avrupa da öder. Burada Avrupa Konseyi'nin de sorumluluğu var. Avrupa kurumlarının sorumluluğu, üzerine inşa ettikleri değerleri korumaktır” dedi.

Sancar, Avrupa ve dünya genelinde popülist sağ parti ve liderlerin yükselişte olduğuna ve bu dalganın demokrasiyi tehdit ettiğine dikkat çekerek, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “izlediği politikalarla dünyadaki bu sağcı popülizmin çok önemli bir unsuru olduğunu” savundu. 

Costa: ABD'de Başbakan yok ama kuvvetler ayrılığı var

Jean-Paul Costa (solda)
Jean-Paul Costa (solda)Fotoğraf: AP

Panelin bir diğer konuşmacısı olan AİHM eski başkanı Fransız yargıç Jean-Paul Costa ise Türkiye’de anayasa değişikliğiyle yönetim, yasama ve yargıda gücün büyük bölümünün tek bir elde toplanacak olmasını “kaygı verici” bulduğunu söyleyen Costa, ABD örneğini vererek, "ABD’de de Başbakan yok ama kuvvetler ayrılığı var, güçlü ve bağımsız bir yargı mevcut" dedi.

Costa, temel hak ve özgürlükler konusunda Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen ülkelerin uyarılması gerektiğini savundu. Avrupa’da birçok ülkede insan haklarının gerilediğine vurguda bulunan Costa, bu durumun başlıca sorumlusunun “uluslararası terörizm” olduğu görüşünü savundu.  

Avrupa Konseyi'nin, üyesi devletlere AİHS ve Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeleri için uyarıda bulunmasını isteyen Costa, “Bu yapılmaz ise salgın haline gelebilir. Realpolitik veya finansal çıkarlar adına bazı devletlerin bu yükümlülükleri yerine getirmemelerine göz yumarsanız, sonra başka devletler de onları izler” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Kayhan Karaca / Strasbourg